ANADOLU AJANSI TARAFLI MI YÖNETİLİYOR?
AA Genel Müdürü Kemal Öztürk, Anadolu Ajansı'nı “taraflı” yönettiği yolundaki eleştirileri yanıtladı
Anadolu Ajansı'nın müdürü Kemal Öztürk, Marketing Türkiye dergisine verdiği röportajda, Anadolu Ajansı’nı "taraflı" yönettiği yolundaki eleştirilere de cevap verdi.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal
Öztürk, Anadolu Ajansı’nı “taraflı” yönettiği yolundaki
eleştirileri “Siz eğer Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç’ın basın danışmanlığını yapmışsanız ve bir
kurumun başına geçmişseniz böyle eleştirilere de maruz
kalabilirsiniz” diyerek yanıtlıyor.
“Türkiye’nin markaları Türkiye’de boğulup kalıyor” diyen Öztürk,
yeni dönemdeki önemli amaçlarından birinin de Türk markalarının
başarılarını dünyaya duyurmak olduğunun altını çiziyor. Tüm
bunların ötesinde Kemal Öztürk’ün bir de hayata geçmek üzere olan
“Şirket Haberleri” adlı bir projesi var ki PR sektöründe gündemi
değiştirmesi an meselesi!
100. Yıl Vizyonu’nun en önemli hedefleri neler? Bu
çerçevede Anadolu Ajansı ne tür çalışmalar
yapacak?
Buradaki en büyük iddiamız tek dilde
yaptığımız yayını 11 dilde yapmaya başlamamız olacak. Bu çok büyük
bir iddia. Hükümet de bu konularda bize çok büyük destek veriyor ki
Başbakan Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konuyla
bizzat ilgileniyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da ciddi
bir desteği var. Çünkü Anadolu Ajansı Türkiye’nin bir ürünü,
Türkiye’nin bir markası. Şu anda internet sitemizde dört farklı
dilde yayın yapıyoruz. Bu sayı yıl sonunda altıya, 4 yıl içinde ise
11’e çıkacak. Eğer hükümetimiz de desteğini çekmezse, 8 yıl içinde
medyada Türkiye’nin en büyük uluslararasılaşma çalışmasını bitirmiş
ve bu alandaki en büyük markamızı yaratmış olacağız.
Güçlü bir haber ajansına sahip olmak Türkiye’ye neler
kazandıracak?
Şu anda Suriye ile Türkiye arasındaki
sınırlardan kaynaklanan bir mücadele var. İşin hem diplomatik hem
de askeri tarafı ortada. Şu anda Başbakan’ın yaptığı bir açıklama
Suriye’ye nasıl gidiyor? Yabancı ajansların tercümesiyle gidiyor.
Reuters’ın, BBC’nin, AP’nin ve Çin Haber Ajansı Xinhua’nın Arapça
yayınları var. Tüm bu ajanslar Başbakan’ın açıklamalarını Arapçaya
çevirip yayınlıyor. Ama nasıl çevirdiklerini bilmiyoruz.
Ortadoğu’daki halklara Türkiye’nin sesi hep başka ajanslar
üzerinden ulaşıyor. Bu bize yakışan bir şey değil. Biz şimdi
Türkiye’deki açıklamaları Arapçaya çevirip Ortadoğu’ya servis
ediyoruz. Ortadoğu’daki gelişmeleri de yine kendi ekibimiz
Türkiye’ye duyuracak.
Bir süre önce Anadolu Ajansı’nın markaların düzenlediği
toplantılara katılmayacağına dair bir haber yer aldı medyada. Bunun
aslı var mı ve varsa toplantılara katılma kriterleriniz neler
olacak?
Kesinlikle böyle bir kararımız yok.
Burada bir yanlış bilgilendirme ya da manipülasyon söz konusu.
Bizim asıl çalışmamız “Şirket Haberleri” projemiz ki bu da oldukça
önemsediğimiz yeni bir ürünümüz. Olay şu: Biz Türkiye’ye can veren,
kan veren sektörleri destekleme kararı aldık. Bu doğrultuda
şirketlerin haberlerini özel bir bültenin içine yerleştirerek
yayınlayacağız. Ama kesinlikle abone olmayanların basın
toplantılarına gitmeyeceğiz gibi bir kararımız yok, olamaz da.
Çünkü çok küçük abonelik ücretleri söz konusu ve bizim için de
önemli bir gelir kaynağı oluşturmayacak bu platform. Abonelik
sistemi biraz da işin ciddiyetini ortaya koymak açısından önemli.
Türkiye’nin en büyük 60 kadar kuruluşu bu sisteme dahil oldu.
PR sektörü bu çalışmadan pek memnun olmayabilir. Zira bu
yaptığınız işle onlara rakip olacaksınız gibi
görünüyor…
Aslında tam öyle sayılmaz çünkü bu
proje PR sektörüne destek olacak bir çalışma. Biz şirketlere
organizasyon hizmeti vermeyeceğiz nihayetinde. Ancak kurumların PR
şirketleri tarafından organize edilen basın toplantılarını alıp
duyurabiliriz. Özel gazete ve TV’lerin bu noktada farklı ilişkiler
kurduğunu biliyorsunuz. Ama bizim açımızdan böyle bir durum yok. PR
ajanslarının müşterileri için yaptığı planları, stratejileri en iyi
duyurabilecek kurum nihayetinde biziz.
Anadolu Ajansı olarak hükümet yanlısı bir yayın
politikası izlediğiniz sıkça yazılıp çiziliyor. Hatta sizin
şahsınıza yönelik eleştiriler de var. Siz bu eleştirileri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Siz eğer Bülent Arınç’ın,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın basın danışmanlığını yapmışsanız
ve bir kurumun başına geçmişseniz böyle eleştirilere de maruz
kalabilirsiniz.
(Ferruh Altun imzalı röportajın tamamı Marketing Türkiye dergisinde...)