YÜKSEL AYTUĞ POLEMİĞE YELKEN AÇTI: "ATTIKLARI TAŞLAR, MEYVE VEREN AĞACIMA GÜBRE OLUR"
Yüksel Aytuğ kimler için "attıkları taşlar, meyve veren ağacıma gübre olur"dedi.Kimleri "ağız birliği etmişcesine saldırıya geçmekle" suçladı.Kimler lüks otellerin havuzlarında keyif çatıp magazin eskileriyle gece kulüplerinde kadeh tokuşturuyor?
Hem ayıp hem de komik!
Bazı meslektaşlarımız, Top Model yarışmasına 18 yaşın altındaki adayların katılmasını eleştirdiğimizi, ama atv'nin Super Lady yarışmasına ses çıkarmadığımızı söyleyip, çifte standart uyguladığımızı iddia etmişler. Öncelikle belirtmeliyim ki, benim karşı çıktığım bu tür yarışmalar değil, Top Model'de çocuk yaştaki adaylara reva görülen muamele... Çocukları estetik ameliyatına özendirmek, milyonların önünde onları azarlamak, küçük düşürmek, eleştiri adı altında reyting sağmak, prim yapmak... Akademi Türkiye yarışmasını izleyenler oradaki eleştirilerimi hatırlayacaklardır. Bir annenin, anneler gününde jüri tarafından ağlatılmasına karşı duran da bendim, 18 yaşındaki Pınar'a revü yıldızı kostümü giydirilmesini eleştiren de, İstanbul'un kurtuluş gününün Arap orijinli göbek dansıyla kutlanmasını da, yarışma statüsünün her hafta değişmesini de... Üstelik bunu Sabah Gazetesi yazarı olarak, aynı yayın grubunun televizyonu atv'de yapmıştım. Bu yıl atv'deki Oryantal Star'ın ilk bölümünde gözyaşından SMS sağılmasını eleştiren tek kişi de ben oldum. Yine bir Sabah yazarı olarak... Hiç kimse merak etmesin. atv'nin Super Lady'sinde birileri çıkıp da çocuklara estetik önerirse, onların kaldıramayacağı yükleri omuzlarına bindirmeye çalışırsa, kendi reytingleri uğruna çocukların sırtına basmaya kalkarsa, -ki ihtimal vermiyorumen sert eleştiriler yine bu sütunlarda olacak. Reytinglere gelince... Yarışmanın, tüm izleyici grubunda 21'inci olduğunu ben değil, resmi reyting listeleri söylüyor. A/B grubunda ise yarışma 5'inci olmuş. Bravo! Peki neden bu kadar yükselmiş, söyleyen var mı? Yarışmanın kalitesinden mi? Hayır. Pakize Suda podyumda düşmüş, jüri zavallı bir kıza hücum edip, onu perişan etmiş, Okan Bayülgen'le ilgili ucuz diyalog, en bayağı mahalle dedikodusuna taş çıkartmış da ondan... Bu Top Model madem çok şahane bir programdı da neden reytingleri haftalardır yerlerde sürünüyordu o zaman? Sevgili dostlar, benden size naçizane bir hatırlatma: Reytingleri sadece kelle hesabı olarak görür, o kafaların içindekine odaklanamazsanız, yorumlarınız gerçeğe varamaz. Peki haftaya bu programda düşen kalkan, ağlayan zırlayan, birbirine çamur atan olmaz da A/B grubu reytingleri yine çakılırsa, ne yazacaksınız? Görünen o ki, belli bir grubun yazarları "ağız birliği etmişçesine" bana karşı saldırıya geçtiler. Normaldir. Attıkları taşlar, meyve veren ağacıma gübre olur sadece... Beni bilen, biliyor. Kendimi daha fazla anlatmama gerek yok. Geçen hafta sevgili Mesut Yar lüks otellerin havuzlarında keyif çatarken, ya da Cengiz Semercioğlu manken eskileriyle gece kulüplerinde kadeh tokuştururken, ben ekran karşısında not tutuyordum. Benim tek işim televizyon eleştirmenliği!.. Onların ise ek işi... Acaba bu nedenle ben televizyon programlarını eleştiriyor, onlar da çaresizce benim eleştirilerimi eleştiriyor olabilirler mi?
">
Bazı meslektaşlarımız, Top Model yarışmasına 18 yaşın altındaki adayların katılmasını eleştirdiğimizi, ama atv'nin Super Lady yarışmasına ses çıkarmadığımızı söyleyip, çifte standart uyguladığımızı iddia etmişler. Öncelikle belirtmeliyim ki, benim karşı çıktığım bu tür yarışmalar değil, Top Model'de çocuk yaştaki adaylara reva görülen muamele... Çocukları estetik ameliyatına özendirmek, milyonların önünde onları azarlamak, küçük düşürmek, eleştiri adı altında reyting sağmak, prim yapmak... Akademi Türkiye yarışmasını izleyenler oradaki eleştirilerimi hatırlayacaklardır. Bir annenin, anneler gününde jüri tarafından ağlatılmasına karşı duran da bendim, 18 yaşındaki Pınar'a revü yıldızı kostümü giydirilmesini eleştiren de, İstanbul'un kurtuluş gününün Arap orijinli göbek dansıyla kutlanmasını da, yarışma statüsünün her hafta değişmesini de... Üstelik bunu Sabah Gazetesi yazarı olarak, aynı yayın grubunun televizyonu atv'de yapmıştım. Bu yıl atv'deki Oryantal Star'ın ilk bölümünde gözyaşından SMS sağılmasını eleştiren tek kişi de ben oldum. Yine bir Sabah yazarı olarak... Hiç kimse merak etmesin. atv'nin Super Lady'sinde birileri çıkıp da çocuklara estetik önerirse, onların kaldıramayacağı yükleri omuzlarına bindirmeye çalışırsa, kendi reytingleri uğruna çocukların sırtına basmaya kalkarsa, -ki ihtimal vermiyorumen sert eleştiriler yine bu sütunlarda olacak. Reytinglere gelince... Yarışmanın, tüm izleyici grubunda 21'inci olduğunu ben değil, resmi reyting listeleri söylüyor. A/B grubunda ise yarışma 5'inci olmuş. Bravo! Peki neden bu kadar yükselmiş, söyleyen var mı? Yarışmanın kalitesinden mi? Hayır. Pakize Suda podyumda düşmüş, jüri zavallı bir kıza hücum edip, onu perişan etmiş, Okan Bayülgen'le ilgili ucuz diyalog, en bayağı mahalle dedikodusuna taş çıkartmış da ondan... Bu Top Model madem çok şahane bir programdı da neden reytingleri haftalardır yerlerde sürünüyordu o zaman? Sevgili dostlar, benden size naçizane bir hatırlatma: Reytingleri sadece kelle hesabı olarak görür, o kafaların içindekine odaklanamazsanız, yorumlarınız gerçeğe varamaz. Peki haftaya bu programda düşen kalkan, ağlayan zırlayan, birbirine çamur atan olmaz da A/B grubu reytingleri yine çakılırsa, ne yazacaksınız? Görünen o ki, belli bir grubun yazarları "ağız birliği etmişçesine" bana karşı saldırıya geçtiler. Normaldir. Attıkları taşlar, meyve veren ağacıma gübre olur sadece... Beni bilen, biliyor. Kendimi daha fazla anlatmama gerek yok. Geçen hafta sevgili Mesut Yar lüks otellerin havuzlarında keyif çatarken, ya da Cengiz Semercioğlu manken eskileriyle gece kulüplerinde kadeh tokuştururken, ben ekran karşısında not tutuyordum. Benim tek işim televizyon eleştirmenliği!.. Onların ise ek işi... Acaba bu nedenle ben televizyon programlarını eleştiriyor, onlar da çaresizce benim eleştirilerimi eleştiriyor olabilirler mi?
">