Yılmaz Özdil’den AK Parti’ye sert sözler! Bakkal kasasına oturtulmayacak tipler...

Yılmaz Özdil, AK Parti’ye yönelik sert eleştirilerde bulundu ve “Bakkal kasasına oturtulmayacak tipleri, devletin en tepesine oturtuyorlar” dedi.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşesinde AK Parti’ye yönelik sert eleştirilerde bulundu. “Güreşçiyi devlet bankasının yönetim kuruluna koydular, bütün basın ‘şok haber’ diye duyurdu, halbuki aynı güreşçiyi Şok'ta işe alırlar mı?” diye soran Özdil, sözlerine şöyle devam etti: “Bakkal kasasına oturtulmayacak tipleri, devletin en tepesine oturtuyorlar.”

Yılmaz Özdil’in ‘Zincir market’ başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

“Şirketiniz olsa, o şirketin başına kocasının şirketinden mal alan ticaret bakanını mı koyarsınız, Migros'un ceo'sunu mu?

Bu ülkenin hem denizcilik müsteşarı, hem kültür müsteşarı, hem turizm müsteşarı olan, o işi bilsin bilmesin, hem ulaştırma bakanı, hem milli savunma bakanı, hem milli eğitim bakanı, hem Tbmm başkanı olan kişi, Carrefour'da genel müdür olabilir mi?

Güreşçiyi devlet bankasının yönetim kuruluna koydular, bütün basın “şok haber” diye duyurdu, halbuki aynı güreşçiyi Şok'ta işe alırlar mı?

Bakkal kasasına oturtulmayacak tipleri, devletin en tepesine oturtuyorlar, zincirleme fahiş hatalarla fahiş sonuçlara sebep oluyorlar, sonra çıkıp zincir marketleri suçluyorlar.

Üç kuruşluk tırışkadan maskeyi dağıtmayı beceremediniz birader…

Ama o zincir marketler her gün yüzbinlerce çeşit ürünü Türkiye'nin en ücra köşelerine taze olarak götürüp raflarına koymayı başarıyor.

Herhangi bir zincir marketin pazarlama ekibini görevlendirsek, en geç yarım saat içinde satınalma/tedarik/lojistik planlarını yapıp, maskeleri en geç iki gün içinde köylere bile elden dağıtmazlar mıydı?

(Zincir markette satın almadığımız ürüne para ödemiyoruz… Ama, geçmediğimiz köprüye, girmediğimiz tünele, uçmadığımız havalimanına para ödüyoruz, hangisi fahiş?)

(Zincir marketten satın aldığımız ürünü, istediğimiz an kullanırız, yok eğer vazgeçersek, fişini göstererek iade ederiz, paramızı geri alırız… F35'lere 1.5 milyar dolar ödedik, ne uçaklarımızı veriyorlar, ne paramızı iade ediyorlar, S400'lere 2.5 milyar dolar ödedik, ne kullanabiliyoruz, ne iade edebiliyoruz, hangi alışveriş fahiş?)

(Migros pahalıysa, Şok'a bakarım, Şok bütçeme uymazsa, Bim'e giderim, Bim ucuz değilse, Carrefour'un indirim ilanlarını takip ederim, o da olmazsa, zincir marketten alışveriş etme mecburiyeti yok, bakkala sorarım, pazara uğrarım… Peki, evimize gelen doğalgaz faturası pahalıysa, başka yerden doğalgaz alma imkanımız var mı, elektrik faturasını ucuza ödeyeceğimiz şirketi seçebiliyor muyuz, su faturası bütçemize uygun değilse apartmanın bahçesine kuyu mu açacağız, alternatifsiz alışverişten daha fahiş etiket olur mu?)

(Yılbaşında zincir markette bir kilo dana kıymayı yedi dolara alabiliyorduk, şimdi aynı zincir markette bir kilo dana kıymayı altı dolara alıyoruz… Kıyma mı fahiş, Türk Lirası mı ucuzladı?)

(Dünya ekonomi tarihinde, Merkez Bankası'nın hokus pokus edilen 128 milyar dolarından daha fahiş bir fiyat var mı?)

Zincirleme fahiş hatalarınız yüzünden, fahiş sonuçlara sebep olmanızdan, kendi vebal yükünüzü başkasının market arabasına yüklemenizden, kendi faturanızı başkasına ödetmeye çalışmanızdan, teşekkür etmemiz gereken insanlara küfretmenizden, bıktık usandık artık.

Çünkü iddia ediyorum…

Hedef haline getirilen, linç edilen zincir marketlerin yönetim başarısı olmasaydı, sayın hükümetimize kalsaydı, Türkiye pandemide aç kalırdı, aç!”

Yazının tamamı için tıklayın!