Yaşar Kemal, ölümünün beşinci yılında TGC'de anıldı: Ulusun yüz akıydı

Usta gazeteci-yazar Yaşar Kemal ölümünün beşinci yılında 25 Şubat 2020 Salı günü saat 14.00’de TGC Basın Müzesi’nde anıldı. Anma törenine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Meslekte İz Bırakanlar Toplantıları devam ediyor. Türk Basınının usta kalemlerinden gazeteci-yazar Yaşar Kemal 25 Şubat 2020 Salı günü saat 14.00’de TGC Basın Müzesi’nde anıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da katıldığı törene 100 gazeteci, yazar katıldı.

TGC BAŞKANI TURGAY OLCAYTO: YAŞAR KEMAL ULUSUMUZUN YÜZAKIYDI

Törenin açılış konuşmasını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Başkan Olcayto konuşmasında şunları söyledi:

“Cemiyetin en vefalı üyelerinden biriydi. Gazetecilerin hakları için nerede bir eylem yapmaya kalksak önce Yaşar Kemal gelirdi. Onu hep yanımızda hissederdik. Baktığımız zaman onu kaybedeli beş yıl olmuş dün gibi geliyor. Çok iyi bir muhabirdi. Çok iyi bir röportaj yazarıydı. Hem yurt içinde hem de yurt dışında ulusumuzun yüzakıydı. Onu sevgi ve saygıyla anıyoruz”

İBB BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU: YAŞAR KEMAL BU TOPRAKLARIN KIYMETLİSİDİR

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise konuşmasına “Burada bulunmaktan onur duydum. Buradaki çok kıymetli konuklara, konuşmacılara, ev sahibimiz TGC’nin Başkanı Turgay Olcayto ve Yönetim Kurulu üyelerine, Altan Öymen’e, İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’na teşekkür ediyorum” diyerek başladı. Ekrem İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu toprakların kıymetlisi Yaşar Kemal’i anacağımız bu toplantıda sizinle olmaktan çok mutluyuz. Yaşar Kemal’in eşi Semiha Baban’a özür borcum var. Beylikdüzü’nde İstanbul’un en güzel kütüphanelerinden birini Yaşar Kemal adına açtık. Ama Semiha Baban’ı davet edememiştik. Zaman hızlı geçti. Biz bu özürü dilerken İBB Başkan adaylığı gündeme geldi. İBB Başkanı olduk. Başbaşa gidip gezeceğiz. İBB Başkanı olarak sizi İstanbul’un en güzel kütüphanelerinden biri olan Yaşar Kemal Kütüphanesi’ne davet ediyoruz. Gençlerin nasıl coşkuyla kitap okuyup çalıştığını, faydalandığını inşallah birlikte görürüz. Her gittiğimde mutlu oluyorum. Yaşar Kemal ismi manevi bir güç katıyor. Yaşar Kemal’i bir kez daha hissetmekten mutluyum. Bu toprakların derinliklerindeki güzel duyguları çok güzel ifadelerle aktaran, yıllarca hissedilmesini sağlamış olan böyle bir değere, yazara sahip olmanın güzelliğini yaşıyoruz. Güzel bir söyleşi olmasını diliyorum.”

26. Meslekte İz Bırakanlar Toplantısı’nda Yaşar Kemal Vakfı’nın Başkanı Semiha Baban, Yaşar Kemal’in yaptığı röportajlardan örnekler verdi. Vakfın çalışmalarını bir sunumla anlattı. Ayşe Semiha Baban şöyle konuştu:

AYŞE SEMİHA BABAN: YAŞAR KEMAL ‘YA DEMOKRASİ YA HİÇ, TÜRKİYE HİÇE LAYIK DEĞİLDİR’ DEMİŞTİR

“Uzun yıllar başarılı röportajlar yapıyor. Yassıda duruşmalarını izliyor. Sonra mahkumiyetler geliyor. Birçok davada yargılanıyor. DGM’de ifade verirken Metin Göktepe’nin sesini kaydettiği fotoğraflar var. Dünya Basın Birliği’nde açış konuşması yapmaya davet edilmişti. Yürekten ifadeler içeren bir konuşma yapmıştı. ÇGD’ye gönderdiği mektupta şunları yazmıştı.

‘Basının kendisinden korkuyorlar. Gazetecilik yaratıcılıktır. Gazete okuyucusunu kendisi yetiştirir. Gazeteler aynı kişileri yazar, bol bol ilanla çıkarsa milleti canından bezdirir. Politika arenasına döner. Gazete okuyucunun nabzına göre şerbet vermez, kışkırtmaz. Basın zanaat değil sanattır, yaratıcılıktır. Basın hiçbir çıkarın yanında olmamalıdır, kendi çıkarı olsa da. Basın birçok kötülüğün duyulmasını sağlayarak savaşlar vermiş, birçok kahraman yetiştirmiştir. İnsan soyunu zulüm kadar hiçbir şey küçültmez. İnsan korkusunun üzerine giderse korku azalır. Her şeyin beteri korkudur. Diyorum ki korkulmasın. İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır. Ya demokrasi ya da hiç diyorum. Türkiye hiçe layık değildir’

TURHAN GÜNAY: SON RÖPORTAJINI İŞÇİ ÇOCUKLARLA YAPMIŞTI

Moderatörlüğünü Turhan Günay’ın üstlendiği toplantıda Gazeteci-Yazar Fahri Aral, Sinema Yönetmeni-Yazar Arif Keskiner ve Gazeteci-Yazar Barış İnce konuşmacı olarak yer aldı. Gazeteci-Yazar ve TGC Onur Kurulu üyesi Turhan Günay toplantıyı “Bugün burada bir yaratıcıyı Yaşar Kemal’i konuşuyoruz. Cumhuriyet’te son röportajı işçi çocuklarla yapmıştır” diyerek açtı. İlk konuşmayı gazeteci-yazar Fahri Aral yaptı.

FAHRİ ARAL: YAŞAR KEMAL’İ ÖĞRENCİLİĞİMİZDE YÜRÜYÜŞE ÇAĞIRDIK GELDİ DESTEK VERDİ

Uzun yıllar Yaşar Kemal’le birlikte olan Gazeteci-Yazar Fahri Aral ise konuşmasında “Yaşar Kemal ile orman vesilesiyle tanıştım. Bir yasanın iptali için yürüyüş yaptık. Öğrenci Cemiyeti başkanıydım. Yürüyüşlere çağırdık. Yaşar Kemal geldi. Orada tanıştık. Gerçekten önemliydi onun desteği. Yasa iptal edildi daha sonra. Yaşar Kemal’in en sevdiğim kitabı Ölmez Otu’dur. Yanan Ormanlarda 50 Gün diye bir kitap yazdı. Orman İşletmeleri’nde Yaşar Kemal’in kitapları dağıtılmıştı. O kitabın diline bakılınca çevreciliğin onun fıtratında olduğunu anlıyoruz.”

BARIŞ İNCE: YAŞAR KEMAL’İN HAYATA KARŞI DURUŞUNDAN ÇOK ETKİLENDİM

Gazeteci-Yazar Barış İnce ise konuşmasında Yaşar Kemal’in yoksulun, mağdurun yanında olmasının önemine işaret etti:

“Ben gazeteciliğe başladığımda örnek aldığım isimlerden biriydi. Ben sadece röportaj ustalığından değil, hayata karşı duruşundan , hayata karşı mücadelesinden çok etkilendim. Halkın sorunları yeterince konuşulmuyor bugün. Halkın dertleri konuşulmaz oldu. Yoksulların, işçilerin, köylülerin edebiyatı ön plana çıkmıyor. Belli güç odaklarına yaslanma söz konusu. Yaşar Kemal bu tip gazeteciliğe ve yazarlığa karşıydı. Halkın sorunlarını çok iyi biliyordu. Üslubuna çok iyi yansıtmıştır. Meselenin özünü özümsüyor, neyi ne kadar kullanacağını çok iyi biliyor. İnce işçiliği olan bir yazardı. Herkes onu sevdiğini söyler. Ortak bir noktadır Yaşar Kemal. Kutuplaşma içinde dahi Yaşar Kemal ortak noktamızdır.”

ARİF KESKİNER: EŞİMLE YAŞAR KEMAL SAYESİNDE EVLENDİK

Yazar-Yönetmen Arif Keskiner ise Yaşar Kemal ile çok uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığı olduğunu belirterek “Eşimle parasızlıktan evlenemiyorduk. Bize 100 TL verdi. Kapalı Çarşı’dan aldığımız iki yüzükle evlenebildik. Çok özel bir insandı. Onunla çok güzel anılarımız oldu. Onu hiç unutmuyorum, hep hatırlıyorum” diye konuştu.

YAŞAR KEMAL KİMDİR?

(1926-2015) Adana'da doğdu. Mesleğe 1951 yılında İstanbul'da Cumhuriyet Gazetesi'nin yurt haberler servisinde başladı. Röportajlarıyla geniş ilgi uyandırdı. "Dünya'nın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" başlıklı dizi röportajı ile Gazeteciler Cemiyetinin Başarı Armağanını kazandı. İlk hikaye kitabı Sarı Sıcak, 1952'de yayınlandı. 1955'de yayınlanan ve ertesi yıl Varlık Roman Armağanını alan İnce Mehmet I ile geniş kitlelere ulaştı. Bu arada Cumhuriyet’te "Bu Pazar" ve "Bu Çarşamba" başlıklı köşe yazıları yayımlanıyordu.

Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ilki Orta Direk 1957'de, İkincisi Yer Demir Gök Bakır 19ö3'te yayınlandı. Aynı yıl Cumhuriyet’ten ayrıldı. Yön, Ant, Yeni Halkçı gazetelerinde köşe yazıları yazdı. (1963- 1969) arasında Türkiye İşçi Partisi'nde etkin görevler üstlendi. Türkiye Yazarlar Sendikasına ve Pen Yazarlar Derneğine kurucu başkan seçildi. 1998 yılında Bordeaux Kitap Fuarı "Ecureuil" ödülüne değer görüldü. 2000 yılında Nobel Ödülüne bir kez daha aday gösterildi. Yaşar Kemal'in 29 dile çevrilen eserlerinin yanı sıra yurtiçi ve dışında çok sayıda ödül ve armağanları var. Strasburg Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi'nce Fahri Doktor ünvanı verilen Yaşar Kemal evli ve bir çocukluydu.