YILMAZ GÜNEY'İN EŞİ FATOŞ GÜNEY YILLARDIR KONUŞULAN O GECEYİ ANLATTI!
Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney bir programda herkesin merak ettiği o bilinmeyen geceyi anlattı.
Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney bir programda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Paris'te Yılmaz Güney'in mezarını ziyareti sonrası, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tepkisini değerlendirdi.
Güney "Gerçekten acı hissettim. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. İnsanın sevdiği birine haksızlık edildiğini görmesi çok üzüntü verici. Üstelik cevap veremiyorsa bu kişi. Bizim geleneklerimizde ölmüş kişinin arkasından konuşmak yok" dedi.
Fatoş Güney, Kılıçdaroğlu'nun mezar ziyareti için ise "Kabristanı partileri adına ziyaretleri bize bir şey ifade etmiyor. Maalesef kimi zaman bir takım şeyler siyaset nedeniyle alevleniyor. Yılmaz büyük sinemacı - yazar ve bir mücadele insanı. Politik bir simge" değerlendirmesini yaptı.
Fatoş Güney, Yılmaz Güney'in Yumurtalık Hakimi Sefa Mutlu'yu vurduğu geceyi de anlattı.
"Geride kalanları rencide etmek, üzmek, kırmak istemediğini söyleyen Güney, "Allah rahmet eylesin diyorum. Ama gerçekleri de söylemem gerekiyor. O gece Hakim Bey son derece içkiliydi, kendini bilemeyecek kadar içkiliydi" dedi.
Fatoş Güney "Hakim Bey sözle olsun, şiddetle olsun saldırılarda bulundu. Yılmaz asla kendisini tanımıyordu. Fakat inanın ki bir sanatçı için bu olay ölümden beterdi. 7 buçuk yıl yattı, haksız yere 19 yıl ceza almıştı" şeklinde konuştu.
Koluna sandalye ile vurdu
Güney o anı şöyle anlattı: "Film çekimindeki sesleri denemek için bir silah getirilmişti. İyi kayıt yapılmadığı ortaya çıktı. Tekrar kayıt edebilir miyiz dedi. Sonra iş çok başka yerlere girdi. Hayatını kaybeden kişi maalesef bir taraftı. 'Katil' suçlamalarından hicap duyuyorum. Kesinlikle Yılmaz çekip tabancayı bir insanı vurmuş değil. Bir saldırı söz konusu oldu kendisine. Hatta Hakim Bey onu oradan uzaklaştırmak isteyen arkadaşlarının kollarından kurtulup, bir sandalye alıp Yılmaz'ın koluna indirdi. Ertesi gün Yılmaz'ın kolu mosmordu. Olay gerçekten denizin ortasında gemiye çarpan serseri bir mayındı."
Yılmaz Güney'in şiddet yanlısı olmadığını söyleyen Fatoş Güney, "Her zaman şiddete karşıydı. Ama o bazı olayların içine sürüklendi. Yılmaz büyük bir hümanistti" dedi.
Güney "Gerçekten acı hissettim. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. İnsanın sevdiği birine haksızlık edildiğini görmesi çok üzüntü verici. Üstelik cevap veremiyorsa bu kişi. Bizim geleneklerimizde ölmüş kişinin arkasından konuşmak yok" dedi.
Fatoş Güney, Kılıçdaroğlu'nun mezar ziyareti için ise "Kabristanı partileri adına ziyaretleri bize bir şey ifade etmiyor. Maalesef kimi zaman bir takım şeyler siyaset nedeniyle alevleniyor. Yılmaz büyük sinemacı - yazar ve bir mücadele insanı. Politik bir simge" değerlendirmesini yaptı.
Fatoş Güney, Yılmaz Güney'in Yumurtalık Hakimi Sefa Mutlu'yu vurduğu geceyi de anlattı.
"Geride kalanları rencide etmek, üzmek, kırmak istemediğini söyleyen Güney, "Allah rahmet eylesin diyorum. Ama gerçekleri de söylemem gerekiyor. O gece Hakim Bey son derece içkiliydi, kendini bilemeyecek kadar içkiliydi" dedi.
Fatoş Güney "Hakim Bey sözle olsun, şiddetle olsun saldırılarda bulundu. Yılmaz asla kendisini tanımıyordu. Fakat inanın ki bir sanatçı için bu olay ölümden beterdi. 7 buçuk yıl yattı, haksız yere 19 yıl ceza almıştı" şeklinde konuştu.
Koluna sandalye ile vurdu
Güney o anı şöyle anlattı: "Film çekimindeki sesleri denemek için bir silah getirilmişti. İyi kayıt yapılmadığı ortaya çıktı. Tekrar kayıt edebilir miyiz dedi. Sonra iş çok başka yerlere girdi. Hayatını kaybeden kişi maalesef bir taraftı. 'Katil' suçlamalarından hicap duyuyorum. Kesinlikle Yılmaz çekip tabancayı bir insanı vurmuş değil. Bir saldırı söz konusu oldu kendisine. Hatta Hakim Bey onu oradan uzaklaştırmak isteyen arkadaşlarının kollarından kurtulup, bir sandalye alıp Yılmaz'ın koluna indirdi. Ertesi gün Yılmaz'ın kolu mosmordu. Olay gerçekten denizin ortasında gemiye çarpan serseri bir mayındı."
Yılmaz Güney'in şiddet yanlısı olmadığını söyleyen Fatoş Güney, "Her zaman şiddete karşıydı. Ama o bazı olayların içine sürüklendi. Yılmaz büyük bir hümanistti" dedi.