Zafer Algöz, 40'a konuk oldu: Kavuk Ferhan Şensoy'dan Cem Yılmaz'a gelmeliydi
Yapımcılığını BBO Yapım’ın üstlendiği, Jülide Ateş'in sunumuyla 40, Haber Global ekranlarında her Perşembe ekrana gelmeye devam ediyor. Jülide Ateş’in 15 Ekim Perşembe akşamı konuğu oyuncu Zafer Algöz oldu.
Yapımcılığını BBO Yapım’ın üstlendiği, Jülide Ateş'in sunumuyla 40, Haber Global ekranlarında her perşembe ekrana gelmeye devam ediyor. Ateş’in 15 Ekim Perşembe akşamı konuğu oyuncu Zafer Algöz oldu.
Zafer Algöz, tüm samimiyeti ile Jülide Ateş’in kendisine yönlendirdiği 40 soruyu yanıtladı.
İşte, Zafer Algöz’ün açıklamalarından satır başları...
'OKAN BAYÜLGEN BENİM YARATICILIĞINI ÜSTLENDİĞİM İŞİ NOTERE GİDİP ÜZERİNE ALDI'
Cem Yılmaz’ı Okan Bayülgen’e tercih mi ettiniz?
Benim ölçülerime göre Cem Yılmaz 25 senedir Türkiye’nin 1 numarası! Komedyen olarak, sinema filmleriyle, senaryolarıyla… Okan Bayülgen ile Zaga ve Televizyon Çocuğu döneminde beraber çalışmıştık, yönetmenimiz de Şafak Bakkalbaşıoğlu’ydu. Oradaki konseptimizde yazılı bir metin yoktu, yazarlarla çalışmak istedik, kafamız onlara uygun değildi, yazdıkları bize hitap etmiyordu, bizim söylediklerimizi onlar yazamıyorlardı. Doğaçlama yapmaya karar verdik.
Dudu Teyze benim bulduğum bir karakterdi, eskiden Cihangir’de oturuyordum, benim oturduğum evin tam karşı katında bir kadın vardı, bütün gün pencerinin kenarında oturup çay/sigara, oradan aşağı bakarak, çocukların oğlunun arabasına yanaşmasına sinir oluyordu. Kadın dikkatimi çekti, sonra da biz artık bunu kullanmaya başladık. Bir dönem geçtikten sonra şunu öğrendim ki, benim de yaratacılığını üstlendiğim işlere Okan bize haber vermeden gidip noter üzerinden kendi üstüne almış. Ben de o zaman sordum, madem böyle bir şey yapıyorsun bizim niye adımız geçmiyor? Evet senin tv programında yapıyoruz ama, benim niye adım geçmiyor? Televizyon dünyasının kuralları böyledir dedi, ben de “Kusura bakma Show dünyasının kurallarına göre değil, arkadaşlık dünyasının kurallarına göre hayatımı devam ettiyorum” dedim. O dönem Dudu Teyze’ye reklam teklifi geldi, oradan da kendine ait bir para istedi. Onun da parası takdim ettik. Olaylar böyle olunca baktım iş arkadaşlık, dostluğun dışında farklı bir yere gidiyor, baktım ki tatsızlık olacak, bunlar yaşandıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmanın anlamı yok. İşin tadı kaçtı. Kırgınlık olunca vedalaşalım dedik, vedalaştık.
'OZAN YAŞANANLARDAN ÇOK ÜZGÜN!'
Ozan Güven olayı sizi utandırdı mı?
Beni çok üzdü. Ben önce şaka sandım. Hadi canım olamaz böyle bir şey dedim. Ben Ozan’ı 25 senedir tanırım, öyle tepkiler verecek bir insan olarak hiçbirimiz görmedik, duymadık. İlk defa duyunca, şaka yapıyorlar dedim. 2 tarafında birbirine sille tokat denecek şekilde, öfkeyle daldığını öğrenince ona çok çok daha fazla üzüldüm. Hangi insan şiddeti meşru görebilir ki? Tamam canım hak etmiştir, öyle bir şey olamaz! İnsanın insana şiddeti kadar kötü bir şey olamaz. İnsan insana şiddet göstermemeli, kadına şiddet göstermemeli, hayvana, çocuğa, doğaya; bu zaten insan olmanın en büyük erdemi… Kendisiyle temasım oldu, o da yaşananlardan çok üzgün. Böyle bir şeyden kim mutlu olur ki? Kalktığınızda bütün insanlar sanki Türkiye’de bir tek bu olay varmış gibi sabahtan başlayıp akşama kadar, tv’lerde magazin programlarında sürekli bu işleniyor olması kim olursa olsun insanı rahatsız eder ve üzer. Şimdi olay yargı aşamasında. 2 taraf da uzlaşmak istememiş, biz mahkeme kararında ısrarlıyız demişler, şimdi iş yargıda. Mahkeme kararı bittikten sonra hayat normale dönecek, herkes kendi işine gücüne gidecek de, bence bizim bekleyip ne olacak ne bitecek onu görmekte fayda var diye düşünüyorum. Benim söylediğimizde eleştirilecek bir taraf yok. ‘Ne yaşandığını bilmiyoruz’ dedim. Hakikaten doğru, 2 kişi arasında ne yaşandığını bilmiyoruz. Kadına şiddet göstermek acizliğin belirtisidir. Niye kadına şiddet gösteriyorsun ki? Kadın bana şiddet gösterse ben evi terk ederim!
'KALİTELİ MİZAH YAPACAK ADAM KALMADI!'
Televizyonlarda mizaha neden yer kalmadı?
Çünkü kaliteli mizah yapacak adam kalmadı. Mizah yapmak da bir zeka işi, sadece politik hiciv yapmak da bana mizah olarak gelmiyor. Tv’de de komediden çok dram olan projelere yer veriliyor. Eskiden komedi yapacak çok cesaretli insan vardı, şimdi bu azaldı. İnsanlar şimdi kısa sürede bir şey yapayım parayı kazanayım, gidip işime bakayım diyorlar.
'ŞU GÜNKÜ AKLIM OLSAYDI O TWEET’E CEVAP VERMEZDİM!'
Zafer Algöz eleştiriye kapalı mı?
Eleştiriye açık bir insanım. Her eleştiriyi dinlerim ama, her eleştiriye değer vermem. Bakarım kim söylemiş, ne söylemiş; saygıyla dinlersin. Ama aklı başında bir eleştiri ise niye dikkate almayayım? Şu günkü aklım olsaydı, o Tweete öyle bir cevap vermemem gerekirdi. Ama eski dostluğumuza istinaden, insanların kusurlarına dostlarına söylemesini beklersiniz ya, özel olarak yazarsın. Bunu herkesin içinde söylemek, böyle iddialı cümleler kurmak! ‘Muhtemelen hayatımda gördüğüm en kötü film!” bütün bir hayatında gördüğü! Hayatında gördüğün en kötü film buysa, hayatında gördüğün en iyi film hangisi?
Üstelik de şuna üzüldüm: Film vizyona çıkar çıkmaz 13:15 seansına, ilk seansa gidip çıkar çıkmaz ‘ilk taşı ben atayım’ bunu bir dosttan, arkadaştan görmek beni incitti. Şu an ki aklım olsa cevap vermezdim! Aklı başında eleştiri değildi. Ben film gördüm beğenmedim eleştiridir, hayatımda gördüğüm en berbat film dersen bu eleştiriyi geçer. Aslında hiç cevap vermemem gerekirdi, yazsın yazdığıyla kalsın.
'TÜRKİYE’NİN EN KOMİK İSMİ: CEM YILMAZ'
Türkiye’nin en komik ismi sizce kim?
Cem Yılmaz. Şu anda Cem Yılmaz. En komik dediğiniz için… 2. Sıraya Can Yılmaz’ı koyarım mesela. Özkan Uğur’u koyarım 3. Sıraya. Çağlar Çorumlu, farkındaysanız hep birlikte çalıştığım insanlar… İnsanı güldürmek gerçekten zor iş. Ayrı bir zeka, birikim gerektiren, yetenek gerektiren… İş sadece siyah t-shirtü giymekle olmuyor. Kafanın içi dolu olacak, elinde hikayen olacak, anlatacak bir şeyin olacak, çıkıp bunu imtihana girer gibi her gece yapacaksın.
'TÜRK SİNEMASI’NIN GERÇEK JÖNÜ CÜNEYT ARKIN’DIR'
Türk sineması’nın gerçek jönü kimdir?
Bence Cüneyt Arkın. Ben Cüneyt Arkın’ın hayranıyım, çocukluğumdan beri Cüneyt Abi benim için çok ayrı. Dünya aksiyon filmlerinin kralıdır o. Cüneyt Abi’nin gençlik resimlerine bak, Alain Delon’dan ne farkı var? O kadar yakışıklı ki! Güzel adam yani… Vücudunda kırılmadık kemik kalmamış bir başarı abidesi. Kendisine saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Tarık Abi’yi de unutmamak lazım.
Kıvanç Tatlıtuğ’u çok başarılı bulurum. Yapmış olduğu gelişimi fark ettim. Kenan İmirzalıoğlu da öyle, kendini çok geliştirmiş adamdır. Gençler çatır çatır geliyorlar, yeter ki çocuklara iyi proje gelsin.
'DÜNYANIN EN BÜYÜK TAKIMI BARCELONA DA HEP AYNI ADAMLARLA OYNUYOR'
Cem Yılmaz filmlerinde size özel mi rol yazılıyor?
Galiba. Cem o karakterleri yazarken kimin oynayabileceğini, kimin ne yapabileceğini, ya da üzerine neler getirebileceğini bildiği için ona göre yazıyor. Terzinin adama bakıp üstüne göre kostüm yapması gibi bir şey. Zannediyorlar ki biz 1 ayda karar verip sete çıkıyoruz, 1 sene sürüyor bunun hazırlığı… Ne var yani dünyanın en büyük takımı Barcelona da yıllardır hep aynı adamlarla oynuyor. Hiçbir zaman şu takımdaki 8 kişiyi birden bire gönderelim, yeni gelenler gelsin iddiamız da yok. Bizim kadromuzun içine çok önemli sanatçılar da gelip giriyor, bizden ibaret değil sinema filmleri.
'SALKIM HANIM’IN TANELERİ FİLMİNDE BENİM DIŞIMDA BÜTÜN OYUNCULAR ÖDÜL ALDI!'
Sinema filmleri törenlerinde oyunculara haksızlık mı yapılıyor?
Bazı örnekler vardır ki kaba deyimiyle ‘güneş balçıkla sıvanmaz!” Böyle bir yeteneği, böyle bir performansı insanın sorduğudur. Benim de hayatım boyunca öyle performanslarım oldu. Mesela ‘Salkım Hanım’ın Taneleri.’
Çok değerli oyuncular oynadı, ama filmin asıl karakteri benim. Filmde benim dışımda bütün oyuncular ödül aldı. Zuhal Olcay, Güven Kıraç, Uğur Polat, Kamuran Usluer, Hülya Avşar aldı, hatta Murat Daltaban’ın sanıyorum sinemada ilk filmiydi, çok küçük bir rol oynuyordu. O da ‘Umut Veren Erkek Oyuncu’ ödülü aldı. Bana o filmde ödül vermediler ama hep beni takdir ettiler. Abi filmde ne oynamışsın! Demek ki jüri görmemiş filmdeki performansımı! Aynı şekilde Şerif Lloyd. Hiçbir yerde ödül almadı Şerif Lloyd. Sadece İsmail Dümbüllü ödülü aldım ben. O da benim için çok büyük bir onurdur, Müjdat Gezen hocamın elinden aldım sağolsun! Aynı şekilde Çağlar’ın da Zeki Müren performansını nasıl görmediler diye inanamıyorum! Gerçekten bir kez daha söylüyorum: Zeki Müren’i Zeki Müren’den iyi oynadı! Ama çok bıçak sırtı roldü. İnanılmaz güzel oynadı, ama o performansı kimse görmedi!
Arif V 216 filminin sanat yönetmeni, kostümcüsü, dekorunu yapan çocukların hiçbirine ödül vermezken, böylesine büyük prodüksüyona… Başka bir sinema filminde bir tane bakır leğen, 2 tane tesbih, 1 tane seccade koymuş adama kalkıp ‘En iyi sanat yönetmeni’ ödülü verdiğin zaman, ister istemez ben diyorum ki ‘bunu o zaman ağırlığına göre değerlendirmen lazım” Biri kalkıp demiyor mu ‘Arkadaşlar kaç milyonluk iş var? Bütün filmin genelinde baktığında 80 tane kostüm var, siz bütün filmi 1 tane hırkayla geçiren adama ödül veriyorsunuz!’ denmesini beklerim. Onun içinde bu ödül alıp verme konularını takıntı haline getiren biri değilim, ama haksızlık olduğu zaman dile getirmek boynumun borcudur diye düşünüyorum.
'FERHAN ABİ’DEN KAVUK CEM YILMAZ’A GELMELİYDİ!'
Dümbüllü’nün Kavuğu erkek mi?
Erkek. Ama gelişen dünyamız içinde kadınların da performansları var. Nejat Uygur’a da verilebilirdi, Nejat Baba Türkiye’de tek başına gezmedik yer bırakmadı. Hatta Bahri abiyle beraber onlar Anadolu’nun en ücra yerlerine gidip dolaştılar. Ferhan Abi daha modern dönemde bu işi üstlendi. Yıllardır oynuyor. Benim şahsi fikrim, kimsenin emeğine oyunculuna laf etmek haddim değildir ama, Ferhan Abi’den kavuk Cem Yılmaz’a gelmeliydi. Cem Yılmaz 25 yıldır, belki daha fazla süredir Türkiye’de tek başına bu meddahlık geleneğini devam ettiren biri. Meddahlık geleneğinde yazılı bir metin yok. Kafanızdaki konuları, birbirine bağlayıp, seyirciye kendinizi sevdirirsiniz. Bundan sonraki süreç içinde bir kadına devrelidir mi? Onu da kavuğu devredecek olan Şevket kardeşimizin karar vermesi lazım. Yasemin Yalçın olabilir, Demet olabilir, Demet Evgar da olurdu, Demet Akbağ da olurdu. İlle de erkek olacak diye bir şarta gerek yok bence.