YENİ ŞAFAK NEDEN AK PARTİ'YE YÜKLENİYOR?..VATAN GAZETESİ'NDEN YENİ ŞAFAK'LA İLGİLİ ŞOK İDDİA!..
Peki ne oldu da AKP Hükümeti'nin ateşli savunucusu Albayrak Ailesi ve gazeteleri Yeni Şafak, böylesine sert bir dönüş yaptı? İşte Vatan'a göre bu sorunun cevabı..
Vatan Gazetesi'nin haberine göre, TOKİ'den alacağını tahsil edemeyen, yaptığı evleri durgunlukta satamayan Albayraklar, gazeteleri Yeni Şafak üzerinden AKP Hükümeti'ne üstü kapalı mektup yazmaya başladı. Yeni Şafak, üst üste 2 gündür manşetten piyasaların durmasına, tefeciliğin hortlamasına devletin borcuna sahip çıkmamasının neden olduğunu yazıyor
Konu ne olursa olsun, ister haklı ister haksız her şartta AKP Hükümeti'nin yanında yer almaya büyük özen gösteren Yeni Şafak Gazetesi'nde son iki gündür birinci sayfadaki manşet haberler Yeni Şafak okurlarını şaşırtıyor. Yandaş medyanın önemli gazetelerinden Yeni Şafak, iki gündür devleti, borcunu ödemediği için ağır şekilde eleştiriyor ve piyasaların önünü tıkayan ana sebebin de bu olduğunu yazıyor.
Yeni Şafak Gazetesi'nin TOKİ ile inşaat projeleri yürüten Albayrak Grubu'nun olduğunu gözönünde bulunduranlar, Albayrak Grubu'nun son dönemde alacakları yüzünden TOKİ ile karşı karşıya geldiğini bilenler ise bu haberlerin amacını net olarak görebiliyor. Borcuna sahip çıkmayan devletin iş dünyasını tefecinin eline düşürdüğünü yazan Yeni Şafak, aslında TOKİ'den tahsil edemediği alacağına gönderme yapıyor.
TEFECİNİN İPİNE SARILMAK
Tarih 29 Aralık 2008 Pazartesi. Yeni Şafak'ın manşet haberi "Tefecinin kapısını devlet açıyor" şeklinde. Cumartesi günü konuşan BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in "Maalesef bu dönemde en aktif çalışan piyasalardan biri de tefeci piyasası ve faizleri de çok yüksek" sözlerini Pazar günü Vatan Gazetesi'nde çıkan tefeci piyasasına yönelik haberle birleştirip, Pazartesi günü manşete taşımışlar. BDDK Başkanı'nın sözleri üzerine iş dünyasının yüzde 10 faizle tefeci piyasasına yönelmesine, aslında devletin borcunu ötelemesinin neden olduğunu belirtip haberde şu yorumu yapmışlar:
"Kredi piyasasının hızla daralmasının en büyük nedeni olarak devletin özel sektöre olan milyarlarca dolarlık borçlarını ertelemesi gösterildi. Devlete iş yapan birçok işadamı nakit sıkıntısını bankalarla aşamayınca çareyi tefecilerde buldu. Kamudan alacağını tahsil edemeyen özel sektör aylık yüzde 10 faizle tefecinin ipine sarıldı. Alacakları ödenmeyen işadamları bu faize dayanamayıp bir bir iflas ediyor. Sadece inşaat sektörünün devletten 1.5 milyar dolar alacağı bulunuyor. Geciken ödemeler piyasayı resesyona götürürken, yerel seçimler öncesi halkı da demoralize ediyor."
Birinci safyada manşetten hükümete mektup yazma işi dün de devam ediyor. Dünkü Yeni Şafak'ın manşet haberi, "Devlet öderse piyasa coşar" şeklinde. Haberdeki yorumlar hemen hemen bir gün önceki haberle aynı:
"Devlet krizi fırsata çeviren bankaları uyarırken kendisi de aslında bankalardan farklı davranmıyor. Kredi musluğunu kısarak reel sektörü tefecinin kucağına iten bankalar gibi kamu kurumlarından da para çıkmıyor. Resmi verilere göre, sadece belediyelerin özel sektöre borcu 6.5 milyar YTL'yi buldu. Müteahhitlerin TOKİ, Bayındırlık Bakanlığı ve belediyeler başta olmak üzere çeşitli kamu kuruluşlarından şimdiye kadar almaları gereken istihkak toplamı ise 3 milyar YTL'yi aşıyor. Devlet kurumları örnek olmalı. Reel sektörün finans sıkıntısı konusunda topu bankalara atan devletin vadesi geçtiği halde, beklettiği borçlarını ödemesi halinde piyasaların bir hayli rahatlaması bekleniyor. Bu ödemelerin durgunluk içine giren piyasalar için can suyu işlevi göreceği ifade ediliyor."
TOPLU KATLİAM OLACAK
İki gün üst üste manşetten verilen yorum haber "devlet müteahhitlerin parasını ödesin" mesajı içeriyor.
Aslında devlet dedikleri de AKP Hükümeti... Ancak eleştiri konusunda da tam radikal bir dönüş yapamamışlar, en azından AKP yerine devlet yazarak eleştirilerini devlet üzerinden yürütmeye özen göstermişler. Oysa TOKİ de Bayındırlık Bakanlığı da AKP'nin kontrolünde.
Peki ne oldu da AKP Hükümeti'nin ateşli savunucusu Albayrak Ailesi ve gazeteleri Yeni Şafak, böylesine sert bir dönüş yaptı?
Bu sert muhalefetin altında Albayrak Ailesi'nin TOKİ'den tahsil edemediği alacakları yatıyor. Albayrak Ailesi'ne ait Albayrak İnşaat'ın TOKİ işbirliğiyle gelir paylaşımı esasına göre üstlendiği toplam 1.404 konutluk iki proje bulunuyor.
Bunlardan ilki Halkalı'da gerçekleştirilen Güneş Park projesi. 868 daireden oluşan projede satışlar halen devam ediyor. Projenin inşaatı 2006 yılında başlayıp 3 ay önce bitirildi. Firmanın bu kapsamdaki ikinci projesi ise İzmir Karşıkaya'da inşaatı 2006'da başlanıp 1 ay önce tamamlanan Mavişehir Evleri. 536 dairelik bu projede de halen satılamayan evler çoğunlukta. TOKİ verilerine göre, Albayrak'a verilen konut, altyapı ve sosyal donatı ihalelerinin toplam tutarı 328 milyon 836 bin YTL. Evler satılmadığı için TOKİ müteahhitlerin hakedişlerini de ödemiyor.
Albayraklar'ın iki projede TOKİ'den ne kadar tahsilat yaptığı bilinmiyor ancak belli ki bir hayli alacakları kalmış. Mustafa Albayrak'ın birçok kereler TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'a giderek, "Ödeyin şu alacaklarımızı" dediği biliniyor.
Hatta son buluşmalarında tansiyonun bir hayli yükseldiği de konuşuluyor. Mustafa Albayrak'ın Erdoğan Bayraktar'a "Buranın adı Toplu Konut, ancak korkarım yakında buradan Toplu Katliam yeri olarak bahsedecekler" dediği belirtiliyor.
Mustafa Albayrak'ın bu sözleri ile müteahhitlerin birer ikişer batacağını mı söylemeye çalıştığı yoksa TOKİ Başkanı'na üstü kapalı tehditkar bir imada mı bulunduğu yoruma açık...
TOKİ'NİN GELİR PAYLAŞIM MODELİ
* Değerli arsalar açık ihale yoluyla satışa çıkarılıyor. Müteahhitler ihaleye girerken 'kat karşılığı' yerine 'hasılat' öneriyor. Kazanacaklarını öngördükleri hasılat üzerinden belirledikleri bir payı idareye vermeyi tahahhüt ediyorlar. Hasılat üzerinden idareye en yüksek miktarı vermeyi tahahhüt eden müteahhitle sözleşme imzalanıyor.
* Yüklenici, projede hiçbir daireyi satamasa dahi sözleşmede taahhüt ettiği hasılat üzerinden belirlediği payı idareye vermek mecburiyetinde. Yüklenici burada kullandığı oranı, hasılatını artırdığında artan hasılat tutarı üzerinden de hesaplayarak idareye veriyor. Yani yüklenici idareye önce asgari payını veriyor, sonra kazanılan azami tutarı bölüşüyor.
* Projenin satışını inşaat firması üstleniyor. Satışlar sonunda müşterilerden toplanan para inşaat firması ile TOKİ'nin "TOKİ Hasılat Payı Karşılığı Emanet/Teminat Hesabı" adıyla açtığı "ortak hesap"ta toplanıyor.
* Ancak bu hesap inşaat firmasının değil, bir tek TOKİ kontrolünde tutuluyor. Yani firma satış yapsa dahi bu hesaptan kendi insiyatifi ile para çekemiyor. Firma, inşaatı tamamladıkça, TOKİ'den o kadarına denk gelen bedeli hakdediş olarak tahsil ediyor.
* Ödemeler TOKİ insiyatifinde. Firma kriz döneminde "Ekspertiz bedelinden, yaptığım tüm konutları al" diyerek TOKİ'ye başvurabiliyor. Albayraklar'ın da büyük bir yükün altına girerek bitirdiği ancak satamadığı evleri TOKİ'ye devretmek istediği belirtiliyor.
Konu ne olursa olsun, ister haklı ister haksız her şartta AKP Hükümeti'nin yanında yer almaya büyük özen gösteren Yeni Şafak Gazetesi'nde son iki gündür birinci sayfadaki manşet haberler Yeni Şafak okurlarını şaşırtıyor. Yandaş medyanın önemli gazetelerinden Yeni Şafak, iki gündür devleti, borcunu ödemediği için ağır şekilde eleştiriyor ve piyasaların önünü tıkayan ana sebebin de bu olduğunu yazıyor.
Yeni Şafak Gazetesi'nin TOKİ ile inşaat projeleri yürüten Albayrak Grubu'nun olduğunu gözönünde bulunduranlar, Albayrak Grubu'nun son dönemde alacakları yüzünden TOKİ ile karşı karşıya geldiğini bilenler ise bu haberlerin amacını net olarak görebiliyor. Borcuna sahip çıkmayan devletin iş dünyasını tefecinin eline düşürdüğünü yazan Yeni Şafak, aslında TOKİ'den tahsil edemediği alacağına gönderme yapıyor.
TEFECİNİN İPİNE SARILMAK
Tarih 29 Aralık 2008 Pazartesi. Yeni Şafak'ın manşet haberi "Tefecinin kapısını devlet açıyor" şeklinde. Cumartesi günü konuşan BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in "Maalesef bu dönemde en aktif çalışan piyasalardan biri de tefeci piyasası ve faizleri de çok yüksek" sözlerini Pazar günü Vatan Gazetesi'nde çıkan tefeci piyasasına yönelik haberle birleştirip, Pazartesi günü manşete taşımışlar. BDDK Başkanı'nın sözleri üzerine iş dünyasının yüzde 10 faizle tefeci piyasasına yönelmesine, aslında devletin borcunu ötelemesinin neden olduğunu belirtip haberde şu yorumu yapmışlar:
"Kredi piyasasının hızla daralmasının en büyük nedeni olarak devletin özel sektöre olan milyarlarca dolarlık borçlarını ertelemesi gösterildi. Devlete iş yapan birçok işadamı nakit sıkıntısını bankalarla aşamayınca çareyi tefecilerde buldu. Kamudan alacağını tahsil edemeyen özel sektör aylık yüzde 10 faizle tefecinin ipine sarıldı. Alacakları ödenmeyen işadamları bu faize dayanamayıp bir bir iflas ediyor. Sadece inşaat sektörünün devletten 1.5 milyar dolar alacağı bulunuyor. Geciken ödemeler piyasayı resesyona götürürken, yerel seçimler öncesi halkı da demoralize ediyor."
Birinci safyada manşetten hükümete mektup yazma işi dün de devam ediyor. Dünkü Yeni Şafak'ın manşet haberi, "Devlet öderse piyasa coşar" şeklinde. Haberdeki yorumlar hemen hemen bir gün önceki haberle aynı:
"Devlet krizi fırsata çeviren bankaları uyarırken kendisi de aslında bankalardan farklı davranmıyor. Kredi musluğunu kısarak reel sektörü tefecinin kucağına iten bankalar gibi kamu kurumlarından da para çıkmıyor. Resmi verilere göre, sadece belediyelerin özel sektöre borcu 6.5 milyar YTL'yi buldu. Müteahhitlerin TOKİ, Bayındırlık Bakanlığı ve belediyeler başta olmak üzere çeşitli kamu kuruluşlarından şimdiye kadar almaları gereken istihkak toplamı ise 3 milyar YTL'yi aşıyor. Devlet kurumları örnek olmalı. Reel sektörün finans sıkıntısı konusunda topu bankalara atan devletin vadesi geçtiği halde, beklettiği borçlarını ödemesi halinde piyasaların bir hayli rahatlaması bekleniyor. Bu ödemelerin durgunluk içine giren piyasalar için can suyu işlevi göreceği ifade ediliyor."
TOPLU KATLİAM OLACAK
İki gün üst üste manşetten verilen yorum haber "devlet müteahhitlerin parasını ödesin" mesajı içeriyor.
Aslında devlet dedikleri de AKP Hükümeti... Ancak eleştiri konusunda da tam radikal bir dönüş yapamamışlar, en azından AKP yerine devlet yazarak eleştirilerini devlet üzerinden yürütmeye özen göstermişler. Oysa TOKİ de Bayındırlık Bakanlığı da AKP'nin kontrolünde.
Peki ne oldu da AKP Hükümeti'nin ateşli savunucusu Albayrak Ailesi ve gazeteleri Yeni Şafak, böylesine sert bir dönüş yaptı?
Bu sert muhalefetin altında Albayrak Ailesi'nin TOKİ'den tahsil edemediği alacakları yatıyor. Albayrak Ailesi'ne ait Albayrak İnşaat'ın TOKİ işbirliğiyle gelir paylaşımı esasına göre üstlendiği toplam 1.404 konutluk iki proje bulunuyor.
Bunlardan ilki Halkalı'da gerçekleştirilen Güneş Park projesi. 868 daireden oluşan projede satışlar halen devam ediyor. Projenin inşaatı 2006 yılında başlayıp 3 ay önce bitirildi. Firmanın bu kapsamdaki ikinci projesi ise İzmir Karşıkaya'da inşaatı 2006'da başlanıp 1 ay önce tamamlanan Mavişehir Evleri. 536 dairelik bu projede de halen satılamayan evler çoğunlukta. TOKİ verilerine göre, Albayrak'a verilen konut, altyapı ve sosyal donatı ihalelerinin toplam tutarı 328 milyon 836 bin YTL. Evler satılmadığı için TOKİ müteahhitlerin hakedişlerini de ödemiyor.
Albayraklar'ın iki projede TOKİ'den ne kadar tahsilat yaptığı bilinmiyor ancak belli ki bir hayli alacakları kalmış. Mustafa Albayrak'ın birçok kereler TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'a giderek, "Ödeyin şu alacaklarımızı" dediği biliniyor.
Hatta son buluşmalarında tansiyonun bir hayli yükseldiği de konuşuluyor. Mustafa Albayrak'ın Erdoğan Bayraktar'a "Buranın adı Toplu Konut, ancak korkarım yakında buradan Toplu Katliam yeri olarak bahsedecekler" dediği belirtiliyor.
Mustafa Albayrak'ın bu sözleri ile müteahhitlerin birer ikişer batacağını mı söylemeye çalıştığı yoksa TOKİ Başkanı'na üstü kapalı tehditkar bir imada mı bulunduğu yoruma açık...
TOKİ'NİN GELİR PAYLAŞIM MODELİ
* Değerli arsalar açık ihale yoluyla satışa çıkarılıyor. Müteahhitler ihaleye girerken 'kat karşılığı' yerine 'hasılat' öneriyor. Kazanacaklarını öngördükleri hasılat üzerinden belirledikleri bir payı idareye vermeyi tahahhüt ediyorlar. Hasılat üzerinden idareye en yüksek miktarı vermeyi tahahhüt eden müteahhitle sözleşme imzalanıyor.
* Yüklenici, projede hiçbir daireyi satamasa dahi sözleşmede taahhüt ettiği hasılat üzerinden belirlediği payı idareye vermek mecburiyetinde. Yüklenici burada kullandığı oranı, hasılatını artırdığında artan hasılat tutarı üzerinden de hesaplayarak idareye veriyor. Yani yüklenici idareye önce asgari payını veriyor, sonra kazanılan azami tutarı bölüşüyor.
* Projenin satışını inşaat firması üstleniyor. Satışlar sonunda müşterilerden toplanan para inşaat firması ile TOKİ'nin "TOKİ Hasılat Payı Karşılığı Emanet/Teminat Hesabı" adıyla açtığı "ortak hesap"ta toplanıyor.
* Ancak bu hesap inşaat firmasının değil, bir tek TOKİ kontrolünde tutuluyor. Yani firma satış yapsa dahi bu hesaptan kendi insiyatifi ile para çekemiyor. Firma, inşaatı tamamladıkça, TOKİ'den o kadarına denk gelen bedeli hakdediş olarak tahsil ediyor.
* Ödemeler TOKİ insiyatifinde. Firma kriz döneminde "Ekspertiz bedelinden, yaptığım tüm konutları al" diyerek TOKİ'ye başvurabiliyor. Albayraklar'ın da büyük bir yükün altına girerek bitirdiği ancak satamadığı evleri TOKİ'ye devretmek istediği belirtiliyor.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))