Anadolu Ajansı Uygur Özerk Bölgesi'ne gitti! Oruç yasağı var mı?
Çin zulmüyle gündeme gelen Uygurları yerinde görüntüleyen Anadolu Ajansı, bölgede oruç tutulabildiğini söyledi.
Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde başkent Urumçi ve Uygurların en yoğun olduğu bölgelerden Kaşgar'da yapılan gözlemlerde, bölgede süregelen yoğun güvenlik önlemlerinin günlük yaşamın bir parçası haline geldiği görüldü. Halk oruç yasağına ilişkin sorulara açık yanıt vermekten kaçınırken, camilerde ibadetler sürüyor.
Anadolu Ajansı muhabirlerinin, Uygurların Ramazan'daki günlük yaşamlarına ilişkin yerinde yaptıkları gözlemlere göre, Urumçi başta olmak üzere Uygur bölgelerinde ülkenin geri kalanından farklı olarak yoğun güvenlik önlemleri hakim.
CAMİLERDE RAHATÇA İBADET EDİLİYOR
Urumçi'nin merkezinde bulunan Büyük Pazar bölgesindeki Kuruk Köprü Camisi'nde öğle namazında her yaştan Uygur görülebilirken, sakallı Müslümanlar ile çocukları da ibadet ediyor. Vakit namazları dışında arzu edenler camiye gelip Kur'an-ı Kerim okuyor.
VATANDAŞLAR ORUÇ OLDUKLARINI İFADE EDİYOR
Uygurlara bölgede dini inançlara yönelik kısıtlama olup olmadığı konusunda sorular sorulduğunda, tedirgin bir yüz ifadesiyle olumsuz yanıt vermekten kaçınıyorlar. Halka açık alanlarda oruç yasağına ilişkin somut bir bildiri ya da afiş tespit edilemezken, kendilerine soru yöneltilen bazı esnaf ve vatandaşlar kısa yanıtlarla da olsa oruç tuttuklarını ifade ediyorlar.
TERÖRLE MÜCADELE İÇİN BAZI YASAKLAR VAR
Diğer yandan, Çin'de geçen yılın başında yürürlüğe giren terörle mücadele yasasının ardından bazı konularda yasakların gündeme geldiği ifade ediliyor ve bu yasaklara dair afiş ve broşürler Urumçi'de birçok bölgede görülüyor.
REŞİT OLMAYANLARA DİNİ TELKİN YAPMAK YASAK
Merkezi yerleşim yerlerinde çeşitli binalara ve kalabalık mekanlara yerel yönetimce asılan afişler, Çin yönetiminin getirdiği bazı dini kısıtlamalara dikkati çekiyor. Afişlerde, resmi nikahı olmayan çiftlere dini nikah kıyılması, dini yöntemle boşanma işleminin yapılması, okulda öğrenimini sürdüren öğrenci ve reşit olmayanlara namaz kılmak, oruç tutmak ya da Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenme yönünde telkinler yapılması yasaklanıyor.
AŞIRI DİNCİ İDEOLOJİLERİ YURT İÇİNE TAŞIMAK DA YASAK
"Yasa dışı Kur'an kursu açmanın, resmi onay olmadan dini amaçlı öğrenci toplamanın ve düğün, cenaze gibi törenlerde "dini tebliğ" yapmanın" yasak olduğu hatırlatılan afişlerde, üzerinde "Sincan Medenileşme Ofisi" ibareleri yer alıyor. Afişlerde ayrıca, "helal" ve "haram" kavramları kullanılarak "aşırı dinci ideolojileri yayma suretiyle olağan dini faaliyetlere zarar vermek; yabancı kaynaklı radikal dini eğilimleri yurt içine taşımanın" suç kapsamında değerlendirileceği ifadeleri yer alıyor.
HALK FOTOĞRAF ÇEKİLMESİNİ İSTEMİYOR
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin tarihi Kaşgar vilayeti, yerel Uygur nüfusun yoğunluğuyla dikkati çekiyor. Urumçi'de olduğu gibi, kent merkezini çevreleyen anayol ve köprülerin üzerinde yoğun polis kontrolleri var. Kentte her sokak ve köşe başında onlarca silahlı polis bekliyor. Tarihi kentte bulunan meşhur İd Kah (Eidgah) Camisi civarındaki dükkanların hemen hemen tümünü yerel Uygur esnafın işlettiği görülürken, burada da başkent Urumçi’de olduğu gibi vatandaşlar video ve fotoğraf çekilmesini tepkiyle karşılıyor.
KAŞGAR'DA ÖZEL SEKTÖRDE ORUÇ YASAĞI YOK
Çin genelinde eğitim-öğretimdeki yaz tatiline rağmen Kaşgar’da ilk ve orta dereceli öğrencilerin dersleri halen sürüyor. Okul çıkışlarında emniyet yetkililerinin, bazı öğrenci velileriyle yakın iletişimde oldukları dikkati çekiyor. Kaşgar'da halk genel olarak Urumçi'dekilere göre iletişim kurmakta daha cesur davranabiliyor. Bazı Kaşgar Uygurları, oruç yasağı ya da bir kısıtlama ile karşılaşıp karşılaşmadığının sorulması üzerine, özel işletmelerde bir kısıtlama olmadığını bizzat bildiklerini, devlet dairelerinde ise yasak uygulandığı konusunda yakınlarından aldıkları bazı bilgiler bulunduğunu belirtiyor. Konuyu daha ayrıntılı konuşma talebi ise genellikle geri çevriliyor.
ÇİN TÜRKİYE'DEKİ HABERLERE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Türkiye'de Çin'deki oruç yasağına ilişkin yayılan haberlerin ardından birçok bölgede protesto gösterileri düzenlenirken Çin, 1 Temmuz'da yaptığı açıklamada, bu protestoların Türkiye'deki "yabancı basının gerçeği yansıtmayan" haberleri neticesinde gerçekleştiğini belirtmiş ve iki ülke ilişkilerinin önemli olduğu mesajını vermişti.