YAŞINI BAŞINI ALMIŞ ANCHORMAN'LER ''ÖDÜL TOKUŞTURMA'' ALIŞKANLIĞINDAN VAZGEÇSİNLER!
Sabah televizyon yazarı Yüksel Aytuğ izleyici manifestosuna devam ediyor! Sırada haber bültenleri var.
İzleyici manifestosu - 2
Pazar günü yayınladığım "izleyici manifestosu" büyük ilgi gördü. Yakından Kumanda okurları "Bu sezon bunlar olmasın" başlığıyla yayınladığım ve dizi izleyicilerinin şikayet ve taleplerini içeren yazıyı yürekten sahiplendiler. Bugün sırada haber bültenleri var:
Haberleri izlemek çelik gibi sinir, demir gibi kalp gerektiriyor. Hep felaket, kaza, cinayet... Sadece "kötü"nün haber olmadığı, bu dünyada iyi şeyler de olduğuna inanacağımız haber bültenleri istiyoruz.
Haber bültenleri objektif olsun. "Yandaşlık" ya da "Karşıtlık", tartışma programlarına bırakılsın.
Kazaya, cinayete, teröre ya da doğal felakete yakınlarını kurban verenlerin acıları, reytinge tahvil edilmesin. "Sıcak" görüntüler, vicdan süzgecinden geçirilerek servis edilsin.
Sırf haberi önce vermek uğruna haberciliğin baş unsurlarından biri olan "sağlama yapma" alışkanlığından vazgeçilmemeli. Unutulmamalı ki bir haber merkezine "çabukluktan" daha fazla prestij kazandıran, "güvenilirlik"tir.
Yaşını başını almış anchorman’ler mesleki çekişmelerini "çocukça davranışlarla" ekrana taşımasınlar. Kendilerini komik duruma düşüren "ödül tokuşturma" alışkanlığından vazgeçsinler.
O gün yayınlanan gazetelerin birinci sayfalarındaki haberleri akşam "taze haber" olarak izleyiciye sunmasınlar.
Sabah meydana gelen bir gelişmeyi, akşamın 7’sinde "Son Dakika" diye yutturmaya kalkmasınlar.
Ajansların servis ettiği haberleri aynen kullanmak yerine, kendi muhabirlerinin çalışmasıyla "geliştirilmiş haberleri" ekrana getirsinler.
"Hangi siyasetçi ne demiş?" tarzı haberler artık izleyiciyi baydı. Halk, kuru siyasi polemiklerden ziyade kendi yaşamını "direkt" ilgilendiren haberleri duymak istiyor.
Dört büyük kanalın haber bültenlerinde aynı haberler, aynı sıralama ile aynı anda ekrana getiriliyor. İnsanlar artık "özel haber" izlemek istiyor.
Yüksel Aytuğ/Günaydın
Pazar günü yayınladığım "izleyici manifestosu" büyük ilgi gördü. Yakından Kumanda okurları "Bu sezon bunlar olmasın" başlığıyla yayınladığım ve dizi izleyicilerinin şikayet ve taleplerini içeren yazıyı yürekten sahiplendiler. Bugün sırada haber bültenleri var:
Haberleri izlemek çelik gibi sinir, demir gibi kalp gerektiriyor. Hep felaket, kaza, cinayet... Sadece "kötü"nün haber olmadığı, bu dünyada iyi şeyler de olduğuna inanacağımız haber bültenleri istiyoruz.
Haber bültenleri objektif olsun. "Yandaşlık" ya da "Karşıtlık", tartışma programlarına bırakılsın.
Kazaya, cinayete, teröre ya da doğal felakete yakınlarını kurban verenlerin acıları, reytinge tahvil edilmesin. "Sıcak" görüntüler, vicdan süzgecinden geçirilerek servis edilsin.
Sırf haberi önce vermek uğruna haberciliğin baş unsurlarından biri olan "sağlama yapma" alışkanlığından vazgeçilmemeli. Unutulmamalı ki bir haber merkezine "çabukluktan" daha fazla prestij kazandıran, "güvenilirlik"tir.
Yaşını başını almış anchorman’ler mesleki çekişmelerini "çocukça davranışlarla" ekrana taşımasınlar. Kendilerini komik duruma düşüren "ödül tokuşturma" alışkanlığından vazgeçsinler.
O gün yayınlanan gazetelerin birinci sayfalarındaki haberleri akşam "taze haber" olarak izleyiciye sunmasınlar.
Sabah meydana gelen bir gelişmeyi, akşamın 7’sinde "Son Dakika" diye yutturmaya kalkmasınlar.
Ajansların servis ettiği haberleri aynen kullanmak yerine, kendi muhabirlerinin çalışmasıyla "geliştirilmiş haberleri" ekrana getirsinler.
"Hangi siyasetçi ne demiş?" tarzı haberler artık izleyiciyi baydı. Halk, kuru siyasi polemiklerden ziyade kendi yaşamını "direkt" ilgilendiren haberleri duymak istiyor.
Dört büyük kanalın haber bültenlerinde aynı haberler, aynı sıralama ile aynı anda ekrana getiriliyor. İnsanlar artık "özel haber" izlemek istiyor.
Yüksel Aytuğ/Günaydın