YENİ ŞAFAK YAZARI TRT VE CNN TÜRK'Ü NEDEN TOPA TUTTU?

Hangi Yeni Şafak yazarı TRT ile CNN Türk'ü eleştirdi? Peki bu eleştirilerin sebebi ne?

TRT 2 neden yok edildi?

TRT'nin sürekli yeni kanallar açması, çoğumuzda, kurumun "geleneksel" yapısını sağlamlayacağı, tam da bir devlet televizyonuna yakışacağı gibi, kâr amacı gütmeksizin kamu görevini kesim ve sınıf ayırmadan ifa edeceği sanısı uyandırmıştı. TRT Şeş, TRT Arapça gibi 'ilgilisine' yayın yapacak olan ve bunu kurumsallaştıracak olan kanal, TRT olmayacaktı da, kim olacaktı?

Ve fakat heyhat, umudumuz kursağımızda kaldı.

Tam da 'ilgilisine' kültür-sanat yayını yapan, aynı ilgilinin kültür sanata başka herhangi bir kanaldan ulaşamayacağı kesin gibi olan TRT 2, TRT Haber'e dönüştürüldü. Oysa, kültür gelenek demekti. TRT 2'nin yıllardır aşina olduğumuz bir ananevi bir kültür yayıncılığı görgüsü vardı.

Gözü dönmüş piyasanın kâr odaklı şartları içinde yarışan özel televizyonculuğun, ciddi, derin, hakiki bir kültür yayıncılığı geleneği oluşturması ne kadar mümkünsüzse, kültür kanalı olmayan bir TRT düşlemek, o kadar absürd olurdu.

Biz ne dersek diyelim, oldu. Haniyse toplumun tüm tabakaları için ayrı ayrı kanallar açan TRT yönetimi, haber kanalı kurmak için yeni bir kanal açmak yerine, Türkiye'de kültür yayıncılığı geleneği oluşturmuş olan tek kanalı TRT 2'yi haber kanalına dönüştürdü.

Başlıcaları TVNet, 24, Ülke TV, Habertürk, CNN Türk ve NTV olmak üzere, yarış içinde bulunan onlarca haber kanalına karşılık, TRT Haber'in de takipçileri vardır ya da olacaktır mutlaka ama bu, kültür sanat alanında bir yayıncılık geleneği oluşturmuş TRT 2 gibi bir "marka değer"in hayatına malolmalı mıydı, emin değilim...

Bu ülkede kültür yayıncılığı gelenekselleşecekse bunu başaracak olan sadece TRT olabilirdi.

İşin en anlaşılmaz tarafı da, Ömer Erdem'in yönetiminde kıpırdanmaya, tazelenmeye, çiçeklenmeye başlamıştı TRT 2. İşin ehline tevdi edilmesi, bir sonraki bölümünü beklemeye başladığımız programlarla anılan bir kanal haline getirmişti TRT 2'yi. Tam da şimdi soru şu; Ömer Erdem'e yapılanlar, TRT 2'nin kapatılıp yerine yeni haber kanalı kurulacak olması fikrine direndiği için miydi?

Bilemiyorum, bildiğim şu ki, "TRT'ye yandaş medyadan kimler program yapıyor, bunlar ne kadar kazanıyor?" gibi sorulardan çok daha ciddi bir problemin yön tabelasını gösteriyor "TRT'nin kültür sanat geleneği ne olacak?" sorusu... Ve çok daha ivedilikle cevaplandırılmayı hak ettiği kanaatindeyim.

TRT yöneticileri, daha olmadı hükümet üyeleri eğer bu yazıyı okuyorlarsa, TRT'nin, yani bu toplumun, kültür sanat geleneğini öldürmeyi bir kez daha düşünmeli.

Hele de muhafazakarlığın, okumamazlıkla, bilmemezlikle, sanattan ve kültürden çakmamazlıkla tartıldığı şu günlerde... Muhafazakarlığı ve dindarlığı içten içe küçümseyen ve aşağılayan o dilin, hiç temenni etmeyiz ama gerçeği söylediği gibi bir yargı oluşabilir yoksa...

HHH

Madem konu televizyon geleneğinden açıldı, madem mevzu haber kanallarının reyting yarışına geldi değdi, habercilik adına, vicdan adına, objektivite adına içimizi sıkan bir diğer değişmeye de girelim.

Taha Akyol'un yönetimindeki CNN Türk'ü çok beğenerek takip ettim, Türkiye'de örneği az sayıda olan aklı başında ve şık yayıncılığın örneklerinden biriydi bence. Ama şu an belli ki bir iktidar savaşına sahne olan kanalda neler olup bittiğinden çok öte, bizdeki mutat televizyonculuk anlayışının çok üstünde, vicdanlı, hakkaniyetli bir programın yayından kaldırılmasına teessüflerimi sunmak istiyorum naçizane.

Rıdvan Akar'ın sunduğu Gündemin Rengi programından sözediyorum. Her kesime, her inanca, her düşünceye önyargısız mikrofonunu uzatabilen, eğip bükmeden, canına okumadan haber vermeyi başarabilen Gündemin Rengi, yönetimin değişip değişmemesinden etkilenmemeliydi. Vicdan, kiloyla satın alınmıyor çünkü...

Özlem Albayrak/Yeni Şafak