Yeni Şafak yazarından Ertuğrul Özkök'e sert çıkış: İzmirli hergele!
Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, "İzmirli hergele" diye seslendiği Ertuğrul Özkök 'e "Sen önce patronunun bindiğin teknesinden bir in sonra bana 'asalak' de" dedi.
Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, "Güya iktidar yanlısı iki gazetenin, güya iktidar yanlısı iki yazarı, veryansın etmeye başladı. Ne bizim Mesut Yılmaz’ı parlatmaya çalıştığımız iftirası kaldı. Ne Mesut Bey’in 28 Şubatçılığı. Bak kardeşim, siz kötüsünüz. Hem de çok kötüsünüz. Ancak ve ancak düşmanlıktan, nefretten, kutuplaşmadan geçinen asalaklarsınız" ifadesini kullanan Ertuğrul Özkök'ü eleştirdi. Öztürk, "İzmirli hergele" diye seslendiği Özkök 'e "Sen önce patronunun bindiğin teknesinden bir in sonra bana 'asalak' de" dedi.
Ertuğrul Özkök, "Büyük bir kahramanın arkasındaki fotoğraf" başlığıyla yayımlanan (6 Ekim 2016) yazısında şu ifadelere yer vermişti
"Mesut Yılmaz ta Amerika’ya kadar gidip ülkesini savunmak için 15 Temmuz darbesini anlattı ya...
Hürriyet’e verdiği mülakatta, centilmen bir eski siyasetçi olarak hepimize iyi gelen bir tavır sergiledi ya...
Dobra dobra konuştu, ülkesine olan güvenini aktardı ya...
Ülkedeki gerginliğin azaltılması için görüşlerini anlattı ya...
Güya iktidar yanlısı iki gazetenin, güya iktidar yanlısı iki yazarı, veryansın etmeye başladı...
Ne bizim Mesut Yılmaz’ı parlatmaya çalıştığımız iftirası kaldı...
Ne Mesut Bey’in 28 Şubatçılığı...
Bak kardeşim, siz kötüsünüz...
Hem de çok kötüsünüz...
Ancak ve ancak düşmanlıktan, nefretten, kutuplaşmadan geçinen asalaklarsınız...
Bu ülkede insanların barışmasından, kardeş olmasından, tekrar bir millet haline gelmesinden korkuyorsunuz"
"Sen önce patronunun bindiğin
teknesinden bir in"
Hasan Öztürk'ün "İzmirli hergele bana 'kötüsün' demiş" başlığıyla yayımlanan (7 Ekim 2016) yazısı ise şöyle:
Tekaüte ayrılmış genel yayın yönetmeni bana “kötüsün kardeşim” demiş! Hızını alamamış bir de “Ancak ve ancak düşmanlıktan, nefretten, kutuplaşmadan geçinen asalaklarsınız…” diye de hakaret etmeye kalkışmış.
Mizan onlar ya hani; ölçü onlar ya…
Onlar gibi düşünmeyince kutuplaştırıcı ve asalak oluyorsunuz! Çünkü ölçüyü koyma hakkını kendilerinde buluyorlar.
Tıpkı dedeleri gibi!
“Merkez medya” tanımlaması gibi tıpkı. Kendilerini merkeze koyuyorlar, onlar gibi düşünmeyenlerin tamamını çevreye itiyorlar sonra da ayar vermeye kalkıyorlar.
Ey tekaüte ayrılmış genel yayın yönetmeni!
Ne yapsan, ne etsen 28 Şubat günahından kurtulamazsın. Yine bu millete“karanlıktan korkan yarasalar” diyeni aklamaya çalışsan da nafile.
Yenikapı ruhundan anladığın eğer, Aydınlıkçılarla eski merkez sağ lideri diye pazarladığın Mesut Yılmaz zihniyetinin tekrar devlete hakim olmasıysa geçti o günler..!
Anladın mı?
Ha hakaret etmeye gelince, bana ”asalak” demişsin… Daha geçen gün Amerika maceralarını yazdın. Sahi Amerika'ya hangi asalaklığının karşılığı gittin?
Asalak kim?
Kötücüller sınıfında senin ismin geçtiği zaman bizim esamemiz okunmaz…
Mefisto'nun çocukları arasında namlı bir yerin var!
Bunu bilmeyen var mı? Yoksa “Ahmet Kaya mı” desem?
Sen önce patronunun bindiğin teknesinden bir in sonra bana “asalak” de.
“Bu ülkede insanların barışmasından, kardeş olmasından, tekrar bir millet haline gelmesinden korkuyorsunuz” diyorsun.
Soru şu: Ey kardeş olmayı kendi düşüncesini olumlamak olarak algılayan hergele, İzmirlisin ve her seferinden övgü ile bahsedersin.Sahi sen 15 Temmuz gecesi bizim yaptığımız çağrıya ses veripcamide sala okuyan imama ana avrat küfrederek saldıran o kadın ve yanındaki şehir eşkıyalarına bir cümle söyledin mi?
Söyle hergele, madem ölçü sensin… O ağzı bozuk kadın ve yanındaki çapulcularla kardeş mi olalım?
Sahi sen o konuda kalem oynatmış mıydın?
Ertuğrul Özkök, "Büyük bir kahramanın arkasındaki fotoğraf" başlığıyla yayımlanan (6 Ekim 2016) yazısında şu ifadelere yer vermişti
"Mesut Yılmaz ta Amerika’ya kadar gidip ülkesini savunmak için 15 Temmuz darbesini anlattı ya...
Hürriyet’e verdiği mülakatta, centilmen bir eski siyasetçi olarak hepimize iyi gelen bir tavır sergiledi ya...
Dobra dobra konuştu, ülkesine olan güvenini aktardı ya...
Ülkedeki gerginliğin azaltılması için görüşlerini anlattı ya...
Güya iktidar yanlısı iki gazetenin, güya iktidar yanlısı iki yazarı, veryansın etmeye başladı...
Ne bizim Mesut Yılmaz’ı parlatmaya çalıştığımız iftirası kaldı...
Ne Mesut Bey’in 28 Şubatçılığı...
Bak kardeşim, siz kötüsünüz...
Hem de çok kötüsünüz...
Ancak ve ancak düşmanlıktan, nefretten, kutuplaşmadan geçinen asalaklarsınız...
Bu ülkede insanların barışmasından, kardeş olmasından, tekrar bir millet haline gelmesinden korkuyorsunuz"
"Sen önce patronunun bindiğin
teknesinden bir in"
Hasan Öztürk'ün "İzmirli hergele bana 'kötüsün' demiş" başlığıyla yayımlanan (7 Ekim 2016) yazısı ise şöyle:
Tekaüte ayrılmış genel yayın yönetmeni bana “kötüsün kardeşim” demiş! Hızını alamamış bir de “Ancak ve ancak düşmanlıktan, nefretten, kutuplaşmadan geçinen asalaklarsınız…” diye de hakaret etmeye kalkışmış.
Mizan onlar ya hani; ölçü onlar ya…
Onlar gibi düşünmeyince kutuplaştırıcı ve asalak oluyorsunuz! Çünkü ölçüyü koyma hakkını kendilerinde buluyorlar.
Tıpkı dedeleri gibi!
“Merkez medya” tanımlaması gibi tıpkı. Kendilerini merkeze koyuyorlar, onlar gibi düşünmeyenlerin tamamını çevreye itiyorlar sonra da ayar vermeye kalkıyorlar.
Ey tekaüte ayrılmış genel yayın yönetmeni!
Ne yapsan, ne etsen 28 Şubat günahından kurtulamazsın. Yine bu millete“karanlıktan korkan yarasalar” diyeni aklamaya çalışsan da nafile.
Yenikapı ruhundan anladığın eğer, Aydınlıkçılarla eski merkez sağ lideri diye pazarladığın Mesut Yılmaz zihniyetinin tekrar devlete hakim olmasıysa geçti o günler..!
Anladın mı?
Ha hakaret etmeye gelince, bana ”asalak” demişsin… Daha geçen gün Amerika maceralarını yazdın. Sahi Amerika'ya hangi asalaklığının karşılığı gittin?
Asalak kim?
Kötücüller sınıfında senin ismin geçtiği zaman bizim esamemiz okunmaz…
Mefisto'nun çocukları arasında namlı bir yerin var!
Bunu bilmeyen var mı? Yoksa “Ahmet Kaya mı” desem?
Sen önce patronunun bindiğin teknesinden bir in sonra bana “asalak” de.
“Bu ülkede insanların barışmasından, kardeş olmasından, tekrar bir millet haline gelmesinden korkuyorsunuz” diyorsun.
Soru şu: Ey kardeş olmayı kendi düşüncesini olumlamak olarak algılayan hergele, İzmirlisin ve her seferinden övgü ile bahsedersin.Sahi sen 15 Temmuz gecesi bizim yaptığımız çağrıya ses veripcamide sala okuyan imama ana avrat küfrederek saldıran o kadın ve yanındaki şehir eşkıyalarına bir cümle söyledin mi?
Söyle hergele, madem ölçü sensin… O ağzı bozuk kadın ve yanındaki çapulcularla kardeş mi olalım?
Sahi sen o konuda kalem oynatmış mıydın?