Antalya'daki FETÖ/PDY davası

ANTALYA (AA) - Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan davada, Kadıahmetoğulları A.Ş. ile MLC şirketinin ortaklarından sanık Naim Ünal ve kardeşi Orhan Ünal'ın yargılanmasına devam edildi.

Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Naim Ünal, tutuksuz sanık Orhan Ünal ile yakınları ve avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Oğuzhan Yaşar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından mahkemeye gönderilen Bank Asya hesap dökümlerine ilişkin CD okuyarak, dosyaya ekledi.

Duruşmada, tanık olarak dinlenen Mehmet Gem, Kadıahmetoğulları firmasının sahibi olduğu alışveriş merkezinde isimli yerde seyahat acentası işlettiğini söyledi.

Sanıkların FETÖ silahlı terör örgütüne üye olup olmadıkları hususunda hiçbir bilgiye sahip olmadığını kaydeden Gem, "Burada kiracı olarak bulunurken Kadıahmetoğulları firmasına ödememiz gereken kiraların temlik edildiği, bu nedenle temlik edilen yere ödememiz gerektiği hususunda bir ihtarname geldi. Ardından avukatlar tarafından telefonlarla arandık. Hatta bu avukatlardan biri FETÖ soruşturması nedeniyle tutuklandı. Biz kiracılar olarak kirayı belirtilen yere ödememiz nedeniyle FETÖ terör örgütüne yardım, yataklık nedeniyle suçlanabiliriz endişesine kapıldık. Bu nedenle kendimizi koruma gayesiyle kolluğa başvurup ifade verdik. Benim bilgim bundan ibarettir." dedi.

Tanık olarak dinlenen Bülent Gökhan Günay ise şirkete ait alışveriş merkezinde işletmesinin bulunduğunu, 15 Temmuz'dan sonra da Kadıahmetoğulları firmasına kayyum atanacağını yönelik duyumlar aldığını söyledi.

Şirkete kayyum atanmasından ardından ise kiraları nereye ödeyeceklerini bilemediklerini anlatan Günay, kendilerine ihtarname gönderildiğini, farklı yerlere kira ödememek için savcılığa başvurduklarını kaydetti.

Temlik olan MLC firmasının FETÖ ile alakalı olup olmadığı konusunu bilmediğini söyleyen Günay, bu firmanın Kadıahmetmoğulları'na ait olduğu bilgisi dışında malumatı bulunmadığını ifade etti.

Savunması alınan tutuklu sanık Naim Ünal da 2008 yılında Kadıahmetoğulları A.Ş. yönetim kurulundaki görevinden ayrıldığını, 2011 yılında ise VTV isimli kanalı sattığını belirtti.

Bu tarihten sonra firmada aktif görev almadığını öne süren Ünal, şunları dile getirdi:

"Emekli olmuştum ancak Kadıahmetoğulları firmasında hissem olması nedeniyle zaman zaman firmaya uğrayarak rahatsızlık duyduğum hususları söylüyordum. Hilmi Ünal ve Sezai Ünal'ı uyarıyordum. Kendileri de 'Bizim Fetullah Gülen'e özel zaafımız var, bunun şirketle bir ilgisi yok' diyorlardı. 'Ben de sizin yüzünüzden şirket zarara giriyor' diyordum. 'Devlet bir gün bunun hesabını sizden sorar, bize de sorar' diye kendilerini uyarıyordum. FETÖ'nün emperyalist uşağı bir örgüt olduğunu düşünüyorum. Fetullah Gülen'in Müslüman bile olmadığını düşünüyorum. Söz konusu uyarılarım nedeniyle haklı çıktım, nitekim 15 Temmuz'dan önce Hilmi Ünal ve Sezai Ünal kaçarak yurdu terk ettiler. FETÖ'nün her aileden örgüte bir üye yapma çabası içindeydi. Nitekim bizim ailemizden de Hilmi Ünal ve Sezai Ünal'ı örgüte üye yapmışlardır."

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Naim Ünal'ın adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

Antalya'daki Kadıahmetoğulları AŞ ile MLC Şirketi'nin yöneticileri hakkında başlatılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında "FETÖ/PDY üyesi olmak" suçlamasıyla Naim Ünal, 7 Aralık 2016 tarihinde tutuklanmıştı, Orhan Ünal ise tutuksuz yargılanmak şartıyla serbest bırakılmıştı. Şirketin ortaklarından Hilmi ve Sezai Ünal ise yurt dışına kaçmıştı.