Yeni Şafak yazarından anlamlı veda! Tek terazim vicdanım!
CNNTürk'te katıldığı programlarda söylediği sözler nedeniyle Yeni Şafak ile ilişiği kesilen köşe yazarı Murat Aksoy gazeteye veda etti.
Yeni Şafak'ta söyleşileri ve köşe yazılarıyla yer alan Murat Aksoy'un önceki gün görevine son verilmişti.Aksoy, ayrılığın ardından kişisel web sitesinde bir veda yazısı kaleme aldı.
Çalışma arkadaşlarına ve yöneticilerine de teşekkür eden Aksoy'un veda yazısı şu şekilde:
Veda
Kavuşmak kadar ayrılıklar da zordur. Ama her zorluk aynı zamanda sınavdır.
Yeni Şafak, üniversite yıllarından bu yana okuduğum gazetelerden biriydi. Bu gazeteye 2006 yılının Ekim ayında Mustafa Karaalioğlu’nun davetiyle geldim ve ‘Düşünce Günlüğü’ sayfasının editörü olarak başladım. Bir anlamda dışarıdan yazarak katkı sunduğum sayfanın editörü oldum.
Temmuz 2008-Şubat 2009 arası kısa bir ayrılığı saymazsak hep buradaydım. Editörlük ile başladım. Daha sonra söyleşi ve haber de yapmaya başladım. Ve nihayet Yusuf Ziya Cömert’in Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde köşe yazmaya da başladım.
Bu gazeteyi hep Türkiye gibi gördüm. Farklı kültürel, dinsel ve siyasal görüşten insanlarla bir arda çalışmaktan sürekli mutlu oldum.
Önce adını ‘Yorum’ diye değiştirdiğimiz sayfanın editörlüğü bıraktım. Şimdi de gazeteye veda ediyorum.
Yeni Şafak’ta çalıştığım süre içinde hep vicdanlı olmaya çalıştım. Tek terazim dünya görüşüm değil vicdanım oldu. Yazılarımda da, konuk olduğum TV programlarında da hep vicdanımın sesini yansıttım. Söylediğim her şeyi inanarak söyledim.
Daha yazacak çok şey, söylenecek çok söz vardı. Yeni mecralarda yazmaya ve söylemeye devam edeceğimiz şeyler.
ÇOK TEŞEKKÜRLER
Yeni Şafak’ta çalıştığım süre içinde Yorum sayfasına yazı isteğimi kırmayıp yazan hocalarıma, dostlarıma, yazılarını gönderip yayınlayamadıklarıma başta olmak üzere, yaptığım söyleşilerde misafir ettiğim değerli konuklarıma, haber kaynaklarıma ve yazılarımı okuyan siz değerli okurlarıma çok teşekkür ediyorum.
Yine beni gazeteye davet eden Mustafa Karaalioğlu’na, köşe yazma imkanı sunan Yusuf Ziya Cömert’e ve göreve geldiğinden bu yana beni destekleyen İbrahim Karagül’e çok teşekkür ediyorum.
Tabi bir teşekkür borcum da dışarıda olduğum zamanlarda sayfamı yapan sayfa sekreterleri Sait Yılmaz, Bilal Kahraman, Mahmut Topçu, Avni Yılmaz, Enes Keskin, Mehmet Emin Öztürk ve diğer sayfa operatörü arkadaşlarıma; ulaştırma sorumlusu Kerem Arslan ve diğer şöför arkadaşlara ve kantin sorumlusu Yüksel Güngör ile diğer görevlilere var. Hepsine tüm Yeni Şafak ailesine teşekkür ediyorum.
Sürç-i lisan ettiysek affola.
Çalışma arkadaşlarına ve yöneticilerine de teşekkür eden Aksoy'un veda yazısı şu şekilde:
Veda
Kavuşmak kadar ayrılıklar da zordur. Ama her zorluk aynı zamanda sınavdır.
Yeni Şafak, üniversite yıllarından bu yana okuduğum gazetelerden biriydi. Bu gazeteye 2006 yılının Ekim ayında Mustafa Karaalioğlu’nun davetiyle geldim ve ‘Düşünce Günlüğü’ sayfasının editörü olarak başladım. Bir anlamda dışarıdan yazarak katkı sunduğum sayfanın editörü oldum.
Temmuz 2008-Şubat 2009 arası kısa bir ayrılığı saymazsak hep buradaydım. Editörlük ile başladım. Daha sonra söyleşi ve haber de yapmaya başladım. Ve nihayet Yusuf Ziya Cömert’in Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde köşe yazmaya da başladım.
Bu gazeteyi hep Türkiye gibi gördüm. Farklı kültürel, dinsel ve siyasal görüşten insanlarla bir arda çalışmaktan sürekli mutlu oldum.
Önce adını ‘Yorum’ diye değiştirdiğimiz sayfanın editörlüğü bıraktım. Şimdi de gazeteye veda ediyorum.
Yeni Şafak’ta çalıştığım süre içinde hep vicdanlı olmaya çalıştım. Tek terazim dünya görüşüm değil vicdanım oldu. Yazılarımda da, konuk olduğum TV programlarında da hep vicdanımın sesini yansıttım. Söylediğim her şeyi inanarak söyledim.
Daha yazacak çok şey, söylenecek çok söz vardı. Yeni mecralarda yazmaya ve söylemeye devam edeceğimiz şeyler.
ÇOK TEŞEKKÜRLER
Yeni Şafak’ta çalıştığım süre içinde Yorum sayfasına yazı isteğimi kırmayıp yazan hocalarıma, dostlarıma, yazılarını gönderip yayınlayamadıklarıma başta olmak üzere, yaptığım söyleşilerde misafir ettiğim değerli konuklarıma, haber kaynaklarıma ve yazılarımı okuyan siz değerli okurlarıma çok teşekkür ediyorum.
Yine beni gazeteye davet eden Mustafa Karaalioğlu’na, köşe yazma imkanı sunan Yusuf Ziya Cömert’e ve göreve geldiğinden bu yana beni destekleyen İbrahim Karagül’e çok teşekkür ediyorum.
Tabi bir teşekkür borcum da dışarıda olduğum zamanlarda sayfamı yapan sayfa sekreterleri Sait Yılmaz, Bilal Kahraman, Mahmut Topçu, Avni Yılmaz, Enes Keskin, Mehmet Emin Öztürk ve diğer sayfa operatörü arkadaşlarıma; ulaştırma sorumlusu Kerem Arslan ve diğer şöför arkadaşlara ve kantin sorumlusu Yüksel Güngör ile diğer görevlilere var. Hepsine tüm Yeni Şafak ailesine teşekkür ediyorum.
Sürç-i lisan ettiysek affola.