Yeni Akit yazarından 'provokatif' 10 Kasım yazısı: Atatürk yaptıklarının hesabını verecek!
Yeni Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay, 10 Kasım dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan bir yazı kaleme aldı.
Yeni Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay, 10 Kasım nedeniyle kaleme aldığı yazısında, "Atatürk öldü ve bütün faniler gibi o da yapıp ettiklerinin hesabını verecek. Hesap verilecek merci Allah-u Teala’dır" dedi.
Alpay, yazısına şöyle devam etti:
"Hesap İslam inancında iman-inkâr, haram-helal, ıslah-ifsad gibi tutumların hepsini bir arada derleyen amel defterlerimizin ellerimize tutuşturulmasıyla görülecek. Hesap gününü unutan, Kur'an-ı Kerim ve Rasulullah Muhammed Mustafa'nın rehberliğini hafife alanların laiklik, aydınlanma, ilerleme, çağdaşlık vs. gibi söylemlerle günü kurtarması dahi mümkün değildir."
Geçtiğimiz yıl çok tartışılan ve Akit'in de hedefinde olan "Olmasaydın olmazdık" ilanlarına da değinen Alpay şunları yazdı:
"'Olmasaydın Olmazdık' rezilliğinin devam edip etmeyeceğini de test edeceğiz elbette. Sonsuzluk vurgusu 'ebedi istirahatgâh' masalıyla takviye edilecek tabii ki. Şükran duymayanlara, önünde saygıyla eğilmeyenlere, açtığı yol ve kurduğu ülküde yürümek istemeyenlere nefret kusma yarışında yine kendilerini aşacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. Ülke ve toplumun Atatürk'le anlam kazandığına dair yazılacak bayat senaryolarla saflarına kattıkları insanlar nezdinde artık 'Atatürksüz bir dünya hiç mümkün olmayacak"
Alpay, yazısına şöyle devam etti:
"Hesap İslam inancında iman-inkâr, haram-helal, ıslah-ifsad gibi tutumların hepsini bir arada derleyen amel defterlerimizin ellerimize tutuşturulmasıyla görülecek. Hesap gününü unutan, Kur'an-ı Kerim ve Rasulullah Muhammed Mustafa'nın rehberliğini hafife alanların laiklik, aydınlanma, ilerleme, çağdaşlık vs. gibi söylemlerle günü kurtarması dahi mümkün değildir."
Geçtiğimiz yıl çok tartışılan ve Akit'in de hedefinde olan "Olmasaydın olmazdık" ilanlarına da değinen Alpay şunları yazdı:
"'Olmasaydın Olmazdık' rezilliğinin devam edip etmeyeceğini de test edeceğiz elbette. Sonsuzluk vurgusu 'ebedi istirahatgâh' masalıyla takviye edilecek tabii ki. Şükran duymayanlara, önünde saygıyla eğilmeyenlere, açtığı yol ve kurduğu ülküde yürümek istemeyenlere nefret kusma yarışında yine kendilerini aşacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. Ülke ve toplumun Atatürk'le anlam kazandığına dair yazılacak bayat senaryolarla saflarına kattıkları insanlar nezdinde artık 'Atatürksüz bir dünya hiç mümkün olmayacak"