YENİ AKİT YAZARI TEHDİT ETTİ; ''İNTİKAM ALACAĞIZ VAR MI DİYECEĞİNİZ?''
"Evet intikam alacağız. Yaptıklarınızın hesabını sormak, intikam almak anlamına geliyorsa, intikam alacağız"
İntikam alacağız, var mı diyeceğiniz!
28 Şubat sürecinde yaşananların, 15 sene sonra yeni yeni hesabının sorulmaya başlanması, belli çevrelerin eli ile, daha başlamadan bitirilmek isteniyor.
"28 Şubat’ta şöyle olmuştu" diyorsunuz.
Lafı hemen ağzınıza kapatıyorlar:
"Sizin yaptığınız rövanş almaya kalkışmaktır. Bu yanlıştır!"
O dönemde yaşanılan hukuksuzlukları anlatıp, "28 Şubat’ta bizim aleyhimize şöyle absürd bir mahkeme kararı alınmıştı" diyorsunuz.
Hemen çıkışıyorlar:
"İntikam alma duygusu ile hareket edilmesi sorunların çözümüne katkı sunmaz."
Böyle böyle, 28 Şubat mağdurlarını komplekse sokmaya çalışıyorlar.
Amaç şu:
Kendi kendimizden şüphe eder duruma düşelim ve "Acaba rövanş duygusu ile hareket edip, hakkımızı arama yerine, işi ’Sen dedin ben dedim’ kavgasına mı götürmek istiyoruz? Acaba intikam duygusu ile hareket ederek, 28 Şubat zalimlerine, zalimlik mi yapmaya kalkışıyoruz?" diye, tereddüt edelim.
Çekinelim.. Hakkımızı istemeyelim..
Hatta uğradığımız zulümleri hatırlatmaya bile kalkışmayalım.
Evet, istenen bu..
Ben de tam aksine, 28 Şubat’ta sergilenen toplum mühendisliğinin bir başka versiyonu olan bu yönlendirme operasyonuna isyan ediyorum.
Hiç kimsenin adaletsizliğe uğramasını istemem. Ama siz ki, bugün hâlâ başörtülü öğretmenler okullarda derse giremezken, "rövanş almaya kalkışmak yanlıştır" diyorsunuz.
Ben de inadına meydan okuyorum işte: "Evet, rövanş alacağız, var mı diyeceğiniz?"
Onlar, 28 Şubat’ta bizi ezdiler. Bugün hâlâ ezmeye, sesimizi kısmaya, hakkımızı aramaya bile engel çıkartmaya çalışıyorlarsa, ben de onlara inat haykırıyorum: "Evet intikam alacağız. Yaptıklarınızın hesabını sormak, intikam almak anlamına geliyorsa, intikam alacağız. Var mı diyeceğiniz?"
Hayır, Allah’a inanan bir insan hiçbir şekilde haksızlık yapmaz, yapamaz...
Yaptıklarının hepsinin hesabını vereceğine inanan bir insan, zalimine bile zulüm yapamaz..
Rövanş alırken haksızlık edemez.. Kimseye iftira edemez.. Kimseye haksız bir isnatta bulunamaz.. Kimsenin, fiilinin cezasının üzerinde bir ceza ile müeyyidelendirilmesine zemin hazırlayamaz.
Bu dünyada olmasa bile, "ahirette her şeyin hesabını vereceğine inanan" bir insan, intikam alırken dahi, adaletten ayrılamaz.
Çünkü "Muntakim" isminin mutlak sahibi olan yaratıcımız Allah, aynı zamanda "Adil" isminin de mutlak sahibidir.
Onun için, intikam almaya kalkarken bile, biz adaletten ayrılamayız.
Onun için diyorum ki, "Bizim intikamımıza kurban olun, siz!"
Sizin "beşeri adalet"iniz, "İnsanlara tapmayın" şeklindeki basit bir teklife bile 4.5 yıl hapis verdirir..
Ama güvenin, bizim "imana dayalı intikamımız"da, sizin bize karşı, örneğin "Allah’a ibadet etmeyin. Sakal bırakmayın. Başınızı örtmeyin" şeklindeki benzeri tekliflerinize ceza verilmez..
Ta ki, bir haksız fiil varsa..
Birisinin hakkı çiğnenmiş ise.. Birisinin okuma hakkı elinden alınmış ise. Birisinin çalışma hakkı elinden alınmış ise.. Birisinin ibadet hakkı zor kullanılarak engellenmiş ise.. Yani iş sözden çıkmış, başkalarının haklarının çiğnenmesi aşamasına gelmiş ise, işte o noktada, size ceza müstahak olur!
İşte o zaman, yaptığınızın cezasını bulursunuz. Bulmalısınız!
Yok öyle, "Rövanş mı alıyorsunuz" türü üste çıkma numaraları ile, hakkımızı aramaktan, bizi alıkoymak.
"İntikam mı alıyorsunuz" kompleksine sıkıştırarak, zalimlerimizin zulmüne seyirci kalmamızı istemek..
Gerekiyorsa rövanş da alacağız.
Gerekiyorsa, intikam da alacağız.
Ama asla, haksızlık etmeyeceğiz.
Sizin bize yaptığınız zulmü, biz size yapmayacağız!
Siz, başı örtülüleri üniversitelerden attınız!
Biz, başı açıkları üniversitelerden atmayacağız.
Siz, İHL mezunlarına katsayı uygulandınız.
Biz, kolej mezunlarına katsayı uygulamayacağız.
Ama, başörtü zulmüne imza atanlardan hesap sorulması için, sonuna kadar hatırlatmalarımızı yapacağız.
Katsayı zulmünün mimarlarının cezalandırılmaları isteğimizi, asla geri çekmeyeceğiz!
Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit
28 Şubat sürecinde yaşananların, 15 sene sonra yeni yeni hesabının sorulmaya başlanması, belli çevrelerin eli ile, daha başlamadan bitirilmek isteniyor.
"28 Şubat’ta şöyle olmuştu" diyorsunuz.
Lafı hemen ağzınıza kapatıyorlar:
"Sizin yaptığınız rövanş almaya kalkışmaktır. Bu yanlıştır!"
O dönemde yaşanılan hukuksuzlukları anlatıp, "28 Şubat’ta bizim aleyhimize şöyle absürd bir mahkeme kararı alınmıştı" diyorsunuz.
Hemen çıkışıyorlar:
"İntikam alma duygusu ile hareket edilmesi sorunların çözümüne katkı sunmaz."
Böyle böyle, 28 Şubat mağdurlarını komplekse sokmaya çalışıyorlar.
Amaç şu:
Kendi kendimizden şüphe eder duruma düşelim ve "Acaba rövanş duygusu ile hareket edip, hakkımızı arama yerine, işi ’Sen dedin ben dedim’ kavgasına mı götürmek istiyoruz? Acaba intikam duygusu ile hareket ederek, 28 Şubat zalimlerine, zalimlik mi yapmaya kalkışıyoruz?" diye, tereddüt edelim.
Çekinelim.. Hakkımızı istemeyelim..
Hatta uğradığımız zulümleri hatırlatmaya bile kalkışmayalım.
Evet, istenen bu..
Ben de tam aksine, 28 Şubat’ta sergilenen toplum mühendisliğinin bir başka versiyonu olan bu yönlendirme operasyonuna isyan ediyorum.
Hiç kimsenin adaletsizliğe uğramasını istemem. Ama siz ki, bugün hâlâ başörtülü öğretmenler okullarda derse giremezken, "rövanş almaya kalkışmak yanlıştır" diyorsunuz.
Ben de inadına meydan okuyorum işte: "Evet, rövanş alacağız, var mı diyeceğiniz?"
Onlar, 28 Şubat’ta bizi ezdiler. Bugün hâlâ ezmeye, sesimizi kısmaya, hakkımızı aramaya bile engel çıkartmaya çalışıyorlarsa, ben de onlara inat haykırıyorum: "Evet intikam alacağız. Yaptıklarınızın hesabını sormak, intikam almak anlamına geliyorsa, intikam alacağız. Var mı diyeceğiniz?"
Hayır, Allah’a inanan bir insan hiçbir şekilde haksızlık yapmaz, yapamaz...
Yaptıklarının hepsinin hesabını vereceğine inanan bir insan, zalimine bile zulüm yapamaz..
Rövanş alırken haksızlık edemez.. Kimseye iftira edemez.. Kimseye haksız bir isnatta bulunamaz.. Kimsenin, fiilinin cezasının üzerinde bir ceza ile müeyyidelendirilmesine zemin hazırlayamaz.
Bu dünyada olmasa bile, "ahirette her şeyin hesabını vereceğine inanan" bir insan, intikam alırken dahi, adaletten ayrılamaz.
Çünkü "Muntakim" isminin mutlak sahibi olan yaratıcımız Allah, aynı zamanda "Adil" isminin de mutlak sahibidir.
Onun için, intikam almaya kalkarken bile, biz adaletten ayrılamayız.
Onun için diyorum ki, "Bizim intikamımıza kurban olun, siz!"
Sizin "beşeri adalet"iniz, "İnsanlara tapmayın" şeklindeki basit bir teklife bile 4.5 yıl hapis verdirir..
Ama güvenin, bizim "imana dayalı intikamımız"da, sizin bize karşı, örneğin "Allah’a ibadet etmeyin. Sakal bırakmayın. Başınızı örtmeyin" şeklindeki benzeri tekliflerinize ceza verilmez..
Ta ki, bir haksız fiil varsa..
Birisinin hakkı çiğnenmiş ise.. Birisinin okuma hakkı elinden alınmış ise. Birisinin çalışma hakkı elinden alınmış ise.. Birisinin ibadet hakkı zor kullanılarak engellenmiş ise.. Yani iş sözden çıkmış, başkalarının haklarının çiğnenmesi aşamasına gelmiş ise, işte o noktada, size ceza müstahak olur!
İşte o zaman, yaptığınızın cezasını bulursunuz. Bulmalısınız!
Yok öyle, "Rövanş mı alıyorsunuz" türü üste çıkma numaraları ile, hakkımızı aramaktan, bizi alıkoymak.
"İntikam mı alıyorsunuz" kompleksine sıkıştırarak, zalimlerimizin zulmüne seyirci kalmamızı istemek..
Gerekiyorsa rövanş da alacağız.
Gerekiyorsa, intikam da alacağız.
Ama asla, haksızlık etmeyeceğiz.
Sizin bize yaptığınız zulmü, biz size yapmayacağız!
Siz, başı örtülüleri üniversitelerden attınız!
Biz, başı açıkları üniversitelerden atmayacağız.
Siz, İHL mezunlarına katsayı uygulandınız.
Biz, kolej mezunlarına katsayı uygulamayacağız.
Ama, başörtü zulmüne imza atanlardan hesap sorulması için, sonuna kadar hatırlatmalarımızı yapacağız.
Katsayı zulmünün mimarlarının cezalandırılmaları isteğimizi, asla geri çekmeyeceğiz!
Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit