ZAMAN GAZETESİNİN KADIN YAZARI CEZAEVİNDE GÖRDÜĞÜ İŞKENCEYİ ANLATTI!
18 yaşında cezaevine girdi, işkence gördü ama bu konu hakkında ilk defa Banu Güven ile Artı programında konuştu.
Gazeteci-yazar Bejan Matur yeni çıkan kitabı ’Dağın Ardına Bakmak’ı Banu Güven ile Artı programında anlattı.
’Kürt sorunu’nun Türkiye’nin en ağır sorunu olduğunu söyleyen Bejan Matur, orada yaşayan insanların ne yaşadığına dair çok fazla bilginin olmadığını söyledi ve şöyle devam etti:
’’Bildiğim hikayeler. Benim de kayıplarım var. İki kuzenimi kaybettim. Kaybettiğim arkadaşlarım var. Yabancısı olduğum bir hikaye değil. Ve bildiğim bir şeyi insanların bilmesini istedim. Aşırı ideolojiden, propagandadan, hikayeleri örten kalabalık gürültüden gerçekleri göremiyoruz. Gerçeği görmek lazım...’’
Matur, ilk kez 18 yaşında cezaevine girdiğini de açıkladı:
’’Ben de aynı hikayelerin öznesiydim. 18 yaşında cezaevine girdim ve 1 sene cezaevinde kaldım. Sonrasında beraat etmiş olsam da... Ankara’da bütün Kürt öğrencilere yönelik çok büyük bir operasyon yapılmıştı. Yaklaşık 300-400 kişi göz altına alındı, bunlardan bazıları tutklandı. Ama o gözaltına alınan yüzlerce insan ceza aldı, hepimiz beraat ettik. Sert bir dönemdi, inanılmaz baskılar vardı. Ben de o insanlardan biriyidim. İşkence de gördüm. Ama bunu kamuoyuyla hiç paylaşmadım. Bir mağduriyet üzerinden kimlik kurmak istemedim. Bana Beyaz Kürt diyenler de oluyor zaman zaman. Ama benim bütün kelimlerimin altında yatan o derin suskunluktur. Bizi insan yapan söylediklerimiz değil, söylemediklerimizdir.’’
Darbeden hemen sonra büyük bir baskı olduğunu söyleyen Matur, ’’PKK’nın 5 no’lu cezaevinden çıktığı çok sık söylenir, bende bunun böyle olduğunu düşünüyorum. Yaşanan şiddet, baskı o kadar yoğundu ki karşıtını doğurdu. Konuştuğum hemen herkesle, kitapta yer alan bütün hikayelerde ortak tema olarak şuna rastladım: İnkar kavramı. Varlıklarının, dillerinin yok sayılması hepsinde çok derin bir isyan duygusu yaratıyor. Ve bunu yaşadaığı bir hikayeyle ilişkilendiriyor. Çok farklı nedenler var ama temel sorun dil sorunu...’’ diye konuştu.
Genel olarak Kürt sorunu ile PKK’yı ayırarak düşünmemiz gerektiğini söyleyen Matur, ’’Kitapta neden hayatlarını buna dadıklarını anlamaya, anlatmaya çalıştım. Bu kitabın ’anlamayı’ sağlamasını arzu ediyorum.’’ dedi
’Kürt sorunu’nun Türkiye’nin en ağır sorunu olduğunu söyleyen Bejan Matur, orada yaşayan insanların ne yaşadığına dair çok fazla bilginin olmadığını söyledi ve şöyle devam etti:
’’Bildiğim hikayeler. Benim de kayıplarım var. İki kuzenimi kaybettim. Kaybettiğim arkadaşlarım var. Yabancısı olduğum bir hikaye değil. Ve bildiğim bir şeyi insanların bilmesini istedim. Aşırı ideolojiden, propagandadan, hikayeleri örten kalabalık gürültüden gerçekleri göremiyoruz. Gerçeği görmek lazım...’’
Matur, ilk kez 18 yaşında cezaevine girdiğini de açıkladı:
’’Ben de aynı hikayelerin öznesiydim. 18 yaşında cezaevine girdim ve 1 sene cezaevinde kaldım. Sonrasında beraat etmiş olsam da... Ankara’da bütün Kürt öğrencilere yönelik çok büyük bir operasyon yapılmıştı. Yaklaşık 300-400 kişi göz altına alındı, bunlardan bazıları tutklandı. Ama o gözaltına alınan yüzlerce insan ceza aldı, hepimiz beraat ettik. Sert bir dönemdi, inanılmaz baskılar vardı. Ben de o insanlardan biriyidim. İşkence de gördüm. Ama bunu kamuoyuyla hiç paylaşmadım. Bir mağduriyet üzerinden kimlik kurmak istemedim. Bana Beyaz Kürt diyenler de oluyor zaman zaman. Ama benim bütün kelimlerimin altında yatan o derin suskunluktur. Bizi insan yapan söylediklerimiz değil, söylemediklerimizdir.’’
Darbeden hemen sonra büyük bir baskı olduğunu söyleyen Matur, ’’PKK’nın 5 no’lu cezaevinden çıktığı çok sık söylenir, bende bunun böyle olduğunu düşünüyorum. Yaşanan şiddet, baskı o kadar yoğundu ki karşıtını doğurdu. Konuştuğum hemen herkesle, kitapta yer alan bütün hikayelerde ortak tema olarak şuna rastladım: İnkar kavramı. Varlıklarının, dillerinin yok sayılması hepsinde çok derin bir isyan duygusu yaratıyor. Ve bunu yaşadaığı bir hikayeyle ilişkilendiriyor. Çok farklı nedenler var ama temel sorun dil sorunu...’’ diye konuştu.
Genel olarak Kürt sorunu ile PKK’yı ayırarak düşünmemiz gerektiğini söyleyen Matur, ’’Kitapta neden hayatlarını buna dadıklarını anlamaya, anlatmaya çalıştım. Bu kitabın ’anlamayı’ sağlamasını arzu ediyorum.’’ dedi