YÜRÜ YA KULUM: YA DA TV 8'İN KERAMETİ!

Medyaradar'ın sivri dilli kalemi Barbaros Altuğ, TV8 ve köşe yazarları ilişkisini masaya yatırdı.

Hürriyet’in de dahil olduğu Doğan Yayın Grubu geçtiğimiz hafta büyük bir toplantı ile yazılı basın yayın ilkelerini yayınladı. Tam da aynı günlerde ben kafamı bazı Hürriyet yazarlarının yazılarına takmış ve neden bazı televizyon kanallarını ısrarla köşelerine konu ettiklerini düşünüyordum.

Bu kanallardan en birincisi TV 8 idi; rating sistemine dahil olduğu halde ilk 100 sıralamasına girecek program yapmakta zorlanan TV 8 buna rağmen büyük bir başarı ile kendinden söz ettirmeyi başarıyordu. Bilhassa Hürriyet’te ve bilhassa Cengiz Semercioğlu’nun köşesinde

Kanal D mi TV 8 mi?

Cengiz Semercioğlu, Hürriyet’in eki Kelebek’te yazıyor. Bunda bir sorun yok. Üstelik her konuda yazıyor. Bunda da yok. Köşesi de doğal olarak hem Hürriyet gibi ana akım medyada olmak hem de Kelebek gibi popüler bir ekte yazmak söz konusu olduğu için ne popülerse onun üzerine kurulu; ya da biz öyle sanıyoruz.
Zira Semercioğlu’nun yazı istatistikleri aynı şeyi söylemiyor.

2011 yılının Eylül ayına kadar tek bir TV 8 haberi yapıyor köşesinde Semercioğlu; 15 Haziran tarihinde, partilerin televizyonlara verdiği reklamların istatistiklerini yayınlarken, mecburen. Haliyle daha çok izlenen ve konuşulan kanallar, yani Kanal D (dokuz ayda dokuz kez), rakip grubun kanalı ATV (6 kez) daha çok haberle köşesine konuk oluyor. Ama sonra Cengiz Semercioğlu 29 Eylül 2011 tarihinde TV 8’de bir programa başlıyor.

Ne oluyorsa ondan sonra oluyor: 2011 yılının ilk 9 ayında adını sadece bir kez, o da satır arasında geçirdiği TV 8, 2011’in son üç ayında yani Semercioğlu’nun aynı kanalda programa başlaması ile birlikte tam 10 kez uzun uzun haber olmayı başarıyor köşesine. Aynı dönemde herkesin konuştuğu Kanal ve ATV? 3 ayda üçer kere sadece!

2012 ise daha da heyecanlı; Doğan Grubu’nun en iddialı projeleri ile kendinden konuşturmayı her basın kuruluşunda başaran televizyon kanalı Kanal D yedi kez konu ediliyor Cengiz Semercioğlu’nun köşesinde. Peki ıdı bize biz ıdıya usulü programlar ile rating listelerinde nal toplayan ama Semercioğlu’na yüklü bir aylık ödeyerek program yaptıran TV 8 kaç kez haber ediliyor dersiniz bu köşede? Tam 13 kez!



Hürriyet diyor ki…

Hürriyet’in kurumsal sayfalarında da herkesin okuması için yayınlanan Doğan Yayın Grubu ilkeleri yazılı basın kısmındaki ilk ilke şu:

1. Gazetecilikte temel işlev, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan, sansürlemeden, hiçbir baskı veya çıkar grubunun etkisi altında kalmadan, objektif bir biçimde kamuoyuna iletmektir.

Yani diyor ki Hürriyet kendi yazarlarına; çıkar sağlayarak yazı yazamazsın çünkü bu bizim ala ve vala ile duyurduğumuz ilkelerimize terstir! Yüklü bir aylık aldığı ama konuşulma konusunda pek de kimsenin umrunda olmayan bir kanalı ısrarla Hürriyet’te ağırlaması bir yazarın bir çıkar ilişkisi midir? Hürriyet ilkelerini uygulamak konusunda samimi mi yoksa çok eleştirdiği siyasiler gibi sadece bir program açıklayarak “nasılsa hatırlamaz kimse” kısmına mı sığınacak? Elbette merak ediyor bu meraklı kedi!

Hemen ardından ikinci ilke geliyor:

2. Gazeteci, mesleki çalışmalarını her türlü çıkar ve nüfuz ilişkisinin dışında tutar.

Yani bir yerden para alıyorsan onu kayıramazsın, sana verilmiş köşeyi menfaatlerine alet edemezsin, edersen bu bizim ilkelerimize aykırı diyor yine aynı Hürriyet. Para aldığın bir kanalı diğerlerinin üstünde ağırlamak, köşeyi menfaate alet etmek midir? Bunu da göreceğiz…

Hürriyet ve Doğan Grubu bu ilkeleri herhalde boşa yayınlamadı; üstelik de hepimizin erişimine açık kendi internet sitesinde. Demek ki okuyalım, aykırı olanları konuşalım ve ortaya çıkaralım istiyor. Öyle mi acaba? Öyle mi?

Not: TV 8 konusu bir tefrika; daha medya siteleri, buralarda çıkan-çıkarılan haberler, TV 8’e yapılan programlar, akrabalar, neler neler var. Ben ipin ucundan çektim henüz. Kimse sökmezse bu yanlış örülmüş örgüyü yine ben çekerim, kuşkunuz olmasın.

BARBAROS ALTUĞ