Yargıtay sokakta polis dayağına 'işkence' dedi

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2009 yılında sokakta darp edilen Güney Tuna'nın davasında sokakta polisin dayak atmasını işkence olarak niteledi.

Güney Tuna'nın 2009 yılında Avcılar'da sokakta darp edilmesine ilişkin davada Yargıtay, hem polis memuruna işkenceden verilen hem de Tuna'ya sağlam raporu veren doktora görevi ihmalden verilen cezayı onadı. Yargıtay'ın bu kararının diğer davalara da emsal teşkil etmesi bekleniyor.

Ezgi Can Kurtaran’ın CNN Türk’te yer alan haberine göre, Güney Tuna, 3 Ekim 2009'da Avcılar'da bir parkta arkadaşlarıyla gitar çalıp içki içerken polisler tarafından elleri kelepçeli olarak yere yatırılıp dövülmüştü. Ağır yaralanan Tuna'ya karakolda "darp edilmedim" şeklinde tutanak imzalatılmıştı. Doktorun da, muayeneyi polis memuru muayene odasındayken yaptığı ve "sağlam" raporu verdiği iddia ediliyordu. Güney Tuna, doktordan şikayetçi oldu ve başka bir doktora gitti. Sağ dizi ve sol bacağının kırıldığı, beyninde kanama tespit edilmesinin ardından olay yargıya taşındı.

Hem doktora hem polislere ceza

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi polisler Muhammet Bağcı ve Samet Durmaz'ı "ağırlaştırılmış işkence yapmaktan" suçlu buldu ve 6'şar yıl 8'er ay hapis cezası verdi. Tuna'ya "sağlam olduğu" yönünde rapor veren Doktor Ergin E. ye "görevi ihmalden" 2 ay 15 günlük hapis cezası verdi ancak cezayı erteledi.

İstanbul Protokolü dikkate alındı

Adli muayenelerde kolluğun muayene odası dışına çıkarılmasını öngören İstanbul Protokolü'ne uyulmaması ilk kez "görevi ihmal" sayıldı.

Karar temyiz edildi. Ancak Yargıtay, polisin sadece karakolda değil sokakta da insan dövmesi işkencedir dedi. Polis memuru Muhammet Bağcı hakkındaki kararı onadı. Bu kararla Bağcı'nın 6 yıl 8 ay cezası kesinleşmiş oldu.

Kararda "sanığın parkta arkadaşlarıyla birlikte oturan ve çevreyi rahatsız ettiğini öne sürdüğü şikayetçiyi gözaltına aldıktan sonra, yumrukla kafasına vurduğu, hakaretlerde bulunduğu, mağdurun ayaklarına tekme atarak yere çökertip kolunu büktüğü ve diz kapağının kırılmasına ve beyin kanaması geçirmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin bir bütün halinde işkence suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanık müdafinin suçun sabit olmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına, katılan vekilinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün oybirliğiyle onanmasına karar verildi" ifadeleri yer aldı. Yargıtay, diğer polis memuru Samet Durmaz hakkındaki kararı ise bozdu.

Yaralama değil 'işkence'

Doktor Ergin E. için de "görevini ihmal etmiştir" dedi ve ilk defa bir doktor hakkında İstanbul protokolü kurallarına göre hüküm kurulmuş oldu.

Hem adli muayenede, doktorun polis içerideyken kişiyi muayene etmesinin "görevi ihmal" ile, hem de sokakta darbın "yaralama" değil de "işkence" ile cezalandırılması yönünde verilen bu kararın benzer vakalarda da emsal teşkil etmesi bekleniyor.