AP zehir zemberek 'Türkiye' raporunu kabul etti
Avrupa Parlamentosu, Türkiye için hazırlanan ve her satırında Ankara yönetimine sert eleştirilerin yöneltildiği raporu, oy çokluğuyla kabul etti.
Avrupa Parlamentosu'nun Hollandalı üyelerinden Kati Piri tarafından
hazırlanan 'Türkiye raporu' bugün AP Genel Kurulu'nda oylanıp, oy
çokluğuyla kabul edildi. Bugüne kadar hazırlanan en olumsuz
raporda, Türkiye'ye çok sert eleştiriler yöneltiliyor. Raporda,
Kürt sorunu ve basın özgürlüğüne dair eleştirilerin yanı sıra
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'kınama' yer alıyor.
Hürriyet Gazetesi'nden Güven Özalp'in haberine göre, her satırında
eleştiri yer alan 'Türkiye raporu' şöyle:
Kopenhag kriterlerinden uzaklaşma: AP, Türkiye’de
demokrasi ve hukuk devleti alanlarındaki gerilemenin ışığında
reformlardaki genel hızın son yıllarda yavaşlamasından ve yargının
bağımsızlığı, toplanma ve ifade özgürlüğü, insan haklarına ve hukuk
devletine saygı gibi bazı ana alanlarda giderek Kopenhag
kriterlerinden uzaklaştıran gerileme olmasından endişe duyar.
‘Medyaya saldırı önlenmeli’: Türkiye, gazetecilere
yönelik sindirmenin her türüne karşı eyleme geçmeli, gazetecilere
yönelik her türlü saldırı ve tehdit soruşturulmalı, medya
organlarına saldırılar aktif şekilde önlenmeli. Medya ve internette
özgür konuşmayı perdeleyen gergin siyasi hava dağıtılmalı. AP, çok
sayıda gazeteye sert ve yasadışı şekilde el konulmasını kınar.
‘PKK silah bırakmalı’: Kürt sorununa şiddete
dayalı çözüm yok. AP, terör örgütleri listesinde yer alan PKK’nın
şiddete dönüşünü kınar ve haklı bulmaz. PKK silah bırakmalı,
terörist taktiklerden vazgeçmeli ve beklentilerini barışçıl ve
yasal yollarla dile getirmeli. Terörle mücadelenin Türkiye’nin
meşru hakkı olduğu tanınır. Terörle mücadele operasyonları orantılı
olmalı ve toplu cezalandırma halini almamalı. AP, PKK’nın güvenlik
güçlerine ve sivillere yönelik saldırılarını güçlü şekilde
kınar.
İlerleme raporunun ertelenmesi: AB Komisyonu’nun,
2015 İlerleme Raporu’nun Türk seçimleri sonrasına ertelenmesinin,
Türk hükümetinin mülteciler konusundaki işbirliği karşılığında
AB’nin temel haklar konusunda sessiz kaldığı izlenimi verdiği için
yanlış bir karar olduğuna inanıyoruz.
‘Reform şart’: Yargı, temel haklar, adalet,
özgürlük ve güvenlik alanlarında acil reformlara ihtiyaç var.
Cumhurbaşkanı’na kınama: AP, düşünce ve ifade
özgürlüğü ile bağımsız medyanın Avrupa’nın esas değerleri olduğunu
yineler, Can Dündar ve Erdem Gül’ün serbest bırakılmasını
memnuniyetle karşılar ve Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi’ne
yönelik açıklamalarını kınar. Tutuklu gazetecilerin derhal serbest
bırakılması çağrısı yapan AP, Türk liderliğindeki artan otoriter
eğilimleri derin üzüntüyle karşılar.
Yolsuzlukla mücadele: Yolsuzlukla mücadele
Türkiye’nin önceliklerinden biri olmalı. Türk hükümeti yolsuzlukla
her seviyede mücadele niyetinde olduğuna yönelik açık ve tutarlı
sinyaller vermeli.
Seküler yaşam tarzına saygı: AP, Avrupa
değerlerine uygun olarak inanç temelliler kadar seküler olanlar
için de farklı yaşam tarzlarına tam saygı gösterilmesi ve devlet
ile dinin ayrı tutulmasının sürdürülmesi gereğinin altını
çizer.
Kadına yönelik şiddet: Kadına karşı şiddetin çok
yüksek düzeyde olması endişe verici. İlgili yasanın uygulanmasında
eksik var.
Aydınlara kovuşturma: Barış için bildiri
imzaladıkları gerekçesiyle binden fazla akademisyenin sindirme ve
kovuşturmaya uğraması üzüntü kaynağı.
Raporun çok büyük bir bölümünde olumsuzluklar ön plana çıkarken
Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda izlediği yaklaşım, AB
açısından önemli bir stratejik ortak oluşu, dış politika ve
güvenlik konularında AB ile Türkiye arasındaki diyaloğun
yoğunlaştırılması pozitif şekilde not ediliyor.
VİZELERİN KALDIRILMASI
Raporu hazırlayan Hollandalı Kati Piri, Strasbourg'daki Avrupa
Parlamentosu'nda 'Türkiye ile vizelerin kaldırılması' hakkında da
açıklamalarda bulundu. abhaber.com'da yer alan habere göre, Ankara
yönetimi tarafından "Haziran ayında kalkacak" denilen vizelerin
durumu için 'kötümser' olduğunu dile getiren Piri, "Son iki yıldaki
ilerlemeye bakıldığında ve yasanın kısa bir sürede geçmesi
gerektiği dikkate alındığında bu imkânsız gibi görünmektedir" dedi.