Yeni Şafak yazarı Kılıçarslan'dan Amasra tepkisi: Bir kez daha “kader” diyecekseniz bilin ki...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, maden faciasının yaşandığı Bartın'da, "Biz kader planına inanmış insanlarız" demişti. 

Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, Amasra'daki maden faciasının ardından, "Bir kez daha 'kader' diyecekseniz bilin ki kader o demek değil" tepkisini gösterdi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, maden faciasının yaşandığı Bartın'da, "Biz kader planına inanmış insanlarız" demişti.

Kılıçarslan yazısında, “Kader' diyecek bazıları. Soracağım ben de. Kader ama söyleyin bakalım bana, mutlak kader mi? Tedbirle, tertibatla, elbette duayla, elbette niyazla önüne geçilebilir miydi bu kaderin? Tam otomasyon mümkün değil mi mesela madenlerde? Mümkünse niçin mümkün hale getiremiyoruz bunu? İstihdam zorunluluğu yüzünden mi, ucuz maliyetten mi, kârlılık hırsından mı? Gerçekten mi hiçbir yolu yok şu grizu denilen patlama biçiminde insanımızı kaybetmemenin? İhmal varsa önüne geçmenin, sıfır ihmal varsa bile olası bir patlamada insan kaybetmemizin önüne geçebilecek hiçbir şey mi yok? Gerçekten mi yok? Cidden mi yok?" düşüncesini dile getirdi.

Kılıçarslan şu ifadeleri kullandı:

"Kusuruma bakmayın. “Yok”u bir cevap olarak kabul edemiyor kalbim. Çünkü oğlunu bekleyen babanın, babasını bekleyen oğlun iki keder çukuruna dönüşmüş gözlerini görüyorum. Bir kez daha “kader” diyecekseniz bilin ki kader o demek değil. Çünkü kaderin âşık olduğu tek bir şey varsa o da gayrettir.

Lütfen bu, bir grizu patlaması neticesi insan kaybettiğimiz son olay olsun. Olabilir, bunu yapabiliriz. Daha 3 yıl önce Almanya, Halle’de, yerin 700 metre altındaki 35 maden işçisini sadece bir “ağır yaralı” ile kurtarabildiyse biz de bunu yapabiliriz. Dünyada bu, birileri tarafından yapılabiliyorsa biz de yapabiliriz bunu. Yapabileceğimiz her şeyi yaptığımızdan emin olamıyoruz ya bir türlü. Üzgünlüğümüz ve yılgın öfkemiz en çok ondan. Yapabileceğimiz her şeyi yaptığımızdan emin olabilsek üzgünlüğümüz de azalacak, yılgın öfkemiz de dinecek."