Yeni bir dergi yayın hayatına başladı! Kadroda hangi ünlü isimler var?
Yeni kültür - sanat dergisi "45'lik" ilk sayısıyla dün bayilerdeki yerini aldı.
Adını, Beyoğlu'nun köklü mekânlarından "45'lik Bar"dan alan derginin yazı işleri müdürlüğünü Fuat Akyol, yayın koordinatörlüğünü Güven Erkin Erkal üstlendi.
Ali Mert Alan, Barış Efendioğlu, Bilge Kösebalaban, Doğu Yücel, Dost Elver, Gizem Şimşek, Hakan Eren, Hikmet Temel Akarsu, Övünç Dan, Murat Beşer, Nilüfer Açıkalın, Pelin Batu, Teoman, Turgut Özalp ve Ümit Beyazoğlu, derginin kadrosunda yer alan isimlerden oldu.
Fuat Akyol, derginin ilk sayısı için kaleme aldığı "Geçmiş Zaman Notları" başlıklı yazısında, şunları söyledi:
"Sevgili dostlar neden yazının geçmiş zaman notları olduğunu bu yazımda ve daha sonraki yazılarımda çok daha iyi anlatmış olacağım.Zaman dedik ya; göz açıp kapatıncaya kadar çocukluktan gençliğe, bir daha açıp kapattığınız da gençlikten orta yaşa, bir daha açıp kapattığınız da ise artık yaşlılık döneminizdir bence. Sonrası tefarruat zaten. Ne yaptığına nasıl yaşadığına değerlerine doğrularına bakmalı insan.
Çocukluk gençlik arası deyince insanın aklına çocukluk dönemi muziplikleri ve yaramazlıkları geliyor. Benim aklıma mahallemizdeki bir fabrikanın bahçesinde olan şeftali ağacı geldi. Sürekli top koşturduktan sonra (derdimiz seçmelere gidip büyük futbolcu olmaktı) açlığımızı yatıştırmak ve biraz da heyecan için fabrikanın bahçesine girer şeftali yürütürdük. Fakat bu o kadar da kolay bir şey değildi. Organize hareket etmek zorundaydık. Birimiz ağaçtayken birimiz ağacın altında atılan şeftalileri tutar, birimiz fabrika dışından gelen var mı diye sağı solu gözetlerdi. Ve birimiz de fabrikanın
diğer ucundaki bekçi dolaşıyor, bize doğru geliyor mu diye haber verirdi. Şeftalilerin ilk olgunlaşma döneminde yaprak ve dallar dışarı sarkardı. Bunlarda da şeftali olurdu ama biz onları almazdık. Çünkü basit ve kolay gelirdi. Hedefimiz zor olan ve yüksek adrenalindi.
İyi organize olamadığımız zamanlar bazen yakalanılır, hatta bazen dayak da yerdik ama bunlar bile bizi yolumuzdan çevirmezdi. Şimdi soracaksınız; “Fuat çocukluğunu bize niye anlatıyorsun” diye. Çünkü biz artık zor ve bol adrenalinli bir yola girmeye karar verdik. Bekçinin bizi kovaladığı mutlu günlerimizdeki gibi, 45lik Dergi’yi yayın hayatına sokmaya karar verdik. Çok gezdik, çok danıştık, çok konuştuk. Bir sürü fikir aldık. Bu fikirler zaman zaman çok pozitif geldi zaman zaman da karamsarlık verdi. Vazgeçmedik. Ve işte en doğal, en leziz olanı size sunmaya karar verdik. El değmemiş, incitilmemiş o şeftaliler gibi...
Merkez üssümüz 45lik Bar. Eskileri yad ederken, yeniliklerle buluşturmayı seviyoruz. Şeftali operasyon takımını 45lik Dergi’de daha çoğalarak büyütmeye karar verdik. Zor yoldan yürüdüğümüzü, işimizin kolay olmadığını biliyoruz. Eski magazinlere, dedikodulara (kimseyi incitmeden) dalacağız. 45liklerden çıka gelen şarkılara hikayelerini aktaracağız. Endüstriyel futboldan önceki futboldan mevzular açılacak. Eski Beyoğlu’nu, Balat’ı, Galata’yı, Beşiktaş’ı, İzmir de Kordon’u, yani hayatı anlatacağız.
Dedik ya; İşimiz kolay değil ama biz zor ve doğru bildiğimiz yolu seçtik. 45lik Bar olarak 24 yıldır ayaktaysak bir sebebi de zor ve doğru olanı yapmamız değil miydi? Ben ayda bir naçizane sizlere, 45lik Bar’da dolu dolu geçen bu yıllardan süzülüp gelen hikayeler anlatacağım bazen gerçek bazen gerçek üstü. Kimseyi kırmadan incitmeden. Bazen kişi, yer, ve zamanları değiştirebilirim. Doğrularını siz bilin.
Hoş geldin 45’lik Dergi.
Ali Mert Alan, Barış Efendioğlu, Bilge Kösebalaban, Doğu Yücel, Dost Elver, Gizem Şimşek, Hakan Eren, Hikmet Temel Akarsu, Övünç Dan, Murat Beşer, Nilüfer Açıkalın, Pelin Batu, Teoman, Turgut Özalp ve Ümit Beyazoğlu, derginin kadrosunda yer alan isimlerden oldu.
Fuat Akyol, derginin ilk sayısı için kaleme aldığı "Geçmiş Zaman Notları" başlıklı yazısında, şunları söyledi:
"Sevgili dostlar neden yazının geçmiş zaman notları olduğunu bu yazımda ve daha sonraki yazılarımda çok daha iyi anlatmış olacağım.Zaman dedik ya; göz açıp kapatıncaya kadar çocukluktan gençliğe, bir daha açıp kapattığınız da gençlikten orta yaşa, bir daha açıp kapattığınız da ise artık yaşlılık döneminizdir bence. Sonrası tefarruat zaten. Ne yaptığına nasıl yaşadığına değerlerine doğrularına bakmalı insan.
Çocukluk gençlik arası deyince insanın aklına çocukluk dönemi muziplikleri ve yaramazlıkları geliyor. Benim aklıma mahallemizdeki bir fabrikanın bahçesinde olan şeftali ağacı geldi. Sürekli top koşturduktan sonra (derdimiz seçmelere gidip büyük futbolcu olmaktı) açlığımızı yatıştırmak ve biraz da heyecan için fabrikanın bahçesine girer şeftali yürütürdük. Fakat bu o kadar da kolay bir şey değildi. Organize hareket etmek zorundaydık. Birimiz ağaçtayken birimiz ağacın altında atılan şeftalileri tutar, birimiz fabrika dışından gelen var mı diye sağı solu gözetlerdi. Ve birimiz de fabrikanın
diğer ucundaki bekçi dolaşıyor, bize doğru geliyor mu diye haber verirdi. Şeftalilerin ilk olgunlaşma döneminde yaprak ve dallar dışarı sarkardı. Bunlarda da şeftali olurdu ama biz onları almazdık. Çünkü basit ve kolay gelirdi. Hedefimiz zor olan ve yüksek adrenalindi.
İyi organize olamadığımız zamanlar bazen yakalanılır, hatta bazen dayak da yerdik ama bunlar bile bizi yolumuzdan çevirmezdi. Şimdi soracaksınız; “Fuat çocukluğunu bize niye anlatıyorsun” diye. Çünkü biz artık zor ve bol adrenalinli bir yola girmeye karar verdik. Bekçinin bizi kovaladığı mutlu günlerimizdeki gibi, 45lik Dergi’yi yayın hayatına sokmaya karar verdik. Çok gezdik, çok danıştık, çok konuştuk. Bir sürü fikir aldık. Bu fikirler zaman zaman çok pozitif geldi zaman zaman da karamsarlık verdi. Vazgeçmedik. Ve işte en doğal, en leziz olanı size sunmaya karar verdik. El değmemiş, incitilmemiş o şeftaliler gibi...
Merkez üssümüz 45lik Bar. Eskileri yad ederken, yeniliklerle buluşturmayı seviyoruz. Şeftali operasyon takımını 45lik Dergi’de daha çoğalarak büyütmeye karar verdik. Zor yoldan yürüdüğümüzü, işimizin kolay olmadığını biliyoruz. Eski magazinlere, dedikodulara (kimseyi incitmeden) dalacağız. 45liklerden çıka gelen şarkılara hikayelerini aktaracağız. Endüstriyel futboldan önceki futboldan mevzular açılacak. Eski Beyoğlu’nu, Balat’ı, Galata’yı, Beşiktaş’ı, İzmir de Kordon’u, yani hayatı anlatacağız.
Dedik ya; İşimiz kolay değil ama biz zor ve doğru bildiğimiz yolu seçtik. 45lik Bar olarak 24 yıldır ayaktaysak bir sebebi de zor ve doğru olanı yapmamız değil miydi? Ben ayda bir naçizane sizlere, 45lik Bar’da dolu dolu geçen bu yıllardan süzülüp gelen hikayeler anlatacağım bazen gerçek bazen gerçek üstü. Kimseyi kırmadan incitmeden. Bazen kişi, yer, ve zamanları değiştirebilirim. Doğrularını siz bilin.
Hoş geldin 45’lik Dergi.