Yurt genelinde 'La Lina' alarmı: Çok sert soğuma yaşanacak! Türkiye'ye tropikal fırtına geliyor

Prof. Dr. Doğan Yaşar, deniz suyunun çok fazla ısınması ve soğuması hakkında değerlendirmelerde bulundu. Eylül ayında yaşanması muhtemel hava olaylarına dikkat çeken Yaşar tropikal fırtınalar yaşanabileceğini belirtti.

İzmir’de 2023 yılı Temmuz ayında deniz suyu sıcaklığında Türkiye rekoru kırılmıştı. 2024 yılı itibarıyla ise deniz suyu sıcaklıklarında geçen yıla oranla düşüş görüldü. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar ise suda soğuma ve ısınmanın sürekli olarak gerçekleştiğini söyleyerek, deniz suyu sıcaklıklarında düşüş görülse de sıcaklığın hala ortalamanın üstünde seyrettiğini aktardı. Prof. Dr. Yaşar, deniz suyu sıcaklığının yüksek olması sebebiyle Eylül ayında soğuk havayla sıcak denizin karşılaşmasıyla tropikal fırtına oluşabileceğinin kaçınılmaz olabileceğini söyledi.

“EL NİNONUN ETKİLERİ HALA DEVAM EDİYOR”

İklimlerin sürekli değişen doğa olayları olduğunu ve her zaman biriminin içinde bir küresel ısınma bir de soğuma olduğunu aktaran Prof. Dr. Yaşar, şunları kaydetti:

“24 saat içerisinde gündüz çok sıcaktır, gece soğur. Biz ya küresel soğumada ya da ısınmada oluruz. Önemli olan trendimiz, bizim çıkış olayımız. Örneğin öğlen saatlerinde su ısınarak gidiyor ama akşamüstüne doğru tekrar yavaş yavaş soğuyacak. Major olarak 18 bin yıldan beri biz küresel ısınmadayız. Zaman zaman çok şiddetli soğumalar da gördük. Geçtiğimiz sene 4 Temmuz'da Dünya Meteoroloji Örgütü, ‘Süper El Nino gelme ihtimali çok fazla’ dedi ve geldi. Çok sıcak geçti. El Ninonun etkileri hala devam ediyor.”

“LA LİNA DENİLEN ÇOK SERT SOĞUMA OLAYINI BEKLİYORUZ”

Sıcaklıkların yavaş yavaş normale doğru seyrettiğini vurgulayan Prof. Dr. Yaşar, “Süper EL Nino demek, deniz suyu sıcaklığında yaklaşık 2 derece kadar yukarı çıkmak demek. 14 Temmuz’dan sonra süper El Nino yavaş yavaş azalmaya başladı. Çünkü deniz suyu sıcaklığı 21.1’den 21’lere düştü tüm dünya ortalamasında. Eylül ayı ortalama sıcaklıklarını mevsim normallerine çekti. Sonraki süreçte ‘La Lina’ dediğimiz çok sert soğuma olayını bekliyoruz. Ciddi olarak bu yıl bir soğumanın gerçekleşmesi sürpriz olmayacaktır” diye konuştu.

YAĞIŞLI BİR EYLÜL AYI BEKLENİYOR

İzmir Körfezi'nde geçtiğimiz sene 20 Temmuz gibi 32.7 ile sıcaklık rekorunun kırıldığını belirten Yaşar, 24 ve 26 Temmuz 2023’te de İzmir'de Temmuz sıcaklığının kırıldığını ifade etti. Bu rekorun hem denizde hem de normal havada kırıldığını söyleyen Yaşar, sözlerine şunları da ekledi:

Rekor 43.2 ile kırıldı. Gerçekten çok ısındı. Olağanüstü bir yıl geçirdik. Yavaş yavaş ortalamanın altına düşüyoruz. Eylül ayında eğer bu sıcaklık devam ederse ki edecek gibi, tropikal fırtınalar ortaya çıkar. Bu fırtına Türkiye’ye çok sert vurmaz. Çünkü enerjisini deniz suyu sıcaklığından alır. Enerji bulamayacağı için de Yunanistan kıyılarında kalır. Bize çok güzel bir yağış getirir. Bu Eylül ayında güzel bir yağış alma ihtimalimiz çok yüksek.”

LA LINA NEDIR?

İspanyolca'da El Niño "küçük oğlan", La Niña ise "küçük kız" anlamına gelir. Bir nevi kardeş gibiler. Birçok kardeş gibi, iki hava durumu düzeni de neredeyse her bakımdan birbirine zıttır. La Niña, doğu Pasifik'teki suyun normalden daha soğuk olmasına neden oluyor. Aynı bölgede El Niño suyun normalden daha sıcak olmasına neden olabiliyor. La Niña yıllarında kuraklığın vurduğu alanlar, El Niño yıllarında yağmurlarla boğuşuyor.

La Niña'nın hava koşulları Amerika Birleşik Devletleri'nin bazı bölgelerinde ortalamanın üzerinde kurak yıllara neden olabilir. Aynı bölgelerde El Niño hava koşulları ortalamanın üzerinde yağışlı yıllara neden olabilir.

Muhtemelen yerel hava tahmincinizin El Niño'nun neden olduğu yağmur veya fırtınalardan bahsettiğini duymuşsunuzdur. Peki La Niña'yı hiç duydunuz mu?

La Niña, El Niño gibi, Pasifik Okyanusu'nda birkaç yılda bir meydana gelebilen bir hava durumu modelidir. Normal bir yılda ekvator boyunca esen rüzgarlar ılık suları batıya doğru iter. Okyanus yüzeyindeki ılık su Güney Amerika'dan Endonezya'ya doğru esiyor. Sıcak su batıya doğru ilerledikçe derinlerden gelen soğuk su yüzeye çıkar. Bu soğuk su Güney Amerika kıyılarına ulaşıyor.

La Niña yılının kışında bu rüzgarlar normalden çok daha kuvvetlidir. Bu, Pasifik Okyanusu'ndaki ekvatora yakın suyun normalde olduğundan birkaç derece daha soğuk olmasına neden oluyor. Okyanusun sıcaklığındaki bu küçük değişiklik bile tüm dünyadaki hava durumunu etkileyebilir.

Yağmur bulutları normalde ılık okyanus suyunun üzerinde oluşur. La Niña tüm bu sıcak suyu Batı Pasifik'e üflüyor. Bu, Endonezya ve Avustralya gibi yerlerin normalden çok daha fazla yağmur alabileceği anlamına geliyor. Ancak doğu Pasifik'teki soğuk su orada daha az yağmur bulutu oluşmasına neden oluyor. Yani Amerika Birleşik Devletleri'nin güneybatısı gibi yerler normalden çok daha kuru olabilir.

Amerika Birleşik Devletleri kıtasındaki tipik La Niña hava durumu modelleri.

La Niña, Pasifik Okyanusu ile yukarıdaki atmosfer arasındaki etkileşimden kaynaklanmaktadır. Ancak dünyanın her yerinde hava durumu üzerinde etkileri olabilir. Atmosferdeki bu değişiklikler, Meksika Körfezi'nde ve Körfez Kıyısı boyunca daha fazla yıldırım etkinliğine yol açabilir. Ayrıca, La Niña sırasındaki çevresel koşullar, derin tropik bölgelerde (örneğin Karayipler'deki adaların yakınında) daha fazla tropik kasırgaların (kasırgalar dahil) oluşmasına yol açabilir.

Neyse ki bilim insanları, El Niño ve La Niña hava durumlarını meydana gelmeden bir yıl öncesine kadar tahmin edebiliyorlar. GOES-R hava durumu uyduları serisi, hava durumu tahmincilerinin artan yıldırımları haritalandırmasına ve daha erken ve daha doğru şiddetli hava durumu uyarıları vermesine yardımcı olabilir.