14 Mar 2013 16:34 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:04

ANKARA FİLM FESTİVALİ'NDEN SİYAD'LI SİNEMA YAZARLARINA ŞOK!

Ankara Uluslararası Film Festivali'nin basın sorumlusu SİYAD'lı sinema yazarlarına verdi veriştirdi ve ortalık karıştı. Murat Tolga Şen yazıyor.

Ankara Uluslararası Film Festivali bugün başladı. Altın Portakal ve Altın Koza’da gösterilen yerli yapımların yeniden yarıştığı ancak uluslararası seçkisiyle ilgimi çeken bir festival... Son iki yıldır ben de festivali Medyaradar ve Öteki Sinema adına basın davetlisi olarak takip ediyordum ancak bu yıl davet almadım.

Hafta başında, kendi programımı netleştirmek adına içeriği,

“Selamlar, Ankara Uluslararası Film Festivali’ni son iki yıldır Öteki Sinema ve Medyaradar adına takip ediyorum ancak bu yıl bir davet alamadım. Sadece nedenini merak ettim, teşekkürler ve iyi çalışmalar”. olan bir elektronik posta gönderdim.

Yanıt olarak, “Murat Bey merhaba, İlginiz için teşekkürler. Bu yıl maalesef festival bütçesi nedeniyle çok kısıtlı bir konuk davet edebildik. Davet edilenler de sadece birkaç medya sponsorumuz ve birkaç kültür sanat muhabiri... Hiç kuşkunuz olmasın, daha iyi bütçelerle yapılacak festivallerde eminim birçok sinema yazarı ve basın mensubu davet edilecektir her sene olduğu gibi. İyi günler dileriz”. cevabını alınca da üstelemedim.

Çünkü Ankara Film Festivali’nin gerçekten çok zor şartlar altında yapıldığını geçtiğimiz senelerden biliyorum. Geçen yıl binbir zorlukla yapılan festivalin ardından ekipte büyük kopmalar yaşandı. Bu cevap benim için yeterliydi. Konuyu kapattım, diğer işlerime yoğunlaştım.

Ancak, bir gün sonra festivalin basın sorumlusu olarak görev yapan Çetin Baskın adındaki arkadaşımızın Twitter’da attığı mesajlar SİYAD’lı (Sinema Yazarları Derneği) sinema yazarları arasında infial yarattı. SİYADsever biri değilim, çok da eleştiririm. Zamanında üye olmak istedim yapmadılar. Sonradan gördüm ki eleştirilecek çok tarafları var, almadıkları iyi bile olmuş! Aslında Çetin arkadaşın tweetlerinin ana fikrine tamamen katılıyorum ama hani üslup her şeydir derler ya!

Evet SİYAD’lı olup da sinema yazarlığıyla alakası olmayan ama festival festival gezen bir sürü isim var. Öte yandan bu derneğe üye olmayıp festivalleri sömüren de çok. Festivaller basın davetlisi çağırırken eskisi kadar hevesli değiller ve çok haklılar. 100 kişinin geldiği bir festivalden 5-6 izlenim yazısı çıkıyor, acıklı bir şey bu! Festivallere akredite olmayı birileri kazanılmış bir ayrıcalık gibi görüyor ve sömürüyor, etkinliğe katkı sıfır ama gel gör ki Çetin Baskın’ın bir tweetindeki “gerzek” kelimesi kurumsal bir festivalin basınla ilgilenen kişisinin asla etmemesi ve genele yüklememesi gereken bir söz. Daha sonra söylediklerinin kendini bağladığını yazmış ancak Ankara Film Festivali Basın Sorumlusu yeleği üzerindeyken yazdığı şeyler maksadını aştı bana göre... Bazen sesli düşünmek, bunu da sosyal medya duvarına asmak, istenmeyen sonuçlara yol açıyor. Bu sefer de öyle oldu. Sanırım o gün ortalık karışmış ve Çetin Baskın görevini bırakmış/bırakmak zorunda kalmış. Üzüldüm yaşananlara ve sonuçlarına…

Bu yıl bünyesinde SİYAD jürisine de yer vermeyen Ankara Film Festivali’nin bu olay yüzünden dernekle arası iyice açılmış oldu. SİYAD’lılar kendi iç yazışma gruplarında vakanın muhakemesini yapmışlardır mutlaka… Kurumsal bir festivalin istemeyeceği türden bir düşmanlık atmosferi oluşabilir. Dernekte aklı başında çok insan var, umursamamak en iyisi ama yine de bir husumet olacaktır.

En çok da, yaşananlardan sonra kaç SİYAD’lının Ankara Film Festivali’ne gideceğini ve ne yazacağını merak ediyorum. Ya da SİYAD artık iyice yoğunlaşan bu eleştirilerden sonra “bizim sinema yazan kaç üyemiz var”? diye sorup kendi içinde bir düzenlemeye gidecek mi? SİYAD’ın tavrı genellikle "kol kırılır, yen içinde kalır". şeklinde ama bakalım bu kez ne olacak?

MURAT TOLGA ŞEN

[email protected] / twitter.com/murattolga