ANADOLU AJANSI 91. YAŞINI KUTLAMAYA HAZIRLANIYOR!
6 Nisan 1920'de kurulan Anadolu Ajansı (A.A), 91 yıldır Türkiye'nin sesini dünyaya duyurmaya devam ediyor.
Anadolu Ajansının kuruluşunun 91. yıldönümü yarın kutlanacak. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Hilmi Bengi’nin başkanlığında saat 10.30’da Anıtkabir’i ziyaret edecek olan AA çalışanları, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve AA’nın kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak, manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacak.
-ANADOLU AJANSI NASIL KURULDU?-
İstanbul’un 16 Mart 1920’de resmen işgali ve Meclisi Mebusan’ın kapanması üzerine Mustafa Kemal Paşa, Ankara’da toplanacak Meclis için seçim yapılmasını bir yazı ile 19 Martta illere, komutanlıklara bildirdi. Artık İstanbul’da kalınamayacağını gören bazı aydınlar da bir süredir milli mücadeleye katılmanın yollarını aramaktaydı. Bu gelişme, Anadolu Ajansının kuruluşunu da sağlayacaktı.
Ankara’ya doğru yola çıkan iki ayrı kafilede yer alan Yeni Gün gazetesinin sahibi Yunus Nadi (Abalıoğlu) ile gazeteci yazar Halide Edip (Adıvar), 31 Martta Geyve’de buluştular. Trenle yollarına devam eden iki aydın, Geyve-Akhisar (şimdiki adıyla Pamukova) istasyonundaki mola sırasında Ankara’ya gider gitmez ilk iş olarak bir ajans teşkilatı kurulmasının gerekliliğini görüştüler. Yunus Nadi ve Halide Edip, ajansın adını konuşurlarken, "Türk Ajansı", "Ankara Ajansı" ve "Anadolu Ajansı" seçenekleri arasından Anadolu Ajansında karar kıldılar.
-ATEŞ ALTINDA HABER YOLCULUĞU-
Anadolu Ajansının ateş altındaki haber yolculuğu da Yunus Nadi ile Halide Edip’in bu konuşmasıyla başladı.
Kafile, Ankara’ya 1 Nisan 1920’de ulaştı. Yunus Nadi’nin ifadesiyle 4 veya 5 Nisan akşamı Mustafa Kemal Paşa’nın karargahı Ziraat Mektebi’nde (şimdiki Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü) yemekten sonra Anadolu Ajansının kurulması gündeme getirildi. 6 Nisan 1920’de Anadolu Ajansı’nın kuruluşu gerçekleştirildi. Mustafa Kemal, Anadolu Ajansı’nın kuruluşunu duyurmak için hemen harekete geçti.
Mustafa Kemal Paşa, Heyeti Temsiliye adına bu çalışmaları bizzat yapmakla, hem Anadolu Ajansının üstleneceği işleve verdiği önemi gösteriyor, hem de daha başından ona etkinlik kazandırmayı amaçlıyordu. Mustafa Kemal Paşa, milli mücadelenin ateşini tutuşturduğu bütün yurda askeri ve sivil makamlara gönderdiği tarihi genelge ile Anadolu Ajansının kuruluşunu duyurmakla kalmadı, girişilen mücadelenin iç ve dış kamuoyuna duyurulmasının önemine de işaret etti. Günümüz Türkçesi ile bu telgraf şöyle:
Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Derneği Temsilciler Kurulu adına
M U S T A F A K E M A L
Anadolu Ajansının Kurulduğu (8.4.1920)
Sivas Kadınlar Derneğine gönderilen genelge telgrafı
Ankara: Tarihsiz. Alındığı yer: Yozgat: 9
Sivas Kadınlar Derneğine
İslam’ın canevi olan Osmanlı Saltanatı merkezinin düşman işgaline geçmesi, bütün ülke ve ulusumuzun en büyük tehlikeyle karşılaşması sonucu olarak bütün Rumeli ve Anadolu’nun giriştiği ulusal ve kutsal savaşım sırasında, Müslüman kişilerin iç ve dış en doğru havadis ile aydınlanmalarının zorunlu bir gereksinme olduğu önemle göz önüne alınmış, bunun sonucu, burada en yetkili kişilerden oluşan bir özel kurul yönetiminde, (Anadolu Ajansı) adı altında bir kurum kurulmuştur. Anadolu Ajansının en hızlı araçlarla vereceği havadis ve bilgi aslında, Temsilciler Kurulumuzun belgeli ve asıl kaynaklarının sonucu olacağı için, bu ajans bildirimlerinin oraca ve özellikle Müdafaai Hukuk örgütümüzce dahi seçilecek caddelere ve toplanılacak yerlere asılması, dağıtımı, dahası bucak ve köylere dek ulaştırılması yolunda, olabildiğince çok yayımlanabilmesi için ivedili düzenlemeler yapılması, sonucundan da bilgi verilmesi önemle rica olunur.
-ANADOLU AJANSI ÇALIŞMALARINA BAŞLIYOR-
Kuruluşu tüm yurda duyurulan Anadolu Ajansı, bir süre Halide Edip’in de sözünü ettiği Mustafa Kemal Paşa’nın karargahı konumundaki Ziraat Mektebi’nde ayrılan bir odada çalışmalarını yürüttü.
Yunus Nadi de Anadolu Ajansının ilk çalışmalarını anlatırken, Hakimiyeti Milliye’ye yeni bir ruh ve şekil vermeye çalıştığından söz ettikten sonra, AA’nın ilk günlerinde yapılanları şöyle anlatıyor:
"Aynı zamanda Halide Edip Hanım ile Anadolu Ajansının servislerini yapmaya başladık. O sene Ankara’nın kırk ikindi yağmurları kesretle yağıyor ve adeta bazen kış manzarası verdiği oluyordu. Ajans için Paşa’nın karargahı olan Ziraat Mektebi’nde bir oda olarak merkez ittihaz ettik. Her gün oraya çıkıyorum ve Halide Hanım’la çalışıyoruz. Bu işte çok geçmeden İstanbul mebusu Ali Rıza Bey de bize iltihak etti."
Halide Edip’e, Ankara’ya geldiğinin beşinci günü karargahta, dar ve uzun odalardan biri ayrıldı. Buranın eşyası, dosya rafları, sandalye, iki masa ve eski bir yazı makinesinden ibaretti.
Halide Edip, Anadolu Ajansının ilk bürosu sayılabilecek bu odada İngilizce gazetelerin siyasete ilişkin kısımlarını tercüme ediyor, Mustafa Kemal Paşa’nın katibi Hayati Bey’in getirdiği telgraflar arasından Anadolu Ajansı veya Hakimiyeti Milliye gazetesi için gerekli parçaları kesiyor, bundan başka da Mustafa Kemal’in diğer haberleşmelerine ilişkin yazıları hazırlıyordu. Bu işlerde Halide Edip’e, Afganistan’dan gelmiş, Abdurrahman adında, bir parmağıyla fakat başarıyla yazı makinesi kullanabilen genç bir Afgan yardım ediyordu.
Anadolu Ajansı, Ziraat Mektebi’nden sonra, Ulus’ta Öğretmen Okulu binasının bodrum katında yürüttüğü çalışmalarını, birkaç yer değiştirdikten sonra yurt içi ve yurt dışı çok sayıdaki büro ve bölge müdürlükleriyle 1998 yılından bu yana Tandoğan’daki Genel Müdürlük binasında sürdürüyor.