''YOZGATLI GARİBAN NE OLACAK İSMET!'' ÖZKÖK'TEN İSMET BERKAN'A YANIT!

Ertuğrul Özkök, İsmet Berkan'ın “Özkök'e şiddetle itiraz ediyorum” başlıklı yazısına ne yanıt verdi?

Yozgatlı gariban ne olacak İsmet

İsmet Berkan, Türk medyasında görüşlerine en fazla değer verdiğim yazarlardan birisi.

Çünkü vicdanı vardır.
Çünkü demokrattır.
Çünkü hoşgörülüdür.
Çünkü, ideolojik takıntılarının arkasına takılıp dünyadaki her olayı ona göre şekillendirmeye kalkmaz.
Bugün ona “şiddetle itiraz” edeceğim ve şöyle sesleneceğim:
“Hayır sevgili İsmet, bu kafayla Kürt sorununu çözemezsiniz.”
* * *
Dünkü yazısının başlığı şöyle:
“Özkök’e şiddetle itiraz ediyorum.”
Ben, yazar Orhan Miroğlu’nun, “Kürtlere pozitif ayrımcılık uygulansın. Kürt illeri vergi vermesin” tezine karşı çıkmıştım.
Berkan itirazını şöyle özetliyor:
- Amerika’da Afrika kökenlilere uygulanan “pozitif ayrımcılık” başarılı olmuştur. Dolayısıyla Türkiye’de de başarılı olur.
- Bundan hareketle “üniversitelerde Kürtlere kontenjan” verilmesini de savunuyor.
O öyle deyince, içimden şu soruyu sormak geliyor.
“Hakkârili gariban Kürt’e kontenjan var da, Yozgatlı gariban Türk’e niye yok?”
Tabii ki soramıyorum. Çünkü gelecek suçlamaları şimdiden işitiyorum.
“Türk milliyetçiliği yapma...”
İyi o zaman, “Türk milliyetçiliği” yapmayacağız diye, bu ülkenin garibanları arasında yapılacak bir “ayrımcılığı” peşinen kabul edelim.
Kürt illerinin neredeyse tamamı “kalkınmada ayrıcalıklı iller” imtiyazından zaten yararlanıyor.
Ona bir de “full vergi imtiyazı” ekleyeceğiz?
* * *
Ama Berkan’a asıl daha önemli bir noktadan itiraz edeceğim.
Berkan, benim “doğmakta olan bir Türk sorunundan” bahsettiğimi söyleyerek mealen şöyle ağır bir suçlamada bulunuyor:
“Zaten Türk sorununu, bu sorunun varlığından söz edenler yaratıyor.”
İşte bu cümleye çok şiddetle itirazım var.
Çünkü Berkan, olaylara hep “gerçeğin” katı gözlükleriyle bakabilen bir yazar oldu.
Eğer dikkatle okursa ben, “Kürt illerinden” söz etmiyorum. Bana göre oralarda zaten bir “Kürt sorunu” yok. O bölgeler, yerel ve genel seçimlerle, kendilerine şöyle veya böyle bir coğrafya çizmiş durumda. “Demokratik özerklik” diye bir sistemi ilan ettiler.
Asıl ülkenin geri kalan kısmındaki Kürt sorununun daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Beni bu görüşe, belli bir dünya görüşü veya “milliyetçilik” falan getirmiyor. Orada burada patlayan olayların yarattığı endişe ile konuşuyorum.
Bu olayları sadece kınamak, o olayları yapanları aşağılamak sorunu çözecekse, eyvallah, hep birlikte bağıralım, aşağılayalım.
* * *
Ama görüyoruz ki, bu yaklaşımla sorun çözülmüyor, tam aksine büyüyor.
İşte o yüzden “Türk gururunu” rencide ederek, Kürt sorununun üzerine bir de “Türk sorunu” ekleyerek sorunu çözemeyiz, tam aksine büyütürüz diyorum.
İşte o nedenle, Kürt sorununu çözmek için Türklerin üzerine ekstra vicdan vergileri koymak, ekstradan bir “suçluluk duygusu” yüklemek, doğru olmaz diyorum.
Umarım ben yanılıyorumdur.

Ertuğrul Özkök/Hürriyet