Zaman, Sabah'la Star'ı manşetten vurdu!
Cemaatin amiral gemisi Zaman gazetesi, AKP iktidarını darbeci askerden daha beter olmakla suçladı, AKP medyasını 28 Şubat medyasıyla bir tuttu...
Başbakan Erdoğan'ın darbe girişimi olarak nitelediği 17 Aralık operasyonu, hükümet ile cemaat arasındaki kavgayı daha da kızıştırdı.
Zaman gazetesi "28 Şubat'tan beter" manşetiyle okurların karşısına çıktı. 28 Şubat döneminde atılan gazete manşetleriyle bugünün manşetlerini yan yana getiren gazete, tam sayfa hükümete ve medyasına yüklendi.
Başbakan Erdoğan'ın sert sözleri, bürokrasideki görevden almalar ve hükümete yakın gazetelerin haberleri, cemaatin medyadaki sesi konumundaki Zaman'ı adeta çileden çıkarmış durumda.
17 Aralık operasyonu sonrası sertleşen hükümet cemaat kavgasında, tarafların dili her geçen gün sertleşiyor. Zaman gazetesi, Hizmet hareketine karşı yok etme girişiminin uygulandığını iddia etti. Haberde o dönemdeki uygulamalarla bugünkü uygulamalar karşılaştırıldı.
28 ŞUBAT'I ARATMIYOR
Haberin spotunda "Postmodern darbe sürecinde dindar kesime yönelik yok etme girişiminin güncel versiyonu bugün Hizmet Hareketi’ne karşı uygulanıyor. Dün irtica gerekçesiyle yapılan fişleme ve tasfiyeler şimdi paralel yapı, örgüt, çete yaftasıyla gerçekleştiriliyor. İşadamlarına baskı, medyaya müdahale gibi pek çok hukuksuzluk, 28 Şubat döneminin antidemokratik yöntemlerini aratmıyor." ifadeleri yer aldı.
CAMİA HEDEF GÖSTERİLİYOR
Kullanılan dil, taktik ve baskıların 28 Şubat süreciyle bire bir aynı olduğunu iddia eden gazete, haberinde şu ifadelere yer verdi:
O dönemde, ‘irticacı’ denilerek ‘kan emici’, ‘yarasa’, ‘habis ur’ gibi yaftalamalarla dindar kesim hedef alınırken bugün ‘örgüt’, ‘çete’, ‘in’, ‘virüs’, ‘Haşhaşi’ gibi ağır iftiralarla Camia hedefe konuyor. 1999 yılında örgüt ve çete ithamıyla dava konusu yapılan ve 8 yıl süren yargılama sonunda beraatle sonuçlanan iddialar yeniden gündeme getirilerek Camia’ya dava açılacağı tehditleri yayılıyor. 3 bin kamu görevlisinin hiçbir gerekçe gösterilmeden kıyıma tabi tutulması; o dönemde on binlerce asker, sivil ve kamu görevlisinin sürgüne gönderilmesini hatırlatıyor. 28 Şubat sürecinde karalama kampanyalarıyla yapıldığı gibi bugün de toplum ötekileştirici bir dille kutuplaştırılıyor.
Zaman gazetesi "28 Şubat'tan beter" manşetiyle okurların karşısına çıktı. 28 Şubat döneminde atılan gazete manşetleriyle bugünün manşetlerini yan yana getiren gazete, tam sayfa hükümete ve medyasına yüklendi.
Başbakan Erdoğan'ın sert sözleri, bürokrasideki görevden almalar ve hükümete yakın gazetelerin haberleri, cemaatin medyadaki sesi konumundaki Zaman'ı adeta çileden çıkarmış durumda.
17 Aralık operasyonu sonrası sertleşen hükümet cemaat kavgasında, tarafların dili her geçen gün sertleşiyor. Zaman gazetesi, Hizmet hareketine karşı yok etme girişiminin uygulandığını iddia etti. Haberde o dönemdeki uygulamalarla bugünkü uygulamalar karşılaştırıldı.
28 ŞUBAT'I ARATMIYOR
Haberin spotunda "Postmodern darbe sürecinde dindar kesime yönelik yok etme girişiminin güncel versiyonu bugün Hizmet Hareketi’ne karşı uygulanıyor. Dün irtica gerekçesiyle yapılan fişleme ve tasfiyeler şimdi paralel yapı, örgüt, çete yaftasıyla gerçekleştiriliyor. İşadamlarına baskı, medyaya müdahale gibi pek çok hukuksuzluk, 28 Şubat döneminin antidemokratik yöntemlerini aratmıyor." ifadeleri yer aldı.
CAMİA HEDEF GÖSTERİLİYOR
Kullanılan dil, taktik ve baskıların 28 Şubat süreciyle bire bir aynı olduğunu iddia eden gazete, haberinde şu ifadelere yer verdi:
O dönemde, ‘irticacı’ denilerek ‘kan emici’, ‘yarasa’, ‘habis ur’ gibi yaftalamalarla dindar kesim hedef alınırken bugün ‘örgüt’, ‘çete’, ‘in’, ‘virüs’, ‘Haşhaşi’ gibi ağır iftiralarla Camia hedefe konuyor. 1999 yılında örgüt ve çete ithamıyla dava konusu yapılan ve 8 yıl süren yargılama sonunda beraatle sonuçlanan iddialar yeniden gündeme getirilerek Camia’ya dava açılacağı tehditleri yayılıyor. 3 bin kamu görevlisinin hiçbir gerekçe gösterilmeden kıyıma tabi tutulması; o dönemde on binlerce asker, sivil ve kamu görevlisinin sürgüne gönderilmesini hatırlatıyor. 28 Şubat sürecinde karalama kampanyalarıyla yapıldığı gibi bugün de toplum ötekileştirici bir dille kutuplaştırılıyor.