Yeni Akit yazarı bombaladı: Ne vadettiler de bu 'tasmalı' kalemler Bülent Arınç'ı sattı?
"Kusura bakmayın ama bu çukur kriptolar, çamurdan adamlar, hep bu 'damat' güzergâhından yargıya, adalete saydırıyorlarsa, bu işin ucunda kesin bir pislik vardır"
Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç'ın damadı Ekrem Yeter'in tahliye edilmesine tepki gösteren kimi köşe yazarlarını herhangi bir isim vermeden eleştirdi. "Kusura bakmayın ama bu çukur kriptolar, çamurdan adamlar, hep bu 'damat' güzergâhından yargıya, adalete saydırıyorlarsa, bu işin ucunda kesin bir pislik vardır" ifadesini kullanan Yılmaz, "Benden söylemesi. Bakalım altından ne çıkacak? Kulaklarına kar suyu kaçırmışlar belli ki. Ne vadettiler de bu “tasmalı” kalemler Bülent Arınç’ı sattı?" diye yazdı.
Mehtap Yılmaz'ın "Bülent Arınç’ın damadı! Orta sıçanlar" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Vay, vay, vaaay...
Kimleri okuyoruuum?
Daha düne kadar “Bülent Arınç’a sert yazıyorsun” diyerek bana afur küfür olanlar...
“İleri gittin” diyenler...
“Kırcan mı belini?” diyenler...
Laf çakanlar... Hedefe koyanlar...
Beni hırpalamak ve itibarsızlaştırmak üzerinden Bülent Arınç’a kompliman yapanlar...
Alayınız gülen emoji yüzleriyle Arınç’ın damadına saldırmaya başlamış!
Yahu öyle böyle değil!
İstisnasız hepsi, “damat da damat, damat da damat” diyerek, kısmen Kadir Topbaş’ın damadı, ağırlıklı olarak ise Bülent Arınç’ın damadı üzerinden yargıya, adalete yağdırmış!
Birbirlerini eze eze “adaletin bu mu yargı?” arabeskine bağlamış!
Vay be...
-Bugünleri de mi görecektim ya Rabbi?-
O değil de...
İşin tuhaf tarafı, düne kadar Homo-Feto ve Erdoğan arasında “orta sıçan” oynayanlar...
Her şey süt liman oluncaya kadar FETÖ’ye ağzını açamayanlar...
Ben FETÖ’cü Dicle Üniversitesi’ni deşifre ettiğim zaman, DÜ’deki yönetimin kapısında köpek sadakatiyle yalakalık yapanlar...
Koşa koşa telifli konferanslara gidenler...
FETÖ-PKK ilişkisini yazdığımda, “Ay yok artık! Abartma cınııım” diyenler...
AK Parti, 7 Haziran seçimlerinde azıcık türbülansa girince gemiden ilkin atlayanlar...
Aydın Doğan’ın kanallarına zıplayıp, bize nanik yapanlar...
Hepsi, Bülent Arınç’ın ve Kadir Topbaş’ın damatları tahliye olunca çok kızmış!
Size bir sır vereyim mi?
Leş gibi samimiyetsizlik kokusu alıyorum!
Pis kokular geliyor burnuma!
Bunun üzerinden, yine Erdoğan’a yürüyecek bir bahane ele geçirdiklerini sanıyorum.
Zira yakında uzakta, “yüksek manevra kabiliyetli” ne kadar çukur mahluk varsa tornistan etmiş durumda!
Tabii, yersen...
Kusura bakmayın ama bu çukur kriptolar, çamurdan adamlar, hep bu “damat” güzergâhından yargıya, adalete saydırıyorlarsa, bu işin ucunda kesin bir pislik vardır!
Benden söylemesi!
Bakalım altından ne çıkacak?
Kulaklarına kar suyu kaçırmışlar belli ki...
Ne vaad ettiler de bu “tasmalı” kalemler Bülent Arınç’ı sattı?
“U” çekti yahu?
Desene neyin kafası bu “Feto amcası?”
Mehtap Yılmaz'ın "Bülent Arınç’ın damadı! Orta sıçanlar" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Vay, vay, vaaay...
Kimleri okuyoruuum?
Daha düne kadar “Bülent Arınç’a sert yazıyorsun” diyerek bana afur küfür olanlar...
“İleri gittin” diyenler...
“Kırcan mı belini?” diyenler...
Laf çakanlar... Hedefe koyanlar...
Beni hırpalamak ve itibarsızlaştırmak üzerinden Bülent Arınç’a kompliman yapanlar...
Alayınız gülen emoji yüzleriyle Arınç’ın damadına saldırmaya başlamış!
Yahu öyle böyle değil!
İstisnasız hepsi, “damat da damat, damat da damat” diyerek, kısmen Kadir Topbaş’ın damadı, ağırlıklı olarak ise Bülent Arınç’ın damadı üzerinden yargıya, adalete yağdırmış!
Birbirlerini eze eze “adaletin bu mu yargı?” arabeskine bağlamış!
Vay be...
-Bugünleri de mi görecektim ya Rabbi?-
O değil de...
İşin tuhaf tarafı, düne kadar Homo-Feto ve Erdoğan arasında “orta sıçan” oynayanlar...
Her şey süt liman oluncaya kadar FETÖ’ye ağzını açamayanlar...
Ben FETÖ’cü Dicle Üniversitesi’ni deşifre ettiğim zaman, DÜ’deki yönetimin kapısında köpek sadakatiyle yalakalık yapanlar...
Koşa koşa telifli konferanslara gidenler...
FETÖ-PKK ilişkisini yazdığımda, “Ay yok artık! Abartma cınııım” diyenler...
AK Parti, 7 Haziran seçimlerinde azıcık türbülansa girince gemiden ilkin atlayanlar...
Aydın Doğan’ın kanallarına zıplayıp, bize nanik yapanlar...
Hepsi, Bülent Arınç’ın ve Kadir Topbaş’ın damatları tahliye olunca çok kızmış!
Size bir sır vereyim mi?
Leş gibi samimiyetsizlik kokusu alıyorum!
Pis kokular geliyor burnuma!
Bunun üzerinden, yine Erdoğan’a yürüyecek bir bahane ele geçirdiklerini sanıyorum.
Zira yakında uzakta, “yüksek manevra kabiliyetli” ne kadar çukur mahluk varsa tornistan etmiş durumda!
Tabii, yersen...
Kusura bakmayın ama bu çukur kriptolar, çamurdan adamlar, hep bu “damat” güzergâhından yargıya, adalete saydırıyorlarsa, bu işin ucunda kesin bir pislik vardır!
Benden söylemesi!
Bakalım altından ne çıkacak?
Kulaklarına kar suyu kaçırmışlar belli ki...
Ne vaad ettiler de bu “tasmalı” kalemler Bülent Arınç’ı sattı?
“U” çekti yahu?
Desene neyin kafası bu “Feto amcası?”