Yer bilimcilerin deprem kavgası! "'İstanbul'dan kaçın’ diyenler neden İstanbul’da"
Düzce'de yaşanan 5,9 şiddetindeki depremden sonra Prof. Dr. Celal Şengör "İstanbul depremi yakın. İstanbul'dan taşının" dedi. Prof. Dr. Ahmet Ercan, Celal Şengör'e karşı çıktı: "Deprem geliyor, İstanbul'dan kaçın’ diyenler neden İstanbul’dalar?"
Düzce’deki depremden sonra, yer bilimcileri arasında olası İstanbul depremi tartışmaları başladı.
Prof. Dr. Celal Şengör, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Bu deprem müthiş kötü bir haberdir. Bu deprem Kuzey Anadolu fayının hareketinin tüm jeologlar tarafından tam olarak anlaşılamadığının göstergesidir. 22 yıl içinde Düzce’de ikinci bir deprem bu. Oysa herkes Düzce’nin gerilimini boşalttığını ve uzunca bir süre ciddi bir deprem olmayacağını düşünüyordu. Öyle olmadığını gördük.
Bunun anlamı şu.
İstanbul depremi bayağı yakınlaşmış.
Stres birikimi had safhaya yaklaştı.
Naci Görür’ün dediği doğru. Bolu Dağı’na doğru da bir deprem bekleyebiliriz. Ama orada 1944 yılında bir deprem oldu. Stres var ama çok büyük bir depreme yol açacak kadar değil.
Asıl stres birikimi Batı’ya doğru oldu.
Yani Adapazarı, Gölcük ve İstanbul.
İstanbul’u bir kez daha uyarıyorum. Ve belki bundan sonra bir kez uyarma fırsatımız dahi olmayabilir. Sana tavsiyem İstanbul’dan, şehir içindeki evinden taşın. O kadar hazırlıksızız ki, bir doğalgaz boru hattının kırılması bile yeter. Taşın çünkü Fatih’siz bir hayat istemiyorum.”
Prof. Dr. Ahmet Ercan, Celal Şengör’ün açıklamalarına itiraz etti ve sosyal medya üzerinden şu paylaşımları yaptı:
“Depremlerin doğuya kaydığı gibi bir durum yok. Düzce beklenen depremdi. Gerilme yönü Kuzey Marmara. 6 milyar ton kırılma direncini aşınca deprem olacak. Ancak hemen değil. 2045'den önce olursa şaşarım. Peki! Deprem geliyor İstanbul'dan kaçın diyenler neden İstanbul’dalar?
Yeryüzünde üç büyük kent; Tokyo, San Francisco ile İstanbul deprem bekliyor. Ancak, Japonya ile ABD'de hiç bir deprem bilimci bu kentin oturanlarını, üniversitelerini, sanayisinin, kurumlarını bu kenti terk edin demiyor. Neden Türkiye'de?
Sizi korkutan deprem oturumlarını dinlemeyin. Ya kapatın TV'leri, ya Güldür Güldür gibi oyunları izleyin, kitap okuyun, türküler, şarkılar söyleyin, parklarda dolaşın, gezin, sevdiğiniz arkadaşlarınızla buluşup gülüşün. Yaşam çok değerli, ayrıca çok kısa, kendinizi önemseyin.”