Yatılı Kuran Kursu'nda istismar skandalı! "Bunları anlatırsan kıyamet kopar"

Siirt'te Molla Burhaneddin Medresesi olarak bilinen ve "Molla Burhaneddin" olarak tanınan Burhaneddin Mücahidi'ne bağlı olan Tillo Yatılı Kuran Kursu'nda, 15 yaşındaki çocuğun aylarca istismar edildiği öne sürüldü.

T24’ten’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, Molla Burhaneddin'in oğlu olduğu belirtilen ve Siirt Müftülüğü'ne bağlı olarak Kuran Kursu'nda öğretici olarak görev yapan D. M., 12 Ekim'de tutuklandı.

Tutuklu yürütülen farklı soruşturmalarda, davayı aylarca hatta yıllarca açmaması nedeniyle eleştirilen yargı, D.M. için farklı davrandı. Siirt Savcılığı, D.M. akşam saatlerinde nöbetçi hakimlik tarafından tutuklandıktan sadece 12 saat sonra, 13 Ekim'de iddianameyi hazırladı.

Siirt'te yaşanan olay, Yatılı Kuran Kursu'nda öğrenim gören erkek çocuğun, aynı zamanda devam ettiği okuldaki öğretmeninin dikkati ile açığa çıktı. Eskiye oranla fazla içine kapanık olduğunu, davranışlarında gariplikler bulunduğunu gören öğretmen, çocukla özel konuşmalar yaptı. Çocuk bunun üzerine yatılı kursta yaşadıklarını öğretmene anlattı. Öğretmen de yetkili makamları harekete geçirdi.

AYLARCA İSTİSMAR

Olayların yaşandığı 2019'da 15 yaşında olan çocuk, görüştüğü Çocuk İzleme Merkezi yetkililerine yaşadığı istismarı ayrıntılarıyla anlattı. İzleme Merkezi, çocuğun anlatımlarının tutarlı olduğu, hayal ürünü olmadığı, olayların belirttiği şekilde gerçekleştiği yönünde görüş oluştuğunu belirten bir rapor hazırladı.

Çocuğun bedeninde de anlatımlarıyla uyumlu izler bulundu. Adli Tıp Raporu'nda da anlatımı doğrular nitelikte bulgular ayrıntılı şekilde anlatıldı.

Çocuk ifadesinde Eylül 2019'dan Mart 2020'ye kadar defalarca istismar edildiğini, D.M.'nin kendisine, "Bunları anlatırsan kıyamet kopar" dediğini anlattı.

İfadesi alınan bir hizmetli, çocuğun kendisine sorunlar yaşadığını ve yurttan ayrılmak istediğini söylediğini savcılığa aktardı.

Çocuğun, aynı kursta öğrenim gören bir akrabası da istismar olayını bildiğini, akrabası olan çocuğun kendisine durumu anlatarak, yurttan ayrılmayı düşündüğünü ifade ettiğini söyledi.

JET İDDİANAME

Siirt Savcılığı, gelen rapor ve verilen ifadelerin ardından D.M.'nin ifadesini aldı. D.M., ifadesinde yurttan ayrılmak isteyen çocuğun, bu nedenle yalan söylediğini, ayrılma düşüncesi nedeniyle kendisiyle birkaç kez özel görüşme yaptığını ancak iddialarının doğru olmadığını belirtti.

D.M, ifadesi alındıktan sonra 12 Ekim'de, akşam saatlerinde sevk edildiği nöbetçi hakimlik kararıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.

Tutuklu bulunan dosyalarda, soruşturmayı ağırdan alarak, mağduriyetlere yol açmakla eleştirilen yargı, D.M., konusunda ise çok hızlı davrandı.

Siirt Savcılığı, akşam saatlerinde tutuklanan D.M. hakkındaki iddianameyi, sabah erken saatlerde, tutuklanmasından sadece 12 saat sonra hazırladı. 13 Ekim tarihli iddianamede, istismar suçlaması yer aldı. Siirt'teki kaynaklar, medresenin kentte çok etkili olduğuna dikkati çekerek, yargı üzerinde, tahliye ve dosyanın kapatılması konusunda büyük baskı olduğunu öne sürdü. Kaynaklar, çocuğun ailesinin şikayetçi olmadığına dikkati çekerek, devlet korumasının da zorunluluk olduğunu belirtti.