YÖK’ten ‘Özgecan’ açıklaması
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), kadına yönelik şiddetin ve istismarın önlenmesi adına üniversitelerde yapılan çalışmaların...
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), kadına yönelik şiddetin ve istismarın önlenmesi adına üniversitelerde yapılan çalışmaların bugünden sonra eskisine göre kıyas kabul etmeyecek şekilde etkin ve sonuç üretici faaliyetlerini artırarak sürdürüleceğini ve bu faaliyetlerin Yükseköğretim Kurulu tarafından da destekleneceğini açıkladı.
YÖK’ten yapılan açıklamada, YÖK Başkanlığı’nda bugün gerçekleştirilen toplantıda üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesi konusunun gündeme geldiği belirtilerek, rektörlerle yapılan müzakere neticesinde YÖK ve tüm üniversiteler adına açıklama yapılmasının uygun bulunduğu kaydedildi. Açıklamada, Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan’ın hunharca katledilişinin toplum vicdanında derin yaraların açılmasına neden olduğu vurgulanarak, “Bu haysiyetsiz eylem neticesinde yeni filizlenmeye başlayan bir fidanımız yaşam toprağından koparılmıştır. Genç bir üniversite öğrencisinin başına gelen bu elim hadise Yükseköğretim ailesi olarak bizleri de derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Cinayeti işleyen zanlıların kısa sürede yakalanması acımızı bir nebze olsun hafifletmiştir. Sadist ruhlu bu kişilerin adalet önünde en ağır şekilde cezalandırılmaları gerektiği kanaatindeyiz. Özgecan olayı toplumda yeni bir hassasiyet de oluşturmuştur. Bizler bu hassasiyetin fiiliyata dönüşerek, kadına yönelik şiddetin ve her türlü kötü muamelenin sonlanmasına vesile olmasını temenni ediyoruz. Toplumumuzda idam cezasının yeniden gelmesini tartışmaya açacak kadar kanları donduran bu olayın faillerini bir kez daha lanetliyoruz” denildi.
“Böyle bir olay karşısında sessiz kalmak ne insan onuruna ne de toplum vicdanına yakışır” denilen açıklama şöyle devam etti: “Fakat diğer taraftan retorik ve hitabet düzeyinde kaldığı takdirde bu tepkinin de sonuç üretemeyeceği malumdur. Eğitimden yasal düzenlemelere kadar pek çok alanda yeni bir sürecin başlatılmasına ihtiyaç vardır. Yaşanılan bu olayın tekrarlanmaması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yükseköğretim kurumlarımızın her zamankinden daha etkin bir şekilde bu süreçlere dahil olması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu amaçla 62 üniversitemizde ‘kadın çalışmaları, kadın sorunları, kadın ve toplum, kadın ve aile, kadın ve çocuk, toplumsal cinsiyet sorunları ve kadın araştırmaları’ gibi isimler altında açılmış olan uygulama ve araştırma merkezlerinde çeşitli bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda 13 üniversitemizde açılmış 23 adet yüksek lisans programı da bulunmaktadır. Kadına yönelik şiddetin ve istismarın önlenmesi adına üniversitelerimizde yapılan çalışmalar bugünden sonra eskisine göre kıyas kabul etmeyecek şekilde etkin ve sonuç üretici faaliyetlerini artırarak sürdürecek ve bu faaliyetler Yükseköğretim Kurulu tarafından da desteklenecektir. Bu itibarla bir kez daha Özgecan Aslan’ın vahşice katledilmesinden dolayı duyduğumuz üzüntüyü ifade eder, Özgecan kızımıza Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve başta öğrencilerimiz olmak üzere bütün toplumumuza başsağlığı dileriz.”
YÖK’ten yapılan açıklamada, YÖK Başkanlığı’nda bugün gerçekleştirilen toplantıda üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesi konusunun gündeme geldiği belirtilerek, rektörlerle yapılan müzakere neticesinde YÖK ve tüm üniversiteler adına açıklama yapılmasının uygun bulunduğu kaydedildi. Açıklamada, Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan’ın hunharca katledilişinin toplum vicdanında derin yaraların açılmasına neden olduğu vurgulanarak, “Bu haysiyetsiz eylem neticesinde yeni filizlenmeye başlayan bir fidanımız yaşam toprağından koparılmıştır. Genç bir üniversite öğrencisinin başına gelen bu elim hadise Yükseköğretim ailesi olarak bizleri de derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Cinayeti işleyen zanlıların kısa sürede yakalanması acımızı bir nebze olsun hafifletmiştir. Sadist ruhlu bu kişilerin adalet önünde en ağır şekilde cezalandırılmaları gerektiği kanaatindeyiz. Özgecan olayı toplumda yeni bir hassasiyet de oluşturmuştur. Bizler bu hassasiyetin fiiliyata dönüşerek, kadına yönelik şiddetin ve her türlü kötü muamelenin sonlanmasına vesile olmasını temenni ediyoruz. Toplumumuzda idam cezasının yeniden gelmesini tartışmaya açacak kadar kanları donduran bu olayın faillerini bir kez daha lanetliyoruz” denildi.
“Böyle bir olay karşısında sessiz kalmak ne insan onuruna ne de toplum vicdanına yakışır” denilen açıklama şöyle devam etti: “Fakat diğer taraftan retorik ve hitabet düzeyinde kaldığı takdirde bu tepkinin de sonuç üretemeyeceği malumdur. Eğitimden yasal düzenlemelere kadar pek çok alanda yeni bir sürecin başlatılmasına ihtiyaç vardır. Yaşanılan bu olayın tekrarlanmaması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yükseköğretim kurumlarımızın her zamankinden daha etkin bir şekilde bu süreçlere dahil olması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu amaçla 62 üniversitemizde ‘kadın çalışmaları, kadın sorunları, kadın ve toplum, kadın ve aile, kadın ve çocuk, toplumsal cinsiyet sorunları ve kadın araştırmaları’ gibi isimler altında açılmış olan uygulama ve araştırma merkezlerinde çeşitli bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda 13 üniversitemizde açılmış 23 adet yüksek lisans programı da bulunmaktadır. Kadına yönelik şiddetin ve istismarın önlenmesi adına üniversitelerimizde yapılan çalışmalar bugünden sonra eskisine göre kıyas kabul etmeyecek şekilde etkin ve sonuç üretici faaliyetlerini artırarak sürdürecek ve bu faaliyetler Yükseköğretim Kurulu tarafından da desteklenecektir. Bu itibarla bir kez daha Özgecan Aslan’ın vahşice katledilmesinden dolayı duyduğumuz üzüntüyü ifade eder, Özgecan kızımıza Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve başta öğrencilerimiz olmak üzere bütün toplumumuza başsağlığı dileriz.”