YILMAZ ÖZDİL YİNE BAŞBAKAN ERDOĞAN'I DİLİNE DOLADI; "VAYT Sİ"
Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, bugün kapanışı yapılacak olan Akdeniz Oyunları organizasyonunu yerden yere vurdu
Vayt si
Akdeniz Oyunları...
Bugün sona eriyor.
*
Ev sahibi Mersin’di.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li olduğu için, açılış töreninde konuşturulmadı.
*
Başbakanımız yuhalanmasın diye, yandaş tribün oluşturulduğu... Açılış töreni biletlerinin el altından AKP teşkilatlarına dağıtıldığı iddia edildi. Güya internetten satılacaktı, satışa çıkmadan tükendi. Mersin halkı bilet bulamazken, başka şehirlerden otobüslerle seyirci taşındı.
*
Başbakanımız açılış töreni konuşmasını iki lisanda yaptı, İngilizce-Türkçe hitap etti. “Akdeniz, beyaz deniz, White Sea olarak adlandırılır” dedi. Böylece, hem Akdeniz oyunları, hem olimpiyat, hem de dünya “gaf rekoru”nu kırmış oldu. Çünkü White Sea, maalesef, Rusya’nın kuzeydoğusundaydı.
*
Gezi Parkı direnişçileri hakkında “yaptığınız eylemi si..yim vatan hainleri” diyen, “Ermenilere bıraktınız meydanı, Allah belanızı versin eylemci çapulcular” diyen yandaş güreşçi Rıza Kayaalp, onurlandırıldı, milli takım kafilemizin bayrağı taşıtıldı. Dünyanın ırkçılıkla mücadele ettiği bir dönemde, Türkiye’nin olimpiyata talip olduğu bir dönemde... Ne kadar gurur duysak azdı.
*
Akdeniz Oyunları’nın resmi logosunu taşıyan servis aracıyla “genelev”e gidenler oldu!
*
Binicilik müsabakaları için 3.5 milyon lira harcanarak, muhteşem konkurhipik tesisleri yapıldı. Küçük bi pürüz vardı... Bizim oralar, at hastalıkları konusunda dünya şampiyonuydu. Avrupa Birliği’ne göre “karantina bölgesi”ydi. Akdeniz Oyunları’na katılan yabancı ülkeler “kusura bakmayın, biz atlarımızı oraya getirmeyiz” dediler. Bizimkiler çok zeki ya, hemen çözüm buldular, “binicilik müsabakalarını İstanbul’da yapalım” dediler. Adamlar da “kardeşim, adı üstünde Mersin Akdeniz Oyunları bu, İstanbul’da ne işi var” dediler. Bunun üzerine, bizimkiler daha şahane çözüm buldu: Binicilik iptal edildi... Bizim Akdeniz Oyunları’nda binicilik branşı yoktu iyi mi!
*
Tekvando’da dereceye giren sporcuların madalyasını bir hanımefendi verdi. Yabancı basın sordu, bu hanımefendi Tekvando Federasyonu Başkanınız mı? Değildi. Olimpiyat Komitesi Başkanınız mı? O da değildi. Ya kimdi? Spor Bakanımızın eşiydi.
Yılmaz Özdil'in yazısının tamamı için tıklayın