"YAZAR SAHİBİNİN SESİ DEĞİLDİR!... KÖLE PAZARINDAN YAZAR ALINMAZ!..." DOĞAN HIZLAN'DAN İBRETLE OKUNACAK BİR YAZI!...

Benim garibime giden, çok geri bir tavır ve anlayış olarak karşıladığım nedir biliyor musunuz? Yazarı çağırdık, parasını biz verdik, demeleri.

Yazar ´sahibinin sesi´ değildir


GAZETELERDE ve televizyonlarda beni, hiç kuşkum yok sizi de şaşkına çeviren, demokrasi ve özgürlük adına üzüntüye sevk eden haberi dinledik, seyrettik. Karabük Festivali´ne davet edilen Látife Tekin, kürsüde konuşurken, hükümetin enerji politikasını eleştirdiği için kürsüden indirildi. Protestolar arasında,mikrofon kapatıldı.


Látife Tekin´in düşüncelerini dünkü Hürriyet´te okudum:


"Madımak olayı geldi aklıma.Başka yazarlar vardı. Gerginlik olabilirdi. Sessizce yerimden kalktım ve hemen Karabük´ü terk ettim."


Madımak Olayı´nı anımsatmaya gerek yok, çünkü belleğimizden silinmedi, otuz yedi edebiyatçı yakıldı. Cumhuriyet Türkiyesi´nde bir ortaçağ karanlığı olarak tarihe geçti.


AKP´li belediye başkanı Hüseyin Erer, yazarı susturmak istemiş, yazar da konuşmasını sürdürmüş. Sonunda yazar yenik düşmüş elbette.


AKP´nin kapatılma davası sürerken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, liberal demokrasi her vesileyle her yerde anlatırken, bir belediye başkanı başbakanını yalanlıyor. Bunu partisinin başkanının tasvip edeceğini sanmıyorum.


Bir siyasetçiye en çok zarar veren tahammülsüzlüktür. Kitaplarıyla edebiyat tarihinde yer alan bir yazara yapılan, konuşma özgürlüğüne bir darbedir.


Genç yazarlardan Onur Caymaz da tehdit edilmiş.


* * *


BENİM garibime giden, çok geri bir tavır ve anlayış olarak karşıladığım nedir biliyor musunuz?


Yazarı çağırdık, parasını biz verdik, demeleri.


Köle pazarından yazar alınmaz, ona azat edilmiş bir köle muamelesinin yapılmasını da bu çağda anlamak mümkün değil.


Davet ettiğiniz yazar festivalinizi onurlandırır, düzeyini yükseltir, istediğini söyler. Ayrıca yazar, siyasi konuşma yapamaz gibi bir kısıtlama gülünçtür.


Türkiye´de birçok kişi kendine demokrat, kendine Müslüman lafının sanki çağdaş versiyonunu temsil ediyorlar.


İnandıkları, saplandıkları düşünceyi, demokratlığın manifestosu sayıyorlar, eleştirenleri ise bir türlü hoşgörüyle karşılamıyorlar.


Ben belediye başkanının Látife Tekin´in söylediklerini, görüşünü benimsemesini istemiyorum. Ama kürsüde konuşmasından sonra, özel bir konuşmada bu eleştirileri yanıtlayabilirdi.


Yerel yönetimlerin bu tür festivaller yapmasını bilirsiniz hep desteklerim. Orada yaşayanlara bilgi, edebi zevk, farklı düşünceler söyleyecekler. Yarına dair düşünceleriyle bugünün kısıtlılığını aşacaklar.


* * *


LÁTİFE TEKİN´e geçmiş olsun diyorum. Yazarın kaderinin değişmediğini bize yeniden hatırlattı. Dilerim yazarların bu tepkilerle karşılaşmayacağı günler gelir.


DOĞAN HIZLAN/HÜRRİYET

ht