Yurt'ta yaşananlara yazarı da isyan etti!
Yurt gazetesinde yaşananlara bir tepki de gazetenin yazarından geldi.
Yurt gazetesinde yaşananlara bir tepki de gazetenin yazarı Hakan Gülseven’den geldi
Yurt gazetesinde çalışanların maaşının verilmemesi, ardından iş bırakan çalışanların işten çıkarılarak gazetenin sendikasızlaştırılmasına gazetenin yazarı Fatih Yaşlı dün tepki göstermişti. Bugün de Yurt gazetesinin bir diğer yazarıHakan Gülseven duruma sessiz kalmadı. "Türkiye Gazeteciler Sendikası önceki gün bizim gazeteden beş arkadaşın sendika üyesi olduğu gerekçesiyle işine son verildiğini açıklayınca düşündüm de, üşenmeyeyim, bugün gidip postaneden e-devlet şifresi alıp sendikaya yeniden üye olmak için başvurayım dedim" diyen Gülseven " Beni aralarına kabul ederlerse onur duyarım..." ifadelerini kullandı.
İşte Gülseven’in yazısının o bölümü:
"Örgütsüzlüğün belki de en beter yaşandığı yer medyadır. Üstelik bu örgütsüzlüğün sadece kendine değil tüm bir topluma zararı vardır.
Nasıl mı?
Eğer medyada sendika Asil Nadir’le başlayıp Dinç Bilgin ve Aydın Doğan’la devam eden süreçte yok edilmeseydi, haberciler örgütlü olsaydı, havuz medyası diye bir şeyden öyle kolay söz edemezdiniz bugün. Sendika editoryal bağımsızlığı koruyabilirdi, editoryal bağımsızlık da şu veya bu ölçüde mesleki soysuzlaşmayı önleyebilirdi.
Fırıldaklar kendilerine bu kadar geniş bir alan açamazdı. Meslek etiğini gözetme imkanımız olurdu. Rasim Ozan diye bir gündemimiz olmazdı. Hatta Yiğit Bulut bile hayatımıza girmezdi.
Ve kim bilir, bir ara “Çocuğumun okul masrafları var” diye yaptıklarını ettiklerini makul ve de mazur göstermeye çalışan Sevilay Yükselir böyle bir insan haline gelmezdi.
***
Ha, şimdi haklı olarak soracaksınız, “Sen sendikanda örgütlü müsün?” diye. Zamanında Doğan Grubu’nda çalışırken bir avuç arkadaşla sendikalaşma mücadelesi başlatmıştık. Zor iş tabii. Herkesi ayrı ayrı şirketlere kaydeder Aydın Doğan. O zaman gittim, üye oldum sendikaya. Çoğunluğu bir türlü sağlayamadık farklı şirketlerde olduğumuzdan. Toplu sözleşme yetkisi alamadık.
Oradan ayrıldıktan sonra, zaman içinde üyeliğim düşmüş. Yeni öğrendim.
Türkiye Gazeteciler Sendikası önceki gün bizim gazeteden beş arkadaşın sendika üyesi olduğu gerekçesiyle işine son verildiğini açıklayınca düşündüm de, üşenmeyeyim, bugün gidip postaneden e-devlet şifresi alıp sendikaya yeniden üye olmak için başvurayım dedim.
Beni aralarına kabul ederlerse onur duyarım..."
Yurt gazetesinde çalışanların maaşının verilmemesi, ardından iş bırakan çalışanların işten çıkarılarak gazetenin sendikasızlaştırılmasına gazetenin yazarı Fatih Yaşlı dün tepki göstermişti. Bugün de Yurt gazetesinin bir diğer yazarıHakan Gülseven duruma sessiz kalmadı. "Türkiye Gazeteciler Sendikası önceki gün bizim gazeteden beş arkadaşın sendika üyesi olduğu gerekçesiyle işine son verildiğini açıklayınca düşündüm de, üşenmeyeyim, bugün gidip postaneden e-devlet şifresi alıp sendikaya yeniden üye olmak için başvurayım dedim" diyen Gülseven " Beni aralarına kabul ederlerse onur duyarım..." ifadelerini kullandı.
İşte Gülseven’in yazısının o bölümü:
"Örgütsüzlüğün belki de en beter yaşandığı yer medyadır. Üstelik bu örgütsüzlüğün sadece kendine değil tüm bir topluma zararı vardır.
Nasıl mı?
Eğer medyada sendika Asil Nadir’le başlayıp Dinç Bilgin ve Aydın Doğan’la devam eden süreçte yok edilmeseydi, haberciler örgütlü olsaydı, havuz medyası diye bir şeyden öyle kolay söz edemezdiniz bugün. Sendika editoryal bağımsızlığı koruyabilirdi, editoryal bağımsızlık da şu veya bu ölçüde mesleki soysuzlaşmayı önleyebilirdi.
Fırıldaklar kendilerine bu kadar geniş bir alan açamazdı. Meslek etiğini gözetme imkanımız olurdu. Rasim Ozan diye bir gündemimiz olmazdı. Hatta Yiğit Bulut bile hayatımıza girmezdi.
Ve kim bilir, bir ara “Çocuğumun okul masrafları var” diye yaptıklarını ettiklerini makul ve de mazur göstermeye çalışan Sevilay Yükselir böyle bir insan haline gelmezdi.
***
Ha, şimdi haklı olarak soracaksınız, “Sen sendikanda örgütlü müsün?” diye. Zamanında Doğan Grubu’nda çalışırken bir avuç arkadaşla sendikalaşma mücadelesi başlatmıştık. Zor iş tabii. Herkesi ayrı ayrı şirketlere kaydeder Aydın Doğan. O zaman gittim, üye oldum sendikaya. Çoğunluğu bir türlü sağlayamadık farklı şirketlerde olduğumuzdan. Toplu sözleşme yetkisi alamadık.
Oradan ayrıldıktan sonra, zaman içinde üyeliğim düşmüş. Yeni öğrendim.
Türkiye Gazeteciler Sendikası önceki gün bizim gazeteden beş arkadaşın sendika üyesi olduğu gerekçesiyle işine son verildiğini açıklayınca düşündüm de, üşenmeyeyim, bugün gidip postaneden e-devlet şifresi alıp sendikaya yeniden üye olmak için başvurayım dedim.
Beni aralarına kabul ederlerse onur duyarım..."