YENİ ŞAFAK YAZARINDAN O FOTOĞRAFA CEVAP; 28 ŞUBAT MEDYASI 'İÇİMİZDE' YAŞIYOR!
Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan kilisede dua ederken çekilen fotoğrafını yayınlayan Habervaktim sitesine köşesinden cevap verdi.
CNN Türk’te Enver Aysever’in sunduğu Aykırı Sorular programında "zorunlu din dersinin insanları dinden soğuttuğunu" söyleyen Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan Habervektim sitesi tarafından hedef gösterilmişti.
Kaplan’ın kilisede dua ederken çekilen fotoğrafını yayınlayan Habervaktim sitesi Kaplan hakkında da şöyle yazmıştı: "Dinlerarası diyalog etkinliklerinin müdavimlerinden olan ve PKK’nın paravan kuruluşu DPI adlı Londra merkezli örgütün gizli toplantılarına katılan isimlerden Yeni Şafak Yazarı Hilal Kaplan..."
Kaplan dün kilise fotoğrafının kendisine ait olduğunu açıklayıp şöyle demişti:
"Yurtdisindayken 1 grupla beraber kiliseye de gitmistik. mescid yoklugundan kilisede namaz kilmisligim var ama mum yakmisligim yok. bu iftirayi.. bu iftirayi yayanlar kadar inanip suizan edenler de hesap verecektir. Müslüman ahlakına bu müfterileri örnek olarak görmeyin lütfen."
28 ŞUBAT MEDYASI İÇİMİZDE YAŞIYOR
Bugün ise köşesinden kendisini hedef gösteren Akit’in sitesine üstü kapalı bir yanıt verdi. 28 Şubat medyası ’içimizde’ yaşıyor başlığını taşıyan yazısında Kaplan şunları yazdı:
KARŞISINDA ACZE DÜŞTÜĞÜNÜZ İNSANLARIN ŞAHSİYETİNE SALDIRIN...
"Fikrî alanda görüşlerini çürütemediğiniz, karşısında düşünsel olarak acze düştüğünüz insanlara yönelik yapabileceğiniz en kolay şey karşınızdakinin şahsiyetine saldırmaktır. Düşünceyi itibarsızlaştıramıyorsanız, kişiyi itibarsızlaştırırsınız. Şimdilerde böylesi süfli bir stratejiyle hareket bazı odaklar, çıtayı imanımı sorgulama seviyesine kadar indirmeyi başardılar...
28 ŞUBAT MEDYASININ KİRLİ OYUNLARI SÜRÜYOR
28 Şubat sürecinde Merve Kavakçı’nın CIA ajanı veya babasının Papa’yla görüşen heyette olduğu, Salih Mirzabeyoğlu’nun terör örgütü lideri olduğu, vb. pek çok mesnetsiz iddiayla gerçekleştirilen kişilik suikastlerinin ’gazetecilik’ adı altında yapıldığını biliyoruz. Bugün o örnekliğe bakıp ibret alması gerekenler, 28 Şubat’ın karanlık medyasının kirli oyunlarını sürdürüyorlar.
MÜMİNİN İMANINI SORGULAYANLAR KENDİLERİ KAFİR HÜKMÜNDEDİR
28 Şubat medyasının ahlâkıyla ahlâklananlara -dikkate alacaklarını sanmasam da- bir mü’minin imanını sorgulayanlar haklı değillerse kendilerinin kâfir hükmünde olacağını; mümine iftira eden kimsenin onu öldürmüş gibi günah işlemiş sayılacağını ve iftiranın insanın ahiret hayatını iflasa götürecek olan bir kul hakkı olduğunu belirten hadisleri hatırlatayım.
Kaplan’ın kilisede dua ederken çekilen fotoğrafını yayınlayan Habervaktim sitesi Kaplan hakkında da şöyle yazmıştı: "Dinlerarası diyalog etkinliklerinin müdavimlerinden olan ve PKK’nın paravan kuruluşu DPI adlı Londra merkezli örgütün gizli toplantılarına katılan isimlerden Yeni Şafak Yazarı Hilal Kaplan..."
Kaplan dün kilise fotoğrafının kendisine ait olduğunu açıklayıp şöyle demişti:
"Yurtdisindayken 1 grupla beraber kiliseye de gitmistik. mescid yoklugundan kilisede namaz kilmisligim var ama mum yakmisligim yok. bu iftirayi.. bu iftirayi yayanlar kadar inanip suizan edenler de hesap verecektir. Müslüman ahlakına bu müfterileri örnek olarak görmeyin lütfen."
28 ŞUBAT MEDYASI İÇİMİZDE YAŞIYOR
Bugün ise köşesinden kendisini hedef gösteren Akit’in sitesine üstü kapalı bir yanıt verdi. 28 Şubat medyası ’içimizde’ yaşıyor başlığını taşıyan yazısında Kaplan şunları yazdı:
KARŞISINDA ACZE DÜŞTÜĞÜNÜZ İNSANLARIN ŞAHSİYETİNE SALDIRIN...
"Fikrî alanda görüşlerini çürütemediğiniz, karşısında düşünsel olarak acze düştüğünüz insanlara yönelik yapabileceğiniz en kolay şey karşınızdakinin şahsiyetine saldırmaktır. Düşünceyi itibarsızlaştıramıyorsanız, kişiyi itibarsızlaştırırsınız. Şimdilerde böylesi süfli bir stratejiyle hareket bazı odaklar, çıtayı imanımı sorgulama seviyesine kadar indirmeyi başardılar...
28 ŞUBAT MEDYASININ KİRLİ OYUNLARI SÜRÜYOR
28 Şubat sürecinde Merve Kavakçı’nın CIA ajanı veya babasının Papa’yla görüşen heyette olduğu, Salih Mirzabeyoğlu’nun terör örgütü lideri olduğu, vb. pek çok mesnetsiz iddiayla gerçekleştirilen kişilik suikastlerinin ’gazetecilik’ adı altında yapıldığını biliyoruz. Bugün o örnekliğe bakıp ibret alması gerekenler, 28 Şubat’ın karanlık medyasının kirli oyunlarını sürdürüyorlar.
MÜMİNİN İMANINI SORGULAYANLAR KENDİLERİ KAFİR HÜKMÜNDEDİR
28 Şubat medyasının ahlâkıyla ahlâklananlara -dikkate alacaklarını sanmasam da- bir mü’minin imanını sorgulayanlar haklı değillerse kendilerinin kâfir hükmünde olacağını; mümine iftira eden kimsenin onu öldürmüş gibi günah işlemiş sayılacağını ve iftiranın insanın ahiret hayatını iflasa götürecek olan bir kul hakkı olduğunu belirten hadisleri hatırlatayım.