YÜKSEL AYTUĞ'DAN MESUT YAR'A "SURVİVOR" GÖNDERMESİ!

İhsan'ı aylar öncesinden birinci ilan edenler, "Bakın, biz dememiş miydik" diyerek, zil çalıp, oynayacaklardı...

Yakından Kumanda'ya elektronik posta yağıyor: "Survivor'da İhsan'ın hakkı yendi" diye... Neymiş? SMS oyları ile Ada Konseyi oylarının Merve lehinde çıkacağı zaten biliniyormuş. (Nereden biliyorlarsa?)

Buna bir de "Merve'ye bakan" oyunlar eklenince, kızın zaferi "kaçınılmaz" olmuş! Merve'ye de, Acun'a da haksızlık etmeyin. Eğer İhsan birinci olsaydı, bize ulaşan mesajların en az iki katı "Acun, spor hocasına yarışmayı kazandırdı" diye gelecekti, bundan eminim... Hele İhsan'ı aylar öncesinden birinci ilan edenler, "Bakın, biz dememiş miydik, her şey önceden planlandı" diyerek, zil çalıp, oynayacaklardı...

Oyunların ikisi de İhsan'ın dişine göreydi. Birinci oyun, kol ve bacak kaslarının dayanaklılığına bağlıydı. Spor hocalığı yapan, antrenmanlı, kas yığını İhsan, çıtı pıtı Merve karşısında "saniye farkıyla" kaybettiyse, yeteri kadar konsantre olamadığı içindi. İkinci oyun ise ağırlıklı olarak "hafıza" gerektiriyordu. Merve, "Survivor"da pek çok kez "hafızasının kıt olduğunu", bu tür oyunların ona göre olmadığını söylemişti. Yani iki oyun da Merve'ye avantaj sağlamıyordu.

Acun'un final bölümündeki titizliği ise örnek gösterilecek cinstendi. Özel uçaklar, helikopterler, (hatta takip helikopteri bile vardı), Göcek'te Sahil Güvenlik kuşatması v.s... Her şey ince elenip, sık dokunmuş, yarışmanın yarısı "canlı" yapılarak, spekülasyonların önüne geçilmişti. Bu işten zararlı çıkanlar varsa, Acunmedya'nın teknik ekibiydi. Zira Göcek'teki final oyunlarını çeken kameramandan, sesçiye kadar herkes cep telefonları ellerinden alınarak, Göcek'teki koyda dünya ile ilişkileri kesilmiş bir halde gün boyunca hapis hayatı yaşamak zorunda kalmışlardı!..

Merve, "Survivor"ı kazanarak, hemcinslerini onurlandırdı. İhsan ise oylama bittikten sonra "Ben kimseyi arayıp, kulis çalışması yapmadım" diyerek, "gönüllerin birincisi" oldu. Bizlere yaşattıkları keyif ve heyecan için hepsine teşekkürler...

Yüksel AYTUĞ / SABAH