03 Mayıs 2017 13:01 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:30

Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı

- Kalkınma Bakan Yardımcısı Coşkun:- "Orta gelir tuzağından kurtulmanın yegane yolu Ar-Ge'dir, nitelikli ürün üretmektir"- "Güven ve istikrar içerisinde üretim ağırlıklı büyüyecek ekonomimizin temelini nitelikli, girişimci ve yenilikçi insanımız, bilgi ve teknoloji ile katma değeri yükselten...

İSTANBUL (AA) - Kalkınma Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun, orta gelir tuzağından kurtulmanın yegane yolunun Ar-Ge ve nitelikli ürün üretmek olduğunu bildirdi.

Kalkınma Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, TÜBİTAK, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) iş birliğiyle düzenlenen Ar-Ge İşbirlikleri Zirvesi ve Fuarı, İstanbul Airport Hotel ve Convention Center'da başladı.

Geleceğin üretim teknolojilerinin ele alındığı etkinliğin açılışında konuşan Coşkun, 2023 hedefleri ışığında hazırlanan ve 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planı'na değindi.

Coşkun, 10. Kalkınma Planı ile teknoloji ve yenilik faaliyetlerinin özel sektör odaklı artırılmasını, araştırma sonuçlarının ticarileşmesine hız kazandırılmasını, markalaşmış teknoloji yoğun ürünler geliştirilerek ülkenin küresel ölçekte rekabet gücüne erişmesini amaçladıklarını kaydetti.

Bilim, teknoloji ve yenilik alanında yapılan yatırımların ülkelere rekabet üstünlüğü kazandırdığını ifade eden Coşkun, "İstikrarlı bir şekilde büyüyen ekonomimizi güçlendirmek ve sürdürülebilir kılmak için yüksek teknolojiye, Ar-Ge ve yeniliğe dayalı bir üretim ve ihracat yapısına sahip olmak hükümetimizin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır." dedi.

Ülkede son yıllarda bilim, teknoloji ve yenilik alanında önemli gelişmeler yaşandığını kaydeden Coşkun, 2002'de 1,8 milyar lira olan Ar-Ge harcamalarının 2015'te 20,6 milyar liraya yükseldiğini bildirdi.

Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının da söz konusu dönemde yüzde 0,53'ten 1,06'ya çıktığını belirten Coşkun, kamu yatırımları programı kapsamında Ar-Ge ve yenilik alanına ayrılan kaynakların 114 milyon liradan 1,4 milyar liraya yükseldiğini söyledi.


- "İleri teknolojiye dayalı yüksek katma değerli ürünlerin payını artıracağız"


Yusuf Coşkun, "Güven ve istikrar içerisinde üretim ağırlıklı büyüyecek ekonomimizin temelini nitelikli, girişimci ve yenilikçi insanımız, bilgi ve teknoloji ile katma değeri yükselten işletmelerimiz oluşturacaktır." ifadesini kullandı.

Atacakları adımlarla üretim yapıları ve ihracatta ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değerli ürünlerin payını artıracaklarını belirten Coşkun, "Orta gelir tuzağından kurtulmanın yegane yolu Ar-Ge'dir, nitelikli ürün üretmektir. Bunu yapabilmek için sinerji ve iş birliği gerekli." dedi.

Türkiye'nin, nanoteknoloji ve biyoteknoloji gibi alanlarda inovasyon yeteneği kazanma konusunda gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı kapatması gerektiğini vurgulayan Coşkun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu kapsamda öncelikle ülkemizin uluslararası düzeyde rekabet avatanjı olan, mevcut durumda insan kaynağı, teknoloji ve fiziksel altyapı açısından belirli kapasitesi bulunan ve savunma, ilaç-aşı, otomotiv, bilgi ve iletişim teknolojileri gibi küresel değer zincirlerine entegrasyonu kolay sektörlerin hedeflenmesi gerekmektedir. İkinci olarak, üniversitelerin bu saydığımız teknolojilere odaklanarak yeterli sayıda lisans, yüksek lisans ve doktoralı insan kaynağı yetişmesi önem taşımaktadır. Özel sektörün bu alanlarda yetişmiş nitelikli eleman çalıştırması, teknoloji adaptasyonu sağlaması ve teknoloji geliştirmesi kritik öneme sahiptir."


- "Gece uykuları kaçmadan hangi Ar-Ge yapılabilir, hangi buluş gerçekleştirilebilir?"


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik de bir yıl önce Ar-Ge Reform Paketi'nin çıktığını hatırlatarak, Türkiye'nin Ar-Ge ekosistemini geliştirmek üzere yapılanların başında bu kanunların geldiğini söyledi.

Yakın zamanda yasalaşan Sinai Mülkiyet Hakları Kanunu'nun buluşları, tasarımları ve yeni markaları korumak için hukuki mevzuatları düzenlediğini belirten Çelik, "2023 hedeflerine ulaşmak için çok çalışmamız lazım. Gece uykuları kaçmadan başarmak zor. Gece uykuları kaçmadan hangi Ar-Ge yapılabilir, hangi buluş gerçekleştirilebilir?" ifadelerini kullandı.

Ülkelerin gelişmesi için Ar-Ge ve inovasyona dayalı yüksek katma değerli ürünlerin üretiminin büyük önem taşıdığını kaydeden Çelik, "Ar-Ge ile meşgul olan herkesin hem kendileri hem kurumları hem ülkemiz hem de kurumlar için önemli şeyler gerçekleştireceklerini düşünüyorum." dedi.


- "Projeleri bilimsel metotla ve rasyonel tarzda yeniden şekillendiriyoruz"


YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise 2023 hedeflerinin ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan faktörü ile mümkün olabileceğini, bu durumun küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemine sahip olunmasını gerekli kıldığını söyledi.

Bugün itibarıyla 182 yükseköğretim kurumunda 7 milyon 313 bin öğrencinin bulunduğunu bildiren Saraç, Türkiye'nin, bu öğrenci sayısı ile Avrupa yükseköğretim alanındaki ikinci en büyük öğrenci sayısına sahip ülke konumuna geldiğini kaydetti.

Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği'nin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Saraç, şunları kaydetti:

"Bu yönetmelik kapsamında, çıktı süreçlerinin kontrolü ve bu süreçlerin yönetimi esas alınmış, YÖK'ün bir birimi, dairesi olarak değil, YÖK ile ilişkili ama ona bağımlı olmayan, ilgili paydaşların üye olarak yer aldığı Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulmuş ve bu kurul, kısa bir süre içinde yapılanma sürecini tamamlayarak faaliyetlerine başlamıştır. Bu kurul biri 'kurumsal değerlendirme', diğeri 'program akreditasyonu' olmak üzere dış değerlendirme odaklı iki ana misyonu koordine etmektedir. Tabii ki biz bunu yeterli görmüyoruz. Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun kanuni düzenleme ile Yükseköğretim Kurulu'ndan tamamen bağımsız bir yapıya kavuşması isteğimizdir. Bunun da bir an önce gerçekleşmesi için YÖK, her düzeyde girişimde bulunmaktadır."

Saraç, yeni YÖK'ün stratejik yaklaşımı ile hayata geçirilen projelerinin, Türk yükseköğretiminin artık keyfiliğe ve mühmelliğe bırakılmadığını gösterdiğini belirterek, projeleri bilimsel bir metotla ve rasyonel bir tarzda yeniden şekillendirdiklerini söyledi.


- TÜBİTAK'tan ASELSAN'a 100 şirketin Ar-Ge projeleri fuarda sergileniyor


Bakan yardımcıları Coşkun ve Çelik ile YÖK Başkanı Saraç, konuşmaların ardından açılışı yapılan fuarı gezdi.

Savunma, bilişim, iletişim, sağlık, yazılım ve tekstil alanlarındaki Ar-Ge projelerinin sergilendiği fuarda TÜBİTAK'tan TCDD'ye, ASELSAN'dan HAVELSAN ve ROKETSAN'a, İstanbul Kalkınma Ajansı'ndan (İSTKA) ODTÜ ve İTÜ gibi özel ve vakıf üniversitelerine kadar yaklaşık 100 kurumun standı yer alıyor.

Fuar, proje sahipleri ile yatırımcılara birebir görüşme imkanı da sağlıyor.

Bu arada, İSTKA'nın standında yer alan Rude Goldberg makinesinde ajansın, Ar-Ge ve inovasyon alanında desteklediği projelerden bir seçki de yer aldı. Topla çalışan makinede 16 aşama bulunuyor ve her aşamada İSTKA'nın desteklediği bir Ar-Ge projesi hakkında 4-5 saniyelik bilgi paylaşılıyor. Tüm aşamaları geçen top, son olarak kullanıcıya hediye ediliyor.