ANKARA'DA İKLİM SERTLEŞTİ; ''BEN FADİME ŞAHİN DEĞİLİM O YATAKTA BASILDI!''
Başkent'i ve CHP'yi sarsan taciz skandalının kilit ismi İklim Bayraktar'dan çarpıcı açıklamalar!
Taciz iddialarıyla gündemi sarsan İklim Bayraktar, Takvim’e konuştu: Asıl kurban benim. OdaTv bile beni linç etti. Güçleri sadece bana yetiyor
Oda TV Ankara muhabiri İklim Ayfer Bayraktar’ın 24 Ocak 2011 günü CHP eski lideri Deniz Baykal’ın Meclis’teki odasına girmesiyle başladı. Bayraktar’a göre, Baykal kendisini sözle ve elle taciz etti. 15 dakika içinde hışımla dışarı çıktı. Karşı tarafa göre ise ’komplo peşindeki’ sarışın gazeteci, Baykal’ı tuzağa düşürmeye çalıştı.
Takvim Gazetesi, Başkent’i ve CHP’yi sarsan taciz skandalının kilit ismi İklim Bayraktar’la görüştü. İşte Bayraktar’ın, ortalıkta uçuşan komplo iddialarına, Fadime Şahin benzetmelerine ve sürece ilişkin anlattıkları:
TACİZE UĞRADIM
Meclis’teki odasına, sayın Baykal’la haber yapmak için gittim. Ancak sorularımdan hiçbirine cevap vermediği gibi ortamı yumuşatmaya çalıştı. Tacizkâr sözler ve davranışları karşısında şoka uğradım. Gazetecilik faaliyetim sırasında karşılaştığım bu tutuma sinirlenip odadan çıktım. Baykal’a ’Size fotoğraf vereceğim’ vaadinde hiç bulunmadım. Öyle olsa verirdim. Baykal’ın iddia ettiği gibi beni oraya Soner Yalçın göndermedi. Zaten ben, patronum olan Soner Bey’le o güne kadar hiç tanışmamış, telefonda bile konuşmamıştım.
GÜRSEL TEKİN’E ANLATTIM
Ertesi gün gidip CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’le yüzyüze görüşerek durumu anlattım. ’Bir vatandaş olarak yaşadığım bu durumu bilmenizi istiyorum. Hepsi bu. Lütfen bu olaydan kimseye bahsetmeyin. Ben de unutmak istiyorum’ dedim. Daha binanın kapısından çıkmadan patronum Soner Yalçın arayıp, ’Gürsel böyle bir şey söyledi. Doğru mu’ diye sordu. Şoke olmuştum. Ona da aynı şeyleri söyleyip, bu olayı kapatmak istediğimi, evli, bir çocuk annesi kadın olarak çok zor durumda kalacağımı söyledim. O da onayladı. 1-1.5 ay sonra Kılıçdaroğlu ile görüştüğümde, CHP Genel Başkanı da bu olayı sordu. Utanarak başımı önüme eğip, ’Evet doğru’ diyebildim. Başka bir şey konuşmadık bu konuda. O görüşmede Kılıçdaroğlu’nun anlattığı gibi kendisinden teknik destek istemedim. ’Büyükbalık’tan söz etmedim. Bu konuları onlar ortaya attı. Bildikleri bir şey varsa açıklarlar. Ben komplo kurmak için neden onlardan yardım isteyeceğim ki.
MESAJI BEN İLETTİM
Oda TV operasyonu yapıldığında, Ankara temsilcimiz Doğan Yurdakul’un isteği üzerine Kılıçdaroğlu’nu aradım. ’Yüz yüze görüş, bize destek versin’ demişti bana. Ancak Kılıçdaroğlu İstanbul’da olduğu için telefonla ulaştım. Doğan Bey’in ricasını ilettim. ’Tamam’ deyip telefonu kapattı.
ODA TV’DEN LİNÇ
İşin ilginç tarafı, serbest bırakıldıktan sonra Oda TV’den de kimse arayıp sormadı. İşyerim bana sahip çıkmadı. =Şu anda site ile ilişkim kesilmiş durumda. En kötüsü de OdaTV’nin linç kampanyasına katılması. Sitedeki okuyucu yorumları beni ’komplocu, ajan’ olarak oraya sokulmuş biri gibi gösteriyor. Halbuki ben başka yerde iş bulamadığım için orada çalışıyordum. Bütün suçum bu... Ben ajan değilim, komplocu değilim. Kimsenin kullanıp, onun bunun üzerine saldığı sarışın bir dişi değilim. Gerçek er ya da geç ortaya çıkacak. O zaman kimlerin yüzü kızaracak göreceğiz.
KİMSEYLE YATMADIM
28 Şubat’ın sembol isimlerinden Fadime Şahin’e benzetiyorlar beni utanmadan. Ne alakası var. O, bir kişi ile yatakta basılmıştı. Ben başıma gelen tacizi bile ailem zarar görmesin diye gizlemeye çalıştım. Gürsel Tekin’in patronumu araması yüzünden olaylar bu noktaya geldi. Psikolojik bir şiddet kampanyasının mağduru oldum. Etrafımda ailemden başka kimsem kalmadı. Yaşadıklarımdan çıkardığım bir ders var. Bunlar aslında büyük şanssızlık. Çok büyük yanlışlar yapan koca koca adamlar kendi hatalarını görmüyor. Ülkeyi yönetmeye kalkışıyorlar da şu kadarcık meseleyi halledemiyorlar. Bir tek güçleri bana yetiyor.
İNCE’ DEN SUÇ DUYURUSU
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, kendisi için de taciz iddialarında bulunan Bayraktar hakkında suç duyurusunda bulundu.
EMİNAĞAOĞLU ESKİ BİR DOST
BAYRAKTAR, YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu, bir yakını aracılığı ile önceden tanıdığını söyledi. Başına gelenleri telefonda konuştuklarını, durumunu anlattığını belirten Bayraktar, "Eminağaoğlu ile gazetecilik faaliyeti dışında bir yakınlığım da yok" dedi.
AHMET ÇOK ÜZDÜ
ODA TV operasyonuna herkes gibi üzüldüğünü belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Tanıdıklarımı arayıp tepkimi dile getirdim. Oray Eğin’i aramam ise salaklıktı. O günün heyecanıydı. Halbuki gözaltına alınınca kimse bana sahip çıkmadı. Bazı yazarlar gazeteciliğimi sorguladı. Bir zaman beraber çalıştığımız Ahmet Hakan bile tanımadığını söyledi. Bu çok üzücü!