"ZOR TUTKULU VE HIRÇIN BİR KADINIM"!..GÜLER KÖMÜRCÜ,NASIL EVLENDİĞİNİ ANLATTI!..

Ergenekon tutuklusu emekli yüzbaşı Zekeriya Öztürk ile evlenen gazeteci Güler Kömürcü, nasıl evlendiklerini anlattı...

9 Temmuz günü Ergenekon kapsamında tutuklanan emekli yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk ile Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde evlenen gazeteci Güler Kömürcü, evliliğiyle ilgili olarak ilk kez konuştu.


Kömürcü, 2 yıldır süren ilişki sonucunda tam bir aşk evliliği yaptığını söyledi.


Hatta eşi tarafından cezaevinden gönderilen ve 250 sayfayı bulan aşk mektuplarını kitap yapmayı planlıyor.

Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nin görüşme salonunda iki gardiyanın şahitliğinde kıyılan nikah sırasında Kömürcü, eşi Öztürk'le elele tutuştuğunu ve çok
heyecanlı olduğunu söyledi.


Evlilik öyküsünü tüm ayrıntılarıyla anlatan Kömürcü, tam 2 yıl önce 13 Temmuz 2006 tarihinde tanıştıklarını söyledi.


O günden bu yana yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Ben zor bir kadın olduğum için 2 yıl içinde en az 10-15 kere ayrıldık. Normal. Ben aşkı da tutkulu yaşayan bir kadınım. Tutkulu aşkta da kavga ve fırtınalar mutlaka olur. Bu 2 yıl aralıksız 2 yıl değil. Mehmet çok sabırlı bir adam olduğu için bana tahammül etti. Küstüm, gittim, bir ay konuşmadım. Kavga edecek sebebim vardır hep benim, hırçın olduğum için. Ben geçen Eylül ayı gibi yine küsmeyi başardım. Yılbaşına yakın beraberdik. Yılbaşından hemen sonra da İtalya'ya bir seyahate gittim. Tatil dönüşü de zaten gözaltı
oldu. 22 Ocak'ta gözaltına alındıktan sonra da ben yine ona kızacak birşeyler buldum. 1-2 ay konuşmadım."

İlişkisinde sürekli ayrılıkların olmasını Kömürcü, "Kıskanıyorum, bir lafına takılıyorum. Mesela telefonda konuşurken bir keresinde canım demedi de sert ifadeyle konuştu hemen kapris yapacak birşey buluyorum. Tutkulu kadınlar böyledir." sözleriyle anlattı.

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuksuz yargılanan ve evliliğiyle tartışma yaratan Güler Kömürcü'nün verdiği röportajdan çarpıcı bölümler ise şöyle:

"BEN VE EŞİM SUÇSUZUZ"

"Yıkıcı ve gayet zor bir süreç bu yaşadığımız. Ben hukuka saygılı olduğumdan davanın da içinde olarak hukuk incinmesin diye kamuoyunda asla bunu malzeme yapmadım. Hukuka güveneceğiz, her kim suçluysa, hukuk ona karar verecek, kamuoyu karar veremez. Şu an iddianamede olan hiç kimse suçlu değildir. Çünkü bu bir iddianame. Ancak Ergenekon adı verilen soruşturmada ismi geçenlerin hepsi hüküm yediklerinde suçlu olacaklar. Yani mahkeme
tamamlandığında. Pazartesi iddianame açıklandığında onlar yine suçlu değiller. Dolayısıyla ne eşim Mehmet, ne de diğerleri hiç kimse suçlu değildir. Savcı görevini yapıyor, iddialarını en üstten açacak ona saygı
duyalım. Ama sonuçta hakim ve mahkeme karar verecek. Ben onun da kendimin de suçsuzluğuna inanıyorum ve bunu hukukla çözeceğiz."

"HOŞ OLAYIM OLMAYAYIM KİME NE O YAR BENİM"

"Mehmet'in babası da emekli bir albay. Dedesi de emekli bir asker. Annesinin babası da emekli bir asker. Türkiye Cumhuriyeti'ne ailece hizmet etmiş
insanlar. Mehmet terörle mücadele kapsamında çok sayıda hizmet ödülleri almış. Güneydoğu'da uzun bir süre görev yapmış değerli bir asker. Hakkındaki
iddialar da beni çok üzüyor. Ordudan atılm