Yılın bomba transferi ve astronomik bedeli!

Medyaradar'ın televizyon dünyasını mercek altına alan yazarı Ekran Kedisi, yine ses getirecek bir yazıya imza attı.

EKRAN KEDİSİ editor@medyaradar.com

Medya mahallesinin kıdemlileri arasında sayılacak kadar bir geçmişim yok. Ancak yine de abilerim ablalarım sağ olsun. Meslektaş dayanışması uğruna Ekran Kedinizi yalnız bırakmıyorlar. Geçen yazımda demiştim; bu mahallede her kim “aramızda kalsın” diye uyarıp bir şeyler paylaşıyorsa bilin ki sağda solda yayılmasını istediği bilgiyi, dedikoduyu teslim ediyor! Yoksa niye söyleme gereği duysun, içinde tutar. Haksız mıyım?

Hem beni keyifli keyifli miyavlatan bir duygu da yaşıyorum; takdir edilmek güzel. Hakkımda galiz sözler sarf edene de övgü düzene de eyvallah. Demek ki birilerini hassas noktasından tırmalıyorum.

Geçen yazıda analizlerinden haklı olarak övgüyle söz ettiğim ve yararlandığım abimiz A. Suha Çalkıvik abimize teşekkür ederim. İTÜ Radyosu’nun Yayın Koordinatörü, öğretim görevlisi ve NTV’nin kuruluşundan bu yana tanıtım sesi usta dublajcı Çalkıvik, teşekkür mesajı yollamış. Kendisini sosyal medyada takip edin, yazılarını ve uyarılarını okuyun derim. Koyu bir Fenerbahçeli olarak Beşiktaş’la yatıp kalkan Suha abimiz vallahi billahi Türk Dil Kurumu’ndan daha faydalı öğretiler paylaşıyor. Emeğine sağlık Suha üstat. NTV'nin kurumsal kimliğinin değerli sesi A. Suha Çalkıvik, asıl biz teşekkür ederiz. Çaban ve kıymetli emeklerin için medya mahallemizin sizi takdir etmesi sadece bir vefadandır. Kabul buyurun abi!

*
Medya Mahallesinin ışıkları yüksek voltajlı ve parıltılıdır. Birçoklarının ego sigortasını attırır, şımartır. Spot ışıkları altında bazı isimler “ben tanınmaya başladım, vazgeçilmezim” duygusuna kaptırır kendini ve şöhret basamaklarını yürüyerek değil zıplayarak çıkmak ister. Oysa bir gerçek de mahallenin ürkütücü karanlık yüzünün olduğudur. O karanlık tünele düşenler sonrasını kestiremez, Kim “şöyle olacak” diye bir konuşma yaparsa inanmayın. Çünkü kimse böylesine karanlık bir mahallede bütün ışıkları yakamaz.

Alın size bir kulaklara küpe olacak çarpıcı bir örnek; Habertürk Televizyonunda Genel Yayın Yönetmeni ve Genel Müdür olmak için medya mahallesinde hemen herkes elinden geleni yapar bin takla atar.

Geçen hafta Medyaradar her zaman olduğu gibi yine büyük bir atlatma ve çok şaşırtıcı istifa haberini duyurdu. 2013 yılında Habertürk'e editör olarak başlayan Mehmet Yeşilkaya, ardından haber koordinatörü olarak görev yaptı ve son olarak genel yayın yönetmeni ve genel müdürlük pozisyonlarına getirildi.

Mesleğe 1997 yılında Flash TV'de adım atan Mehmet Yeşilkaya ardından tamamına yakını iktidar destekçisi kanallarda (TVNet, A Haber, 24 TV, TRT Haber) çalışmış. Öz geçmişine göz gezdirince adıyla anılan bir haber ya da röportajına rastlayan yok. Hep editör ve yöneticilik yapmış. Yeşilkaya, 2021 yılında TRT Haber’den ayrıldığında çevresine Habertürk TV’nin başına geçeceğini söylemiş. Ama nedense öyle olmamış. Ciner Medya’nın Taksim’deki görkemli binasına girmiş ama dediği koltuğa oturamamış. Show TV katında otururken devreye Ankara’daki abileri girmiş ve Şubat ayında Habertürk Genel Yayın Müdürlüğü koltuğuna oturtulmuş. Bilmeyenin de duyduğu bir gerçek vardır Ciner Medyada; tüm müdürlük koltuklarının içi boştur, makam sahipleri bilir ki her şeyin başı ve en müdür Kenan Tekdağ’dır.

Taksim’deki kankalarım, son aylarda Yeşilkaya’nın kanalın ekran yüzlerinden muhabirlerine varıncaya dek bütün birimlerin dinamiklerini sarsan hamleler yaptığını, homurdanmalara yolaçtığını miyavladı. Bunlardan birisi, uzun yıllar Ankara’da TRT Haber’de birlikte çalıştığı dijital yayınlar sorumlusu Sadullah Bora Yıldırım’ı Habertürk TV'de Yayınlardan Sorumlu Haber Koordinatörü olarak işe başlatmasıymış.

Geleyim sadede; Mehmet Yeşilkaya gibi bir deha nasıl olur da medya mahallesinin en zirve koltuğunu bırakır! Akıl sır erdiremedim gitti! TV dünyamızın altın çocuğu olarak görenlerden gelen mesajla duydum ayrıldığını. Bilemedim ben mi fesadım acaba? Yeşilkaya istifasını sosyal medyadan duyurmuş. Mesajın ilk cümlesi dikkat çekici değil mi?

“Kendi iradem ve isteğimle başka bir alanda çalışma hayatımı sürdürmek üzere çok değer verdiğim bu kurumdan ayrılma kararı aldım”.

Gel de inan! E hadi öyle olsun!

Medya mahallesinin kişiye özel jargonları vardır. Biri çalıştığı yerden ayrılır, sevmeyenleri kıskananları “kovuldu” der, kimisi “istifa etti” der, kimisi “yolları ayrıldı”, “ transfer oldu” vs.

Yeşilkaya, Türk Hava Yolları’nın (THY) bağlı ortaklığı Ajet’in Basın Müşavirliği görevine getirildi. Kendisine canı gönülden başarılar dilerken küçük bir tavsiyem olacak.

THY’de üst düzey yöneticilerin ve yardımcı pozisyonundaki alt kadrolarda yüze yakın, belki de daha fazlası Kartal İmam Hatip Lisesi mezunu var. Bu kadrolaşma, Kartal İmam Hatip Lisesi mezunu İlker Aycı’nın 2015’te THY Yönetim Kurulu Başkanı olmasıyla hızlandı. Aycı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde danışmanlığını da yapmıştı.

THY Basın Müşaviri Yahya Üstün ve THY Reklam Müdürü Rafet Fatih Özgür de Kartal İmam Hatip Lisesi mezunlarından. Habertürk’ü “kendi irade ve isteğiyle bıraktığını” söyleyen Mehmet Yeşilkaya kolay bir maratonda koşmayacak, Yahya Üstün ve Rafet Fatih Özgür’e rağmen bir hamleye kalkışırsa havada karada sorun yaşar. Kimse Yahya Üstün’ün gücünü sınamaya kalkışamaz.

Ben daha geçtiğimiz günlerde yıllarını verdiği A Spor’dan EKOL TV’ye transfer olan eski hakem Erman Toroğlu gibi düşünüyorum. Beşiktaş’ın Turkcell Süper Kupa'da 3’üncü kez mutlu sona ulaştığı 5-0’lık tarihi Galatasaray galibiyeti sonrası konuşan eski hakem Toroğlu “Ana yolda değil yan yolda götürürler adamı. Ana yoldan yan yollara girdiğin zaman yanarsın.” dedi. Bu sözü medya mahallesinde ana yoldan çıkanlara tavsiye değerinde buldum.

YILIN BOMBA TRANSFERİ VE ASTRONOMİK BEDELİ

Beypazarı’ndan Bolu’ya giderken mola yerinde durup Instagram’a erişim engelinin kaldırılıp kaldırılmadığını kontrol ettim. Harika bir paylaşıma denk geldim; “Biz parası olana değil, Karakteri sağlam olana İNSAN DİYORUZ. Elhamdülillah Ne insan satarız! Ne de yağcılık yaparız… Mertse alnından öperiz, Namertse yol verir gideriz…”

Miyav miyav…

Gelelim medya mahallesinin bugüne dek benzerine rastlanmadık ve duyulmadık flaş transfer ücretine.

Kahramanımız İsmail Saymaz!

Haberleri ve sosyal medya paylaşımlarıyla her yerde manşet olan, gündem belirleyen gazeteci-yazar ve televizyon yorumcusu.

Saymaz, SZC TV Ana Haber Spikeri Fatih Portakal’ı solladı. Yani Portakal’ı soydu, baş ucuna koydu!

Portakal, teknesiyle Ege sularında seyreylemeye çıkarken Medyaradar farkıyla medya mahallesinin öğrendiği bir sözleşmeye imza atmıştı.

Bay Portakal önümüzdeki yıl için yani 8-9 ay ekrana çıkacağı Sözcü TV’den tam 14 MİLYON TL için anlaşmıştı. Bu paraya ek olarak İzmir-İstanbul uçak biletleri… Altında makam şoförü… Araç kiti (benzin parasını bile Sözcü ödeyecek) Bay Portakal’ın evi İzmir’de olduğu için, İstanbul’da Fener Kalamış’taki bir otelde kalıyor. Geceliği 150-200 Euro arasında değişen denize nazır otelin masraflarını da Sözcü TV karşılıyor.

İsmail Saymaz geçtiğimiz ay Sözcü TV’den ayrıldı.

Biraz fırıldak misali durum aslında!

Değişimi ve dönüşümü bi türlü analiz edilemeyen Saymaz, Eylül 2020'de Sözcü gazetesiyle anlaştı ve gazetede muhabir-yorumcu olarak çalışmaya başladı. Ağustos 2021'de Sözcü'den ayrılarak Halk TV'ye geçti. 10 Nisan 2023 tarihinde Halk TV'den ayrılarak Sözcü'ye döndü. İsmail Saymaz'ın geçtiğimiz Haziran sonunda da Halk TV'ye döndüğü açıklandı.

Sıkı durun bu son geçişten Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın haberi yoktu. Pazarlığı bizzat kanalın patronu Cafer Mahiroğlu yaptı. Günlerce pazarlık görüşmesi gerçekleştirildi. Haberleri siyasetin tüm dengelerini alt üst eden bir isim olarak öne çıkan İsmail Saymaz geçmişte yerden yere vurduğu Halk TV’ye transfer için 3 yıllık kontrat karşılığında 1.5 milyon dolar istedi. Ve 500 bin dolarını da peşin aldı.

Daha fazlası dedikoduya girer.

Miyav Miyav…

Tüm yazılarını göster