Yılmaz Özdil'e bir tepki de Ahmet Hakan'dan!

Yılmaz Özdil'in Atatürk biyografisi 'Mustafa Kemal' dün 4 saat içinde 2500 lira gibi bir fiyattan satıldı. Bunu köşesine taşıyan Ahmet Hakan bundan bir sonraki aşamanın ise leblebiden put yapıp yemek olduğunu belirtti.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü yazısının bir bölümünü 2500 liradan satışa sunulup kısa sürede tüketilen 'Mustafa Kemal' kitabına ayırdı.

"Atatürk ticareti bayağı iş yapıyormuş" başlığı ile yazısına başlayan Hakan, "Dün anlaşıldı ki" diye söze girip, "Atatürk ticaretinde “yükte hafiflik pahada ağırlık” söz konusuymuş!" ifadesini kullandı.

Cübbeli müritleri ile Özdil müritlerinin koro halindeki saldırılarına değinen Ahmet Hakan, Aysun Kayacı'ya “Benim oyum ile dipnotu bulunmayan, kaynakçası olmayan uyduruk bir kitaba 2500 lira verenin oyu nasıl bir olur?” deme çağrısında bulundu.

"Bunun bir adım sonrası, leblebiden put yapıp yemektir!" diyen Hakan, yazısını

"Buradan yazara ve yayıncıya sesleniyorum:

Böyle bir kitle varken... Bu kitleye 1938 adet, 1920 adet, 1923 adet, 1919 adet yeni satış imkânları sunmazsanız enayisiniz!" sözleri ile sonlandırdı...

İşte Ahmet Hakan'ın yazısının o bölümü...

ATATÜRK TİCARETİ BAYAĞI İŞ YAPIYORMUŞ

SAAT 9’u 5 geçe satışa sunulan 2500 liralık kitap, anında tükenince...

Bazıları bana...

“Gördün mü Ahmet Hakan! Anında nasıl da satıldı kitap!” falan diye laf sokmaya kalkıştılar.

*

Oysa benim tezim aynen şöyleydi:

*

Ekonomiden anlamam ama bu ülkede şu iki şeyin ticareti her zaman iş yapar:

- BİR: Din ticareti...

- İKİ: Atatürk ticareti...

*

Dün itibarıyla anlaşıldı ki...

- Din ticareti daha çok sürümden kazanırken...


- Atatürk ticaretinde “yükte hafiflik pahada ağırlık” söz konusuymuş!

AYSUN KAYACI İÇİN BİR ŞARKI

SARI saçlı Aysun’um! Ela gözlü Kayacı’m! Neredesin nerede?

Lütfen bir daha gel televizyon ekranlarına...

Gel ve haykır:

“Benim oyum ile dipnotu bulunmayan, kaynakçası olmayan uyduruk bir kitaba 2500 lira verenin oyu nasıl bir olur?”

İKİ MÜRİT TİPİ

- Cübbeli’ye laf ettim diye Cübbeli cemaatinden...

- Yılmaz Özdil’e laf ettim diye Yılmaz Özdil cemaatinden...

İşitmediğim laf kalmadı.

*

Bu arada şöyle bir tecrübe de edindim:

*

Cübbeli Ahmet’in müritleri ile Yılmaz Özdil’in müritlerinin...

Üslupları, şeyhlerini aklama biçimleri, şeyhlerine olan bağlılıkları falan...

Birbirine süper benziyor!

*

İnsan ister istemez soruyor:

E hani Türkiye şeyhler, müritler, meczuplar ülkesi olmayacak idi?

LEBLEBİDEN PUT

MALUM kitabın çocuklar için yazılan versiyonunda şöyle bir bölüm var:

“Kavrulmuş leblebiye hiç hayır demezdi. Havaya atar, ağzıyla yakalamaya çalışırdı.”

*

Size bir şey söyleyeyim mi?

Bunun bir adım sonrası, leblebiden put yapıp yemektir!

ZORLA MI SATIYORMUŞ

BAZILARI da güya etkili bir argüman yakalamış gibi...

“Zorla mı satıyor birader? Satan razı, alan razı! Size ne oluyor” falan diyorlar...

*

İyi de biraderler!

Cübbeli Ahmet...

O yanmayan kefenleri, o cennete götüren terlikleri millete zorla mı satıyordu da ağzınıza geleni söylüyordunuz?

YAPMAZLARSA ENAYİDİRLER

BU ülkede...

Yararlandığı tek bir kaynağı bile göstermeden yazılmış 2500 liralık biyografi kitabının 1881 adedini iki dakikada tüketen bir kitle var!

*

Buradan yazara ve yayıncıya sesleniyorum:

Böyle bir kitle varken... Bu kitleye 1938 adet, 1920 adet, 1923 adet, 1919 adet yeni satış imkânları sunmazsanız enayisiniz!