YAZ BİTTİ... GÜZELLER ARASINDA GÖRMEYE ALIŞTIĞIMIZ MİLLİ ÇAPKIN YEŞİL KARTA MUHTAÇ!

Ağustos böceği misali...yaz bitti ve milli çapkın yeşil karta muhtaç hale geldi.Onu birbirinden güzel kızların arasında görmeye alışmıştık.Şatafatlı bir hayattan, konaklı günlerden şimdi tek göz oda bir evdeki hayata giden yolculuk.Kim bu ünlü çapkın?

Güneş gazetesinde köşe yazan manken Neslihan Yavuzcan, milli çapkınımız Süha Özgermi´nin zirveden sıfıra inen yaşam öyküsünü yazdı. Milli çapkın "Yeşil Kart için başvurdum" diyor...


İşte o yazı:


Bugün yazı dizimizin sonuna geldik, hem ailesinden kalan serveti, hem de kazandığı paraları harcayan Mili Çapkın Süha Özgermi yaşadığı hiç bir şeyden pişman değil. Ancak bir emekli maaşı bile yok. Hatta yeşil kart için başvuruyor... Hanımlarla olan tecrübeleriyle, çapkınlık hikayeleriyle, vefalı, vefasız dostları ile ders alınacak bir Süha Özgermi hikayesi...


Süha Bey'in mankenlerle ilgili görüşünü soruyorum.. Şenay Akay'ın 'Mankenlerin çoğu para karşılığı çalışıyor' sözlerini hatırlatıyorum. Şöyle bir düşündü ve cevabını verdi:
Bir kere Şenay Akay bir manken olduğuna göre mankenler için böyle bir söz sarfetmesini yanlış buluyorum. Her meslekte çok düzgünü vardır, biraz düzgün olmayanı vardır. Ne şartlarla bunu yaptığına bakmak lazım. Çok muhtaç mıdır, değil midir, onun için bu kelimeler güzel kelimeler değil.




BERABER OLDUĞUM KADININ KÜLTÜR SEVİYESİ ARTAR
Masasına hanımsız oturmuyor, bir hanımla beraber olduğu zaman ona ilk önce dünyayı gezdiriyor, dil bilmiyorsa eğitim aldırıyor ve daha neler neler...
Masamızda yemek yerken bir hanımefendinin bulunmasını çok yeğlerim, çünkü birkaç erkek arkadaş olduk mu, başlarız abuk subuk konuşmaya. Bir hanımın olması insanların nazik olmasını sağlar, tıpkı bir çiçeğin güzelliğine baktığınız gibi bir hanıma baktığınızda mutlu olursunuz. Onun için gittiğim her yerde bir hanımefendi ile olmayı tercih ederim. Benimle beraber olan hanımın kültür düzeyinin artmasını isterim. Ve inancımda şudur ki, tabii iyi okumakla olur ama bunun dışında Avrupa'yı görmekle olur. Bence Avrupa'nın ciddi bir ülkesinde yaşıyor olmak bir üniversiteye bedeldir.
Bir hanımefendi de olması gereken özellikleri sıralıyor:
Valla bir hanımefendi ne kadar sosyal kaidelere uyarak yaşarsa benim için o kadar daha değerlidir. Evliyse eşine ve çocuklarına bağlılığı, bekarsa yaşam şekline dikkat etmesi gerekir.
Bir kere bekar hanım her teklife evet demeyecek, iyi yerlere gidecek, kendisine yakışanı giyecek bunlar da yetmiyorsa gelip senden ders alacak. (Gülmeler)



AŞK GEMİSİ'NİN HOSTESİNİ TAM TAVLADIM DERKEN
3. eşi Manolya Onur ile çıktığı Aşk Gemisi'nde çapkınlık yüzünden öyle bir olay oluyor ki Manolya Hanım'ın ayağı kırılıyor..
Manolya ile Korsika'dayız, o sırada limanda bir geminin dumanlarını gördük, bir baktık 'Love Boat' yani Aşk Gemisi hemen gittik gemi kalkmak üzere, 700 dolardı kişi başı hiç unutmam. Müthiş bir şey tabi dünyanın en zenginleri güzeller falan filan. İlk gece Aşk Gemisi'nde balo veriliyor herkes takdim ediliyor. Meşhur Aşk Gemisi'nin baş hostesi Türk, adı Hülya ve Ankara'lı. Çok güzel bir kız, benim de aklım kaldı, Türkçe bilmiyor. Manolya ile dans ederken gözüm onda tabi, Manolya tuvalete gider gitmez harekete geçtim. Dedim ki 'Ben Süha Özgermi, bana bir Türk kahvesi yapar mısınız, gelsem', Hostes kız da 'Aşağıda benim kamaram.. Tabi gelin'dedi. Gece Hülya Hanım'ın odasına gideceğ