Zaman yazarından Çölaşan'a soru; o kasetleri neden yayınlamadınız?
Zaman yazarı, AK Partili bir isim hakkındaki seks kasetlerini yayınlamayan yayın organlarını eleştirdi..
Zaman gazetesi yazarı Bülent Korucu bugünkü yazısında son dönemde kendilerine servis edilen AK Partili bir isim hakkındaki seks kasetlerini yayınlamayan Odatv, Aydınlık ve Sözcü'yü eleştirdi. Korucu, Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın kendisine gönderilen kaseti kırmaması gerektiğini yazdı.
EMİN ÇÖLAŞAN NE YAZMIŞTI?
Sözcü gazetesi yazarı 27 Kasım'da, gazeteye gelen bir mektupta ünlü birinin seks kasetiye karşılaştıklarını yazmış. Kaseti izledikten sonra da imha ettiğini iddia etmiş.
İşte o yazı:
"Gazeteye birkaç gün önce postayla gelen bir zarfın içinden bir kaset çıktı. Bize her gün bir sürü şey gelir… Mektuplar, kitaplar ve başka şeyler…
Kasetin üzerinde “Falanca kişiyle ilgilidir, lütfen izleyiniz” diye bir not vardı.
İster istemez izledik. Gözlerimle görmesem inanmazdım. Çok kısaca anlatıyorum.
* * *
Türkiye’de çok önemli birinin en yakını… Ve yatak sahneleri. Kasetin ekinde ayrıca bilgi de veriliyor.
Kadının ve erkeğin isimleri ve telefon numaraları… Kaseti izledik, yapmamız gerekeni yaptık ve imha ettik."
ZAMAN YAZARI SORDU: NEDEN KIRDINIZ?
Korucu köşesinde şunları yazdı:
"Oluşturulmaya çalışılan ‘şantaj kasetleri’ gündemini ihmal etmeyelim. Oda TV, Aydınlık ve Emin Çölaşan pişirdi; acemi kralcılar yiyor.
Çölaşan ‘seyrettik imha ettik’ diyor. Çölaşan en azından hukukçu eşine sorsaydı, bir şantaj malzemesi olacağı aşikâr delilleri yok etmenin hukuken sorun doğuracağını görürdü. Kaynağı, el izi araştırmasını vb. tahkikata yardımcı olmak yerine yok etmek anlaşılır gibi değil.
Tabii böyle bir kaset varsa…
Bir siyasî partisi olmayan, muhalefet partilerindeki sarsıntılardan kâr ya da zarar görmeyecek insanlara iftira etmek mantıksız. Kamuoyu, bu kasetler üzerinde tepinen siyasetçileri sorgulamaya başlar.
Şantaj ayıbını çözmesi gereken makamların aldığı bir arpa boyu yol gündeme gelir. Cevşen, dua ve cemaat ablasıyla alay eden iletişim dehalarına yer kalmadı."