Medya patronları ve yöneticileri arasında yazılı olmayan gizli bir anlaşma var:
Yayın politikası ne olursa olsun, gazete patronlarının özel hayatlarına ilişkin en önemli gelişmeler bile haberleştirilmez!
Yani medya patronları, birbirini kollar…
Bu kural elli yıldan beri şaşmaz bir şekilde işler. O zamanlar bile Hürriyet’in patronu Erol Simavi’nin ünlü isimlerle yaşadığı ilişkileri, kardeşi ve Günaydın Gazetesi’nin sahibi Haldun Simavi’yle çekişmeleri, Tercüman’ın sahibi Kemal Ilıcak’ın maceraları diğer gazeteler tarafından asla haberleştirilmezdi.
Bu dayanışma, günümüzde resmen haber karartmaya dönüştü.
*
Hatırlarsınız, 12 Mart 2024’te medyada eşi benzeri görülmemiş bir kardeş kavgası yaşandı.
İYİ Parti Eski Milletvekili ve Yeniçağ Gazetesi’nin sahibi Ahmet Çelik, İstanbul Bahçelievler’deki ofisinde tartıştığı kardeşi Kemal Çelik tarafından bıçaklanarak ağır yaralandı.
Bu önemli olay başta Yeniçağ Gazetesi olmak üzere hiçbir gazete ve televizyonda haber yapılmadı.
Görmezden gelindi.
Olmamış gibi davrandı.
Biz ise çok kısa bir araştırmayla kardeş kavgasının nedenine ulaştık ve sizinle paylaştık.
Kavganın nedeni kardeşlerin ortak olduğu şirketlerdeki işlerin kötüye gitmesiydi.
Ahmet Çelik milletvekili seçildikten sonra gazetenin ve diğer şirketlerin yönetimini kardeşi Kemal Çelik’e bırakmıştı. Ancak borç gırtlağa, alacaklılar kapıya dayanmaya başlamıştı.
Sonuçta çıkan kavgada kardeşlerin biri hastanelik, diğeri ise hapishanelik olmuştu.
*
Hiç kimse bu garip olayın peşine düşmedi.
Olayın detayı, 24 Nisan tarihinde yapılan ilk duruşmada ortaya çıktı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı sanık Kemal Çelik hakkında, 5 yıl 9 ay 22 günden 13 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açtı.
İddianamede, 13 Mart’ta tutuklanan sanık Kemal Çelik’in “kardeşe karşı silahla yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama” suçundan 5 yıldan 9 yıla…
“Zincirleme şekilde hakaret” suçundan 3 ay 22 günden 3 yıl 6 aya…
“Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma” suçundan ise 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İfadesi alınan Kemal Çelik maddi konuları görüşürken tartışmaya başladıklarını, abisinin kendisini darp ettiğini, sonra da kendini korumak isterken yaralama olayının meydana gelmiş olabileceğini söyledi.
“Ekonomik sıkıntılardan dolayı ağır psikolojik ilaçlar kullanıyordum” diye kendini savundu.
*
Yeniçağ’daki meslektaşlarımı eleştirmiyorum; yaralayan da yaralanan da patronları… Böyle bir olayı haberleştirmeleri onlardan beklenemez!
Ama diğer gazetelerin ve televizyonların bu olayı haberleştirmemeleri, kamuoyundan gizlemeleri büyük ayıp…
Normal vatandaşın başına gelenleri en küçük detayına kadar yazacaksın…
Ama basın patronu aynı olayları yaşadığında, “özel hayata saygı” diyerek tek satır haber yaptırmayacaksın…
Biz MEDYARADAR olarak bu büyük ayıba ortak olmamak için daha olay gününden itibaren “gerekçesiyle” birlikte haberi sizinle paylaşıyoruz.
*
Bu arada Yeniçağ’daki kardeş kavgasının faturası ne yazık ki çalışanlara çıkacak gibi görünüyor.
Olaydan sonra bir süre hastanede tedavi gören ve daha sonra evinde dinlenen Ahmet Çelik’in başta gazete olmak üzere medya grubunu satmak istediği ve bunun için müşteri aramaya başladığı, şu sıralar Yeniçağ Gazetesi çalışanlarının en çok konuştuğu konuların başında geliyor.
Ancak piyasaya olan borçların fazlalığının, olası alıcıların iştahını kaçırdığı da belirtiliyor.
Ahmet Çelik’in istediği satışı gerçekleştirememesi durumunda ise gazetenin yayınını sadece internetten sürdüreceği ve kadronun daraltılacağı da konuşulanlar arasında…
*
Sonuçta; halkın haber alma hakkı kutsaldır. Haber değeri taşıyan hiçbir olayın üstü örtülemez. “Mesleki dayanışma” mazeretine sığınarak bunu yapanlar, mesleğe ihanet içindedir!