YENİ ŞAFAK BUGÜN 18 YAŞINI GİRDİ!

Yeni Şafak, yaptığı haberler ve manşetleriyle basın dünyasında kendisine ciddi bir yer edindi.

Yeni Şafak, 18'inci yılına girdi. Yayın hayatı boyunca Türkiye'deki bütün renkleri sayfalarına yansıtmaya çalışan Yeni Şafak, yaptığı haberler ve manşetleriyle basın dünyasında kendisine ciddi bir yer edindi.

Yer yer siyasi iktidarların saldırılarına hedef olan Yeni Şafak, toplumun değerlerinin yılmaz savunucusu olma misyonunu sürdürerek geniş halk kitlelerinin güvenini kazandı. Halkın vergileriyle oluşan Hazine'nin yağmalandığı dönemlerde devlet ve siyaset içi çetelere karşı manşetleriyle öne çıkan gazete 'Ergenekon', 'Susurluk', 'Balyoz', 'Andıç' gibi illegal örgütlenmelerin deşifre olmasına haberleriyle ciddi katkılar sağladı.

SÜREKLİ BÜYÜYEN GAZETE

1994 yılında Hekimler Birliği öncülüğünde yayın hayatına başlayıp kısa süre içinde kapanmak zorunda kalan Yeni Şafak gazetesi 23 Ocak 1995 tarihinde dönemin Ensar Vakfı Başkanı Ahmet Şişman'ın öncülüğünde yeniden yayın hayatına başladı. Daha sonra iş dünyasının önde gelen isimlerinden Kış ailesinin ortak olmasıyla yayın hayatını sürdüren gazete, Albayrak Holding yönetimine geçti. Kısa sürede geniş kitlelere ulaşmayı başaran gazete, yaptığı seviyeli yayınlar ile Türkiye'nin siyaset ve ekonomi dünyasına adeta ışık tuttu, yön verdi.

Özellikle 28 Şubat 1997 'postmodern darbe' ortamının soğuk havasında Yeni Şafak, 'önce millet iradesi' diyenlerin sığındığı sıcak bir liman haline geldi. Gündeme getirdiği çarpıcı dosyalarla "Türkiye'nin Birikimi" demokratik ortamın gelişimine önayak oldu.

Daha önce Yeni Şafak gazetesinde çalışan birçok kişi bugün medya organlarında önemli mevkilerde yer alıyor. Kurulduğu ilk günden itibaren Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmenliğini Mehmet Ocaktan, Nabi Avcı, Akif Emre, Yusuf Kaplan, Selahattin Sadıkoğlu ve Mustafa Karaalioğlu gibi isimler yaptı.

Mağdurların sıcak yuvası

NAZLI ILICAK

"28 Şubat sürecinde ben Yeni Şafak gazetesini sıcak bir yuva gibi gördüm. Mağdurların toplandığı sıcak bir yuva, aynı zamanda mücadele azmi taşıyan insanların bir araya geldiği bir gazete olarak mütalaa ediyorum."

Tarihî bir misyonu var

NABİ AVCI

Yeni Şafak, gerçekten Türkiye'nin birikimini yansıtan muhtevası ve bugüne kadar tavizsiz sürdürdüğü ilkeli yayın politikasıyla Türk basınında müstesna bir yere sahip... Yeni Şafak'ın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, Türkiye'de demokrasinin yasal ve kurumsal güvencelere kavuşturulması mücadelesine yapacağı katkılarla tarihî bir misyonu yerine getirmeye devam edeceğine inanıyorum. Bu vesileyle, kurulduğu günden bugüne kadar Yeni Şafak'a emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Yeni Şafak ailesinden ebediyete intikal eden kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum.

Bir hizmet müessesesi

PROF. DR. HAYRETTİN KARAMAN

Yeni Şafak gazetesi çok iyi niyetlerle kurulmuş bir gazetedir. Türkiye'nin dünya görüşü, inanç ve ilkeleri olan insanların, amaçlarını tam olarak gerçekleştirmesine müsait değil. Bu sebeple mevcut şartlara riayet etmek gerekiyor. Bu şartların bir kısmı ekonomik oluyor. Mesela bazı sakıncalar olsa bile gazetenin devam etmesini önceleyebiliyorsunuz. 'Kapanmasından bu evladır' diyebiliyorsunuz. Bütün bunları göz önünde bulundurduğunuzda bence gazete başlangıçtaki niyet ve doğrultuda faaliyetine devam ediyor. Bu da yararlı oluyor diye düşünüyorum. Sonuçta ben Yeni Şafak gazetesinin bir hizmet yaptığını düşünüyor ve Allah'tan selametle devamını diliyorum.

Basında milat oldu

MEHMET OCAKTAN

Yeni Şafak, Türk basınında yeni bir başlangıcın adıdır, '90'lı yılların zor şartlarında yayın hayatına başladığı dikkate alındığında, Yeni Şafak gazetesinin doğuş hikayesinin aynı zamanda Türk basınında yeni bir milat anlamına geldiği görülecektir. Faili meçhullerin, devlet içindeki kirli ortaklıkların şekillendirdiği 'eski Türkiye'de değişimi ve demokratikleşmeyi seslendirmek zor zamanlarda konuşmak gibi bir şeydi. İşte Yeni Şafak, o günün şartlarında zor olanı seçti ve hep demokratikleşmenin safında oldu.

28 Şubat'ı aşmada temel rol oynadı

ALPER GÖRMÜŞ

Yeni Şafak, 28 Şubat'ın aşılması sürecinin temel belirleyicilerinden biri oldu ve bence bu anlamda tarihi bir rol oynadı. Fakat Yeni Şafak benim için her şeyden önce, editörlerinden biri olduğum ve bir üniversite tarafından desteklenen Medyakronik'in merkez medyanın baskısıyla kapatılmasından sonra onu 2002-2004 arasında sayfalarına buyur eden gazetedir. Medya-kronik bir medya eleştirisi sitesiydi, dolayısıyla onu, medyanın bir parçası olan bir gazetede sürdürmek ilk anda fazla mantıklı görünmemişti. Çünkü eleştiriden bizzat bize sayfalarını açan gazete de nasiplenecekti ve hatta belki öbürlerinden bile fazla nasiplenecekti. Nitekim pratikte öyle oldu, fakat gazete yönetimi ne tek bir eleştiriye itiraz etti ne de bir serzenişte bulundu. Bu, tabii bir özgüveni de yansıtıyordu ve bence bu özgüven, 28 Şubat sürecindeki kararlı ve cesur duruştan kaynaklanıyordu. Gazetenin bu mücadeleci tarihten daha fazla beslenmesini ve daha "eleştirel" bir gazete haline gelmesini temenni ediyorum.

Çok sesli bir okul

MUSTAFA KARAALİOĞLU

Yeni Şafak gazetesi, medya çok sesliliği içinde en önemli yerlere sahiptir. Bir geleneği temsil etmektedir ve bu açıdan tarihi öneme sahiptir. Bugün gazete ve televiz-yonlarda birçok önemli ismin yetiştiği bir okuldur aynı zamanda. Benim için ise, hem mesleğin en değerli hatıralarını yaşadığım bir yer, hem de güne başlarken mutlaka okumak ihtiyacı hissettiğim bir gazetedir.

Üç kuşağı barındıran fikir gazetesi

YUSUF KAPLAN

Yeni Şafak, bir fikir gazetesi olarak doğdu. Ve fikir gazetesi olarak da yayınını sürdürüyor. 20 yaşına basmasına iki senesi kaldı. Yeni Şafak, "Türkiye'nin Birikimi" sloganıyla yayın hayatına atılmıştı. Zor zamanlarda ve zor şartlarda mütevazı imkânlarla ama güçlü bir entelektüel birikimi ve geleneği arkasına alarak yola koyulmuştu. Meşrutiyet döneminin Sebilü'r-Reşat, Sırat-ı Müstakîm gibi nitelikli, öncü, çığır açan fikir gazetelerinde mayası karılan medeniyet fikrinin taze, düzeyli ve entelektüel bir İslâmî dille Türkiye'nin gündemine taşınması, tartışılması yolculuğunda bir kilometre taşı işlevi gördü. Yeni Şafak bu işlevi, çeşitli sorunlar yaşasa da, bugün de aynı kurucu ekibin işbaşında olması nedeniyle sürdürüyor. Yeni Şafak, bizim köklü medeniyet birikimimizi, tarihî derinliğimizi arkasına alarak yayın yapan Türkiye'nin Le Monde'u, The Guardian'ı, The New York Times'ı olarak Yeni Türkiye'ye giden yolda önemli bir entelektüel öncülük gerçekleştirdi, gerçekleştiriyor. Her şeyden önce, kendisinden önceki Yeni Devir Gazetesi'nde Türkiye'nin entelektüel birikimine damgasını vuran İsmet Özel, Rasim Özdenören, Ali Bulaç, yazı ve fikir hayatlarını Yeni Şafak'ta yeni mecralara taşıdılar. Yeni Şafak'ta bu yazarlarla birlikte, Nabi Avcı, Hayrettin Karaman ve Ahmet Taşgetiren öncülüğünde toplumun bütün kesimlerine seslenebilen bir fikir gazeteciliği yapıldı. En önemlisi de, bu öncülerin dışında iki kuşak yazar yetiştirdi Yeni Şafak: Bizim kuşağımızla, bizden sonraki kuşak. Bu üç kuşağın, Türkiye'nin fikir hayatında, Yeni Türkiye'nin köklü bir medeniyet fikri etrafında kurulması sürecinde küçümsenemeyecek işlere imza attığını ve atmaya devam ettiğini şimdi daha iyi anlayabiliyor ve görebiliyoruz. Bu süreçte, başta rahmetli Ahmet Şişman olmak üzere, Kış Ailesi, özellikle de Mahmut Kış Ağabey ile Albayraklar ailesinden başta Ahmet Albayrak Ağabey, Yeni Şafak'ın bugünlere gelmesinde, zorlu badirelerin atlatılmasında büyük emek sarfettiler. Yeni Şafak okuyucusunun ve kamuoyunun bunu bilmesinde, bunun kayda geçirilmesinde fayda var, diye düşünüyorum. Ama her türlü iktidar biçimine biraz daha mesafeli durması, Yeni Şafak'ın fikrî misyonunu daha iyi yerine getirecektir, kanısındayım.