YÜCE DİVANDAN DÖNEN MESUT YILMAZ SİYASETTE NE YAPMAK İSTEDİĞİNİ ANLATTI!.. HEM DE MAKİNALI TÜFEK GİBİ!..

Siyasete dönme kararı alan eski Başbakan Mesut Yılmaz eskiden bir soru sorulunca susar, herkes 'Araya reklam aldı' diye dalga geçerken yanıtını verirdi!.. Bu kez 'Makinalı tüfek' misali anlattı!..

Pazar saat 13.30. "Muhatabımıza" tek soru sorduk?
-Mesut Yılmaz ne yapmak istiyor? "Eski Mesut Yılmaz" bir soruyla karşılaşınca "biraz susardı."
Yanıt vermeye başlayınca da "sık sık dururdu."
Bizler "Mesut bey konuşma arasına reklam alıyor" diye takılırdık.
"Yeni Mesut bey" eskisinden farklı.
Bizim "Mesut Yılmaz ne yapmak istiyor" diye sormamızla birlikte...
"Makineli tüfek misali" konuşmaya başladı.
Önce bir hususun altını çizeyim:
Mesut Yılmaz olarak en büyük avantajım, hiçbir kişisel hesabımın bulunmayışı.
Ne kaybetmekten korktuğum bir koltuğum var, ne de başka bir siyasi hesabım.
Tek arzum, Türk seçmenine bir iktidar seçeneği sunmak.
Bu gayretimi "bir siyaset mühendisliği çabası" diye eleştiriyorlar.
Ama siyasetçinin önemli görevlerinden birinin de bu olduğuna inanıyorum.

SİYASİ İHTİYAÇ
Bugün Türkiye'de belki hiçbir zaman olmadığı kadar çok siyasi seçenek var.
Her parti bir seçenek.
Ama inanıyorum ki milletin aradığı seçenek, iktidar seçeneği.
Mevcut partilerde gördüğüm ise çok mütevazı, barajı aşma, varlığını sürdürme, koltuğunu koruma gibi hedefler.
Bu durum, Türk seçmeninin siyasi ihtiyacına cevap vermez.

YENİ OLUŞUM
Mevcut partilerden iktidar alternatifi çıkabilir mi?
Tek başlarına veya birlikte.
Bu konularda bir ışık göremedim.
O zaman geriye tek seçenek kalıyor:
Kitlelerin, iktidar alternatifi arayışına cevap verecek yeni bir siyasi yapılanmayı meydana getirmek.
Bunun için gerekli potansiyelin mevcut olduğuna inanıyorum.
Bu konuda benim bir katkım olabilir mi?
Onun arayışındayım.

KARŞI CEPHE DEĞİL
Şu ana kadar yaptığım görüşmeler çok cesaretlendirici.
Çok ulumlu izlenimler edindim.
Yapmak istediğim bir karşı cephe oluşturmak değil.
Siyasette kamplaşma, kutuplaşma, cepheleşmeye karşıyım.
Tam tersine, eski siyasi mensubiyetleri aşan, yeni siyasi birlikteliklere Türkiye'nin ihtiyacı var.
AK Parti olayı olmasa bile ülkenin böyle bir ihtiyacı var.

PROGRAM, KADRO
Önümüzdeki dönemde ülkemizin iç, dış, ekonomik, sosyal sorunlar karşısında yeni bir oluşum ihtiyacının olduğunu düşünüyorum.
Koalisyonları yaşadım.
Sorunların koalisyonlarla aşılmasının ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Programı yetersiz, vizyonu olmayan, kadroları arasında uyum sağlanamayan bir çoğunluk partisi ile de sorunların aşılması güç.
Yapılması gereken yeni bir toplumsal uzlaşma yaratmaktır.

UZLAŞIYA KATKI
Yeni toplumsal uzlaşmayı yaratacak kişi ben değilim.
Ama buna katkıda bulunacak taraflardan biri konumundayım.
Benzer konumlardakilerle istişare ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı ile (Demirel) konuştum.
Başka görüşmelerim de oldu... Ve sürüyor.

İMKANSIZ DEĞİL
İkinci etapta amacımız bu uzlaşmalardan bir siyasi seçenek çıkarmak.
Kadro, program ve vizyon bakımından Türkiye'nin ihtiyacına cevap verecek bir seçenek olması lazım.
Bunun basit olmadığını biliyorum.
Ama imkansız değil.
Ve potansiyel de var.

DEMOKRASİ İÇİN
Demokrasilerde seçmen sandık başında, mevcut seçeneklerden biri arasında seçim yapar.
Seçmenin önüne mevcut yapı dışında da seçenek koymak gerekir.
Bu da siyasetçinin görevidir.
Aksi halde Türk seçmeninin umutsuzluğu, dağınıklığı, bıkkınlığı devam edecektir.
Böyle bir durum hem sorunları büyütür ve hem de demokrasinin gelişmesini önler.

ZAMAN SIKIŞTIRIYOR
Hem dem