"YOUTUBE YASAĞI KALKTI" DİYE SEVİNECEK MİYİZ?

You Tube yasağı kalktı, ancak geride çözüllmesi gereken hangi sorunlar kaldı?

YouTube yasağı kalksa da sansür bitmiyor

Hafta içinde esen “Yasaklı videolar kalktı, YouTube açılacak” masalına kanıp İnternet’te sansür dönemi bitiyor iyimserliğine kapılınmamalı. Türkiye’de halen 7.000’i aşkın site sansürleniyor. Türkiye sadece YouTube sansürü nedeniyle değil, YouTube da dahil 7.000’i aşkın sitenin sansürlenmesine olanak veren 5651 sayılı yasası nedeniyle İnternet sansürcüsü ülkeler listesinde yer alıyor.

5651 sayılı çağdışı yasa değişmediği sürece bu tip gelişmeler, kısmen sevindirici olsa bile münferit. Yasa değişmediği sürece YouTube ve başka sitelerin başka içerikler nedeniyle sansürlenmesi olasılığı devam edecek. Yasa, hükümet ve devlet tarafından tüm sitelerin tepesinde sallanan Demokles’in kılıcı olarak da kullanılabilecek.

Öte yandan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Leyla Keser’in konu hakkındaki açıklamaları da bir hukukçu için talihsiz.
YouTube yasağının kalkması umudunu sanki sansüre kalıcı bir çözümmüş edasıyla sunan Leyla Keser, Radikal’den Özlem Karahan’ın haberine göre YouTube yasağının kalkmasının YouTube’un vergi sorununun çözümünü de hızlandıracağını iddia etmiş.

Oysa bir hukukçu olarak Leyla Keser çok iyi bilmeliydi ki YouTube sansürü ile vergi sorunu arasında en ufak bir bağ dahi yok. Ne zaman YouTube sansürü konusu açılsa Türkiye’nin yetkili ağızlardan Google’ın Türkiye’de vergi kaçırdığı tezini gündeme getirmesi, konuyu saptırma çabalarından başka bir şey değil.

YouTube Türkiye’de vergi sorunu nedeniyle değil, 5651 sayılı İnternet yasasına göre sakıncalı içerikler barındırdığı için sansürleniyor. Mevcut yasalara göre bir siteye vergi borcu nedeniyle erişim yasağı getirilmesi hukuken mümkün değil. İşin özü, 5651 sayılı kanun değiştirilmedikçe İnternet sansürü kalkmaz. Cumhurbaşkanı da, hükümet de, muhalefet de yasanın değişmesi gerektiği konusunda hemfikir. Ancak sansürü BlackBerry gibi cihazları da kapsayacak şekilde genişletme çabaları, siyasi iradenin bu konudaki niyetiyle ilgili ciddi kuşkular doğuruyor.

Yurtsan Atakan/Akşam