Yeni Şafak seksi mankenle 17 Aralık'ı konuştu: "Paralel yapı benimle de temas kurdu!
Yeni Şafak Gazetesi'nin seksi manken Tuğçe Kazaz ile yaptığı röportaj sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Gazetenin Cumartesi günü yayınladığı röpörtajda Kazaz 17 Aralık operasyonunu "'Eğer operasyon başarılı olsaydı, Türkiye bir yirmi yıl daha geri gidecek,ekonomik olarak büyük bir başarı trendi yakalayan Türkiye baronlar tarafından hortumlanacaktı." şeklinde yorumladı
Sosyal medyada en çok konuşulan konulardan olan röportajı Yeni Şafak Gazetesi'nden Nil Gülsüm yaptı. Star Gazetesi'nin yayınladığı yasa dışı dinleme llistesi kapsamında dinlendiği öne sürülen mankenin 17 Aralık operasyonu hakkındaki sorulara verdiği cevaplar ise sosyal medyanın en çok konuştuğu konulardan birisi oldu.
İşte Tuğçe Kazaz'ın Yeni Şafak'a verdiği o röportaj
Paralel yapının 17 Aralık'ta hükümete karşı kalkıştığı darbe girişimi ardından örgütle ilgili her geçen gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Birbirini ardına ortaya çıkan dinleme listeleri, iddianameler Türkiye'nin aslında ne kadar büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Toplumun çeşitli kesimlerinden isimlerin dinlendiğini ortaya çıkan son belgelerde ismi geçen kişilerden birisi de Tuğçe Kazaz. Paralel yapının 17 Aralık'taki niyeti ve dinlemelerle ilgili Tuğçe Kazaz'la konuştum.
Türkiye son yerel seçimlere girmeden önce montajlar, ses kayıtları ve dinleme skandallarıyla karşı karşıya kaldı. Geçen her gün yeni gelişmeler oluyor ve son olarak geçtiğimiz günlerde sizin de yer aldığınız bir dinleme listesi ortaya çıktı. Siz bu dinlemelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'de tarih boyunca bir çok olgu işleyerek zayıflatıldı ve gelişmesinin önüne geçildi.Neydi bu olgular Kürt,Türk Alevi ,sünni,sağ,sol vb. kavramlar işlendi. Bununla amaç ülkeyi zayıf bırakmaktı. Çünkü barış ortamı sağlanan bir Türkiye ekonomik gelişmelere gebe olacaktı.Ve bu onların işine gelmedi.Artık interaktif bir çağdayız. Yine aynı dış odaklar paralel yapıyla birlikte bu dinlemelerle,17 Aralık'ta bu ülkenin Başbakan'ını halkın gözünde küçük düşürerek darbe yapmayı planladılar.
Sizce amacı neydi bu darbe planının?
Bunu darbe planıyla beraber Türkiye bir yirmi yıl daha geri gidecek,ekonomik olarak büyük bir başarı trendi yakalayan Türkiye baronlar tarafından hortumlanacaktı. Yani anlayacağınız 2.bir Lozan yapma hayaliyle tüm dış odaklar içerdeki işbirlikçileri ile birlikte tek yumruk haline gelip en etkin kozları paralel yapıyla bu ülkenin birliğine ,beraberliğine,kardeşlik unsurlarına ve çıkarlarını sekteye uğratmak için kale olan Türkiye Cumhuriyetine ve hükümetine saldırı yapmaktadır.
PARALEL YAPI BENİMLE DE TEMAS KURDU
Paralel yapının dinleme listesinde isminiz sizce neden yer aldı?
Bugüne kadar arayışımda odağımın yaradan olduğunu hiç bir zaman kaybetmeden ,bir çok dini inançları inceledikten sonra ,islamiyetin bütün dinleri kapsadığını ve Kur›an-ı Kerimin bize yol gösteren son gerçek kitap olduğunu keşfetmiş ve bu yolda devam eden biriyim.Bu esnada bir kaç cemaatten çevremdeki insanlar aracılığı ile davetler aldım. Ama hiç birisine katılmayı uygun görmedim.Nitekim bunlardan biri de Paralel yapıydı. Tahminim,içlerinde bulunmayı istemediğimden sanırım,bir nokta da bir açığını yakalar mıyız ve kendi tarafımıza çekebilir miyiz diye düşünüp bunu yapmış olabilirler diye düşünüyorum. Ama bir şey bulamadıklarından 2010 yılı itibari ile bu dinlemelere son verilmiştir .Ama bunu söylerken benim lafım paralel yapı oluşturmaya çalışanların başındaki işbirlikçi liderler için .masumane duyguları ve arayış noktasındaki samimiyetleri ile gelmiş vatandaşlarımıza değil, Ben şeffaf bir insanım ve amacım Bir T.C vatandaşı olarak öncelikle yapmış olduğum işi en iyi şekilde icra etmek. Bunun dışında ülkenin yararına hareket etmektir.Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerekli makamları, gerekli gördükleri nokta da beni dinleyebilirler.Özel hayatıma karışmadıkları sürece.
ÜLKENİN PRESTİJİYLE NASIL OYNARLAR
Paralel Yapı dinlemeleri çeşitli gerekçelerle savunuyor da. Bu savunmayı nasıl değerlendirirsiniz?
Bir de şunu vurgulamak isterim,madem bu dinlemeleri yapanlar,söyledikleri gibi amaçları gerçekten Türk milletini aydınlatmak,ve ülkenin birliğini sağlamak ise neden bunlara seçimlerden sonra da devam etmediler? Sonra Adana ve Hatay'da gerçekleşen tır olayları var.Her ülkenin dışa karşı politikaları olmalıdır ve bu politikaları tatbik eden hükümetlerdir.Burada da sorulması gereken soru şu: Bu kadar ülkesini seven, gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan ve amacının sadece dini bir görev olduğunu söyleyen insanların amacı neden ülke prestijini dışa karşı zayıflatmak girişiminde bulundular? Ve neden Tuğçe Kazaz'ı dinlediğini sanırım duyarlı her vatandaş sormalıdır.
İNSANLARI BİRBİRLERİNE KIRDIRMAK İSTEDİLER
Şiddet olaylarının körüklenmek istendiği de gözlemleniyor. Türkiye geçmiş yıllarda da gençlerin meşru siyasete yön vermek için kışkırtılmasını tanık oldu. 27 Mayıs ve 12 Eylül ihtilalleri bunun en canlı örneği. Gençliği kışkırtmak ve şiddete çekmek isteyenler bu girişimleri ile nasıl bir Türkiye oluşturma çabasındalar?
Türkiye bu konuda çok deneyimli.Bugun Türkiye›nin jeopolitik konumu ve yapısını değerlendirdiğimizde,bugün bor madenlerinin yüzde 75'inin üzerindeki kısmının Türkiye'de olduğunu düşünürsek,bir çok yeraltı kaynaklarımızın bulunduğunu gözönünde bulundurursak,ayrıca hepimizin bildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti bu zamana kadar islamiyetin demokratik bir yüzü olarak dünya ülkelerine örnek teşkil etmiştir ve etmeye devam edecektir.Ve bu ülke ekonomik yapısı ile,realitesi ile,güçlü hale geldiğinde örnek teşkil edecek ve diğer bütün ülkeleri de etrafında birleştirecektir. Bunun önüne geçmek için ülkenin dinamiklerini kullanarak insanını birbirine kırdırıp amaçlarına ulaşmak istenmiştir. Ve dış güçler kurumların başına gelen kişiliksiz karekterleri kullanarak bu darbe girişimlerinde bulundular. Dolayısı ile bu darbe girişimleri ile her zaman Türkiye'nin gelişiminin önüne geçildi ve sekteye uğratıldı. Her bir darbe ülkeyi 20 yıl geri götürdü.Fakat maalesef biz ezberci bir eğitim sisteminden geçtiğimiz ve güdülen toplumlar yaratılmaya çalışıldığından biz bunun çok geç farkına vardık.
Paralel yapının amacını millet artık biliyor
Siz siyaset dışında bir alanda üretim yapan bir isimsiniz. Ancak her vatandaş gibi ülke gündemiyle ilgili bir kanaat sahibisinizdir. Paralel yapı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu yapıyla mücadele edilmesi için neler söylersiniz?
Öncelikle buna neden paralel yapı dendiğine bir bakmak lazım.Bunun öncesine baktığımız zaman bir dini yapı olarak görüyoruz.Bir cemaat olarak görüyoruz.Ama ne zaman ki polisin,yargının,devlet kurumlarının içerisine girerek devlet içerisine farklı bir yapılanmayla beraber iradenin karşısına farklı bir irade koymaya ve bunu belirli bir kesimin hizmetine sunmaya çalıştığı andan itibaren paralel yapı adını almıştır. Paralel yapının amaçlarının ne olduğu bugün milletimizce bilinmektedir.Bu paralel ile mücadele etme noktasında,bize düşen ecdadımıza olan sorumluluklarımız olduğunu hatırlayarak ve bu ülkenin her karış toprağının kanla sulanarak kazanıldığını unutmamaktır.Her bir bireyin bu algıdan ülkesini korumak adına hiç bir zaman ayrılmaması gerekmektedir. Devletin ise,her kim ki ülkenin birliğini,bütünlüğünü kendi çıkarları doğrultusunda tehdit ediyorsa bunlar ana ve kılcal damarlarından kesilmeli ve içimizden temizlenmelidir.Ve millette bunun takipçisi olmalıdır.
Toplumu kutuplaştırmak isteyenlerin arzu ettikleri şey nedir?
Bir kere bu kutuplaşmaların yaratımı kimlerin işine geliyor. Para sahibi, baronlar, savunma sanayisinde gözü olanlar, ülkenin gelişmesini istemeyenler, dış güçlerinin buradaki cirit oyunlarını sahnelemesinde herhangi bir sıkıntı çekmesini istemeyenler ve onların taşeronları ,kutuplaştıkça çatışma oluyor,çatıştıkta zayıflıyorsun, zayıfladıkça ülke olarak gelişimini tamamlayamıyorsun.
Sosyal medyada en çok konuşulan konulardan olan röportajı Yeni Şafak Gazetesi'nden Nil Gülsüm yaptı. Star Gazetesi'nin yayınladığı yasa dışı dinleme llistesi kapsamında dinlendiği öne sürülen mankenin 17 Aralık operasyonu hakkındaki sorulara verdiği cevaplar ise sosyal medyanın en çok konuştuğu konulardan birisi oldu.
İşte Tuğçe Kazaz'ın Yeni Şafak'a verdiği o röportaj
Paralel yapının 17 Aralık'ta hükümete karşı kalkıştığı darbe girişimi ardından örgütle ilgili her geçen gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Birbirini ardına ortaya çıkan dinleme listeleri, iddianameler Türkiye'nin aslında ne kadar büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Toplumun çeşitli kesimlerinden isimlerin dinlendiğini ortaya çıkan son belgelerde ismi geçen kişilerden birisi de Tuğçe Kazaz. Paralel yapının 17 Aralık'taki niyeti ve dinlemelerle ilgili Tuğçe Kazaz'la konuştum.
Türkiye son yerel seçimlere girmeden önce montajlar, ses kayıtları ve dinleme skandallarıyla karşı karşıya kaldı. Geçen her gün yeni gelişmeler oluyor ve son olarak geçtiğimiz günlerde sizin de yer aldığınız bir dinleme listesi ortaya çıktı. Siz bu dinlemelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'de tarih boyunca bir çok olgu işleyerek zayıflatıldı ve gelişmesinin önüne geçildi.Neydi bu olgular Kürt,Türk Alevi ,sünni,sağ,sol vb. kavramlar işlendi. Bununla amaç ülkeyi zayıf bırakmaktı. Çünkü barış ortamı sağlanan bir Türkiye ekonomik gelişmelere gebe olacaktı.Ve bu onların işine gelmedi.Artık interaktif bir çağdayız. Yine aynı dış odaklar paralel yapıyla birlikte bu dinlemelerle,17 Aralık'ta bu ülkenin Başbakan'ını halkın gözünde küçük düşürerek darbe yapmayı planladılar.
Sizce amacı neydi bu darbe planının?
Bunu darbe planıyla beraber Türkiye bir yirmi yıl daha geri gidecek,ekonomik olarak büyük bir başarı trendi yakalayan Türkiye baronlar tarafından hortumlanacaktı. Yani anlayacağınız 2.bir Lozan yapma hayaliyle tüm dış odaklar içerdeki işbirlikçileri ile birlikte tek yumruk haline gelip en etkin kozları paralel yapıyla bu ülkenin birliğine ,beraberliğine,kardeşlik unsurlarına ve çıkarlarını sekteye uğratmak için kale olan Türkiye Cumhuriyetine ve hükümetine saldırı yapmaktadır.
PARALEL YAPI BENİMLE DE TEMAS KURDU
Paralel yapının dinleme listesinde isminiz sizce neden yer aldı?
Bugüne kadar arayışımda odağımın yaradan olduğunu hiç bir zaman kaybetmeden ,bir çok dini inançları inceledikten sonra ,islamiyetin bütün dinleri kapsadığını ve Kur›an-ı Kerimin bize yol gösteren son gerçek kitap olduğunu keşfetmiş ve bu yolda devam eden biriyim.Bu esnada bir kaç cemaatten çevremdeki insanlar aracılığı ile davetler aldım. Ama hiç birisine katılmayı uygun görmedim.Nitekim bunlardan biri de Paralel yapıydı. Tahminim,içlerinde bulunmayı istemediğimden sanırım,bir nokta da bir açığını yakalar mıyız ve kendi tarafımıza çekebilir miyiz diye düşünüp bunu yapmış olabilirler diye düşünüyorum. Ama bir şey bulamadıklarından 2010 yılı itibari ile bu dinlemelere son verilmiştir .Ama bunu söylerken benim lafım paralel yapı oluşturmaya çalışanların başındaki işbirlikçi liderler için .masumane duyguları ve arayış noktasındaki samimiyetleri ile gelmiş vatandaşlarımıza değil, Ben şeffaf bir insanım ve amacım Bir T.C vatandaşı olarak öncelikle yapmış olduğum işi en iyi şekilde icra etmek. Bunun dışında ülkenin yararına hareket etmektir.Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerekli makamları, gerekli gördükleri nokta da beni dinleyebilirler.Özel hayatıma karışmadıkları sürece.
ÜLKENİN PRESTİJİYLE NASIL OYNARLAR
Paralel Yapı dinlemeleri çeşitli gerekçelerle savunuyor da. Bu savunmayı nasıl değerlendirirsiniz?
Bir de şunu vurgulamak isterim,madem bu dinlemeleri yapanlar,söyledikleri gibi amaçları gerçekten Türk milletini aydınlatmak,ve ülkenin birliğini sağlamak ise neden bunlara seçimlerden sonra da devam etmediler? Sonra Adana ve Hatay'da gerçekleşen tır olayları var.Her ülkenin dışa karşı politikaları olmalıdır ve bu politikaları tatbik eden hükümetlerdir.Burada da sorulması gereken soru şu: Bu kadar ülkesini seven, gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan ve amacının sadece dini bir görev olduğunu söyleyen insanların amacı neden ülke prestijini dışa karşı zayıflatmak girişiminde bulundular? Ve neden Tuğçe Kazaz'ı dinlediğini sanırım duyarlı her vatandaş sormalıdır.
İNSANLARI BİRBİRLERİNE KIRDIRMAK İSTEDİLER
Şiddet olaylarının körüklenmek istendiği de gözlemleniyor. Türkiye geçmiş yıllarda da gençlerin meşru siyasete yön vermek için kışkırtılmasını tanık oldu. 27 Mayıs ve 12 Eylül ihtilalleri bunun en canlı örneği. Gençliği kışkırtmak ve şiddete çekmek isteyenler bu girişimleri ile nasıl bir Türkiye oluşturma çabasındalar?
Türkiye bu konuda çok deneyimli.Bugun Türkiye›nin jeopolitik konumu ve yapısını değerlendirdiğimizde,bugün bor madenlerinin yüzde 75'inin üzerindeki kısmının Türkiye'de olduğunu düşünürsek,bir çok yeraltı kaynaklarımızın bulunduğunu gözönünde bulundurursak,ayrıca hepimizin bildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti bu zamana kadar islamiyetin demokratik bir yüzü olarak dünya ülkelerine örnek teşkil etmiştir ve etmeye devam edecektir.Ve bu ülke ekonomik yapısı ile,realitesi ile,güçlü hale geldiğinde örnek teşkil edecek ve diğer bütün ülkeleri de etrafında birleştirecektir. Bunun önüne geçmek için ülkenin dinamiklerini kullanarak insanını birbirine kırdırıp amaçlarına ulaşmak istenmiştir. Ve dış güçler kurumların başına gelen kişiliksiz karekterleri kullanarak bu darbe girişimlerinde bulundular. Dolayısı ile bu darbe girişimleri ile her zaman Türkiye'nin gelişiminin önüne geçildi ve sekteye uğratıldı. Her bir darbe ülkeyi 20 yıl geri götürdü.Fakat maalesef biz ezberci bir eğitim sisteminden geçtiğimiz ve güdülen toplumlar yaratılmaya çalışıldığından biz bunun çok geç farkına vardık.
Paralel yapının amacını millet artık biliyor
Siz siyaset dışında bir alanda üretim yapan bir isimsiniz. Ancak her vatandaş gibi ülke gündemiyle ilgili bir kanaat sahibisinizdir. Paralel yapı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu yapıyla mücadele edilmesi için neler söylersiniz?
Öncelikle buna neden paralel yapı dendiğine bir bakmak lazım.Bunun öncesine baktığımız zaman bir dini yapı olarak görüyoruz.Bir cemaat olarak görüyoruz.Ama ne zaman ki polisin,yargının,devlet kurumlarının içerisine girerek devlet içerisine farklı bir yapılanmayla beraber iradenin karşısına farklı bir irade koymaya ve bunu belirli bir kesimin hizmetine sunmaya çalıştığı andan itibaren paralel yapı adını almıştır. Paralel yapının amaçlarının ne olduğu bugün milletimizce bilinmektedir.Bu paralel ile mücadele etme noktasında,bize düşen ecdadımıza olan sorumluluklarımız olduğunu hatırlayarak ve bu ülkenin her karış toprağının kanla sulanarak kazanıldığını unutmamaktır.Her bir bireyin bu algıdan ülkesini korumak adına hiç bir zaman ayrılmaması gerekmektedir. Devletin ise,her kim ki ülkenin birliğini,bütünlüğünü kendi çıkarları doğrultusunda tehdit ediyorsa bunlar ana ve kılcal damarlarından kesilmeli ve içimizden temizlenmelidir.Ve millette bunun takipçisi olmalıdır.
Toplumu kutuplaştırmak isteyenlerin arzu ettikleri şey nedir?
Bir kere bu kutuplaşmaların yaratımı kimlerin işine geliyor. Para sahibi, baronlar, savunma sanayisinde gözü olanlar, ülkenin gelişmesini istemeyenler, dış güçlerinin buradaki cirit oyunlarını sahnelemesinde herhangi bir sıkıntı çekmesini istemeyenler ve onların taşeronları ,kutuplaştıkça çatışma oluyor,çatıştıkta zayıflıyorsun, zayıfladıkça ülke olarak gelişimini tamamlayamıyorsun.