15 Ara 2012 18:44
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:30
ARINÇ: GAZETECİLERİN İÇERİDE TUTULMASINDAN ÜZÜNTÜLÜYÜZ!
Başbakan Yardımcısı Arınç, gazetecilerin yazdıkları ve çizdiklerinden dolayı yargılanmasının üzüntü yarattığını söyledi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Gazetecileri Koruma Örgütü'
adıyla meşhur olan örgüt, ülkemizdeki tutuklu gazeteci sayısını
önce 76, herhalde bizim izahlarımızdan da istifade ederek bu sayıyı
46 olarak tavsiye etti. Bizim için sayı önemli değil, bir
gazetecinin bile yazdıklarından, çizdiklerinden, gazetecilik
faaliyetlerinden dolayı içeride tutulmasını büyük üzüntüyle
karşılıyoruz'' dedi.
Arınç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nce (TOBB) Bolu Gazelle Resort Otel'de düzenlenen ''Yeni Yüzyılda Medya ve İletişim Arama Konferansı'na'' katıldı.
"TÜRKİYE'DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VAR MI?"
Burada konuşan Arınç, Türkiye'de son aylarda, daha çok, ''Türkiye'de basın özgürlüğü var mı, kaç tane tutuklu gazeteci var, bununla ilgili hazırlanan raporlar yanlış veya eksik mi?'' gibi konuların tartışıldığını anlattı.
Uluslararası Basın Enstitütüsü'nün hem Türkiye dışındaki hem de Türkiye Komitesi temsilcileriyle bu konuyla ilgili yararlı görüşmeler yaptıklarını ifade eden Arınç, bu konuda bir araştırma yaptıklarını söyledi.
"BİR GAZETECİNİN BİLE İÇERİDE TUTULMASINI ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUZ"
Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Gazetecileri Koruma Örgütü adıyla meşhur olan örgüt, ülkemizdeki tutuklu gazeteci sayısını önce 76, herhalde bizim izahlarımızdan da istifade etmiş olabilir, bu sayıyı 46 olarak tavsiye etti. Bu sayının 4 bile olması önemli, 6 bile olması önemli ama bu raporların, gerçeği ne kadar yansıttığı konusunda bize bir fikir verebilir. Bizim için sayı önemli değil, bir gazetecinin bile yazdıklarından, çizdiklerinden, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı içeride tutulmasını büyük üzüntüyle karşılıyoruz'' şeklinde konuştu.
Sosyal medyanın da etkisiyle bazı gazetelerin tirajlarında yükselmeler ya da düşüşler olabildiğine dikkati çeken Arınç, yazılı medyanın dün olduğu gibi yarın da var olacağını ifade etti.
"CİDDİ BİR ŞİKAYET ALMADIK"
Arınç, göreve geldiklerinde medya sektöründe yasal düzenlemeleri ele aldıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bütün medya türlerini içine alan yasa tasarısı düzenlemelerinde, öncelikle Basın Kanunu'nu sayabiliriz. Çok fazla bir ceza hükmü taşımıyor. En azından şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza burada yok. Daha çok usul ve esasları belirlenmiş. Şu ana kadar da çok ciddi bir şikayet almadık. Yine çağdaş ve özgürlükçü bir Basın Kanunu olarak genelde kabul ediliyor. İtiraz edenler de olabilir tabii.''
Arınç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nce (TOBB) Bolu Gazelle Resort Otel'de düzenlenen ''Yeni Yüzyılda Medya ve İletişim Arama Konferansı'na'' katıldı.
"TÜRKİYE'DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VAR MI?"
Burada konuşan Arınç, Türkiye'de son aylarda, daha çok, ''Türkiye'de basın özgürlüğü var mı, kaç tane tutuklu gazeteci var, bununla ilgili hazırlanan raporlar yanlış veya eksik mi?'' gibi konuların tartışıldığını anlattı.
Uluslararası Basın Enstitütüsü'nün hem Türkiye dışındaki hem de Türkiye Komitesi temsilcileriyle bu konuyla ilgili yararlı görüşmeler yaptıklarını ifade eden Arınç, bu konuda bir araştırma yaptıklarını söyledi.
"BİR GAZETECİNİN BİLE İÇERİDE TUTULMASINI ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUZ"
Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Gazetecileri Koruma Örgütü adıyla meşhur olan örgüt, ülkemizdeki tutuklu gazeteci sayısını önce 76, herhalde bizim izahlarımızdan da istifade etmiş olabilir, bu sayıyı 46 olarak tavsiye etti. Bu sayının 4 bile olması önemli, 6 bile olması önemli ama bu raporların, gerçeği ne kadar yansıttığı konusunda bize bir fikir verebilir. Bizim için sayı önemli değil, bir gazetecinin bile yazdıklarından, çizdiklerinden, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı içeride tutulmasını büyük üzüntüyle karşılıyoruz'' şeklinde konuştu.
Sosyal medyanın da etkisiyle bazı gazetelerin tirajlarında yükselmeler ya da düşüşler olabildiğine dikkati çeken Arınç, yazılı medyanın dün olduğu gibi yarın da var olacağını ifade etti.
"CİDDİ BİR ŞİKAYET ALMADIK"
Arınç, göreve geldiklerinde medya sektöründe yasal düzenlemeleri ele aldıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bütün medya türlerini içine alan yasa tasarısı düzenlemelerinde, öncelikle Basın Kanunu'nu sayabiliriz. Çok fazla bir ceza hükmü taşımıyor. En azından şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza burada yok. Daha çok usul ve esasları belirlenmiş. Şu ana kadar da çok ciddi bir şikayet almadık. Yine çağdaş ve özgürlükçü bir Basın Kanunu olarak genelde kabul ediliyor. İtiraz edenler de olabilir tabii.''