Yılmaz Özdil’den CHP ve ‘cenaze arabası’ uyarısı! ‘Bir gün bir bakarız…’

Son dönemde CHP’li belediyeler ve isimlere açılan soruşturmaları köşesine taşıyan Yılmaz Özdil, ‘duyarsızlık, umursamazlık, vurdumduymazlık ve basiretsizlik’ uyarısı yaptığı son yazısında “Bi gün bi bakarız, bağıra bağıra ambulans yerine sessiz sessiz cenaze arabası geçer CHP’nin!” değerlendirmesinde bulundu.

31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından birçok CHP’li belediyeye ve isme soruşturma başlatıldı ve gözaltılar oldu. Yaşananları köşesinde değerlendiren Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, dikkat çeken bir benzetme üzerinden uyarılarda bulundu.

Ambulanslardaki siren sesinin etkisine dair “Bağıra bağıra gelen siren sesi azar azar yaklaşır, tam yanınızdayken en yüksektir, azala azala uzaklaşır, hem gözden hem kulaktan kaybolur. Duymazsınız artık. Doppler etkisi deniyor buna. Aslında ses dalgaları sabittir ama ses kaynağı hareketli olduğu için büyüyerek yaklaşıyor, sönümlenerek uzaklaşıyor gibi algılarsınız. Yaklaşırken telaşlanırsınız, kaygılanırsınız, tam yanınızdan geçerken üzülürsünüz, yine göz ucuyla bakarsanız, Allah yardımcısı olsun dersiniz veya vah vah filan diye geçirirsiniz içinizden, sizi geçip biraz uzaklaşınca unutursunuz. Bir saniye sonra hatırlamazsınız bile” hatırlatmasında bulunan Yılmaz Özdil, “Ambulansların plakası farklı farklı ama Cumhuriyet Halk Partisi’ni adeta hastanelik eden, son seçimde açık ara birinci çıkmış olan partiyi adeta solunum cihazına bağlayan, kurultayından belediyelerine kadar her kademesini adeta sedyeye yükleyen, göz göre göre, bağıra bağıra gelen siren, hep aynı siren. Kenara çekil, geçsin. Hiç istifini bozma, devam et. Durmak yok yola devam, bu olsa gerek” değerlendirmesini yaptı.

“CHP ZATEN AMBULANSTA…”

“CHP zaten kendisi ambulansta olduğu için bu öbür ambulanslarda taşınanlara da hiçbir faydası olamıyor” diyen yazar, yazısının sonunda şu uyarıda bulundu:

“Bu duyarsızlıkla, bu umursamazlıkla, bu vurdumduymazlıkla, bu basiretsizlikle, bu kafayla devam edilirse... Ben size söyleyeyim, sedyeyle kalmaz, maazallah tabutu da var bu işin... Bi gün bi bakarız, bağıra bağıra ambulans yerine sessiz sessiz cenaze arabası geçer CHP’nin!”

Yılmaz Özdil’in ‘CHP’ başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

Bi bakıyoruz mesela... Ambulans geliyor bağıra bağıra, Esenyurt belediye başkanı tutuklanmış, gazete manşetlerinde televizyon ekranlarında çın çın sirenler çınlıyor. O an telaşlanıyoruz, üzülüyoruz ama geçip gidiveriyor, gözden kayboluyor. Bi bakıyoruz, Beşiktaş belediye başkanı tutuklanmış, bi bakıyoruz, Beykoz belediye başkanı tutuklanmış, bangır bangır yaklaşıyor ambulansların sirenleri, sorumluluk duygusuyla ve göz ucuyla takip ediyoruz, tam yanımızdan geçerken kahroluyoruz ama bir saniye sonra algımızın, duygularımızın, düşüncelerimizin dışına çıkıveriyor.

Bi bakıyoruz, kurultayı iptal etmek için soruşturma açılmış, bi bakıyoruz, ahmak davasından siyasi yasak getirmeye çalışmaları yetmemiş, üniversite diplomasını iptal ettirmeye çalışıyorlar Ekrem İmamoğlu’nun, bi bakıyoruz, Kartal belediyesine soruşturma açılmış, bi bakıyoruz, Şişli ve Sarıyer belediyelerine soruşturma açılmış, bi bakıyoruz, İstanbul il başkanı Özgür Çelik’e soruşturma açılmış... vaaaiiiiiİİİİİİUUU-UUUuuuvvv... Her defasında yüksele yüksele yaklaşıyor siren sesi, tam yanımızdan geçerken kaygılanıyoruz, hüzünleniyoruz, Allah yardımcısı olsun filan diyoruz, uzaklaşıp gidiyor, görüş alanımızdan çıkıveriyor.

Ambulansların plakası farklı farklı ama Cumhuriyet Halk Partisi’ni adeta hastanelik eden, son seçimde açık ara birinci çıkmış olan partiyi adeta solunum cihazına bağlayan, kurultayından belediyelerine kadar her kademesini adeta sedyeye yükleyen, göz göre göre, bağıra bağıra gelen siren, hep aynı siren.

(Son dönemi konuşuyoruz, halbuki aslında yıllardır hep böyle, gençlik kolları başkanları tutuklanıyor, ilçe başkanları tutuklanıyor, milletvekilleri bile tutuklanıyor, il başkanına siyasi yasak getiriliyor, belediyelerine haciz geliyor, banka hesapları bloke ediliyor.)

Kenara çekil, geçsin.

Hiç istifini bozma, devam et.

Durmak yok yola devam, bu olsa gerek.

(Bi bakıyoruz, Profesör Ümit Özdağ tutuklanıyor, bi bakıyoruz, TÜSİAD başkanı ve TÜSİAD yüksek istişare konseyi başkanı gözaltına alınıyor, bi bakıyoruz, Apo’ya kurucu önder denirken Mustafa Kemal’in askerleri ordudan ihraç ediliyor, bi bakıyoruz, varlığıyla onur duyduğumuz yurtsever akademisyen Çiğdem Bayraktar Ör tutuklanıyor, bi bakıyoruz, Ayşe Barım cezaevine konuluyor... CHP zaten kendisi ambulansta olduğu için bu öbür ambulanslarda taşınanlara da hiçbir faydası olamıyor.)

Bu duyarsızlıkla, bu umursamazlıkla, bu vurdumduymazlıkla, bu basiretsizlikle, bu kafayla devam edilirse... Ben size söyleyeyim, sedyeyle kalmaz, maazallah tabutu da var bu işin... Bi gün bi bakarız, bağıra bağıra ambulans yerine sessiz sessiz cenaze arabası geçer CHP’nin!

Yazının tamamı için tıklayın!