YARGIDA ETİK TARTIŞMASI!..DOĞAN TV İLE İLGİLİ KARARI KIZI DOĞAN TV'DE ÇALIŞAN HAKİM Mİ VERECEK?

Doğan Grubu'nun 4.8 milyarlık ihtiyati teminat talebine karşı açtığı yürütmeyi durdurma istemli davalardan biri 9. Vergi Mahkemesi´nde görülecek.

Doğan Grubu'nun 4.8 milyarlık ihtiyati teminat talebine karşı açtığı yürütmeyi durdurma istemli davalardan biri 9. Vergi Mahkemesi´nde görülecek. Davaların görüleceği diğer 2 mahkeme Halkalı Vergi Mahkemesi´ne savunma hazırlayabilmesi için 30 gün süre verirken, 9. Vergi Mahkemesi´nin bu süreyi bir hafta olarak belirlemesi dikkat çekmişti.

Vergi Dairesi bu sürenin `savunma hakkının kısıtlanması´ açısında yeterli olmadığını belirterek uzatılmasını talep etti. Gözler şimdi bu 9. Vergi Mahkemesi´nde. Mahkeme bu süreyi uzatacak ya da 7 günle sınırlı tutacak.

Ardından Halkalı Vergi Mahkemesinin savunması ile Doğan Grubu´nun yürütmeyi durdurma talebine ilişkin gerekçeleriyle birlikte değerlendirerek bir karar verecek. Çıkacak sonuç, Doğan Grubu´nun kaderini belirleyecek.

Ancak Doğan TV´yi de ilgilendiren bu kararı verecek mahkeme heyetine, kızı Doğan TV´de spiker olarak görev yapan bir hakimin de katılması etik açıdan tartışma yarattı. Hakim Gülşen Deringöl´ün kızı Doğan Şirketler Topluluğuna ait , DTV Haber ve Görsel Yayıncılık Şirketi´ne bağlı Beşiktaş TV´de çalışıyor.

AHT Muhabiri Tülay Acar´ın görüştüğü hakim Deringöl, Doğan Grubu´nun avukatları ile yemek yediğini ve mali müşavirleri ile de tanıştığını kabul etti. Deringöl bu durumun etik olduğunu düşünüyorum, henüz bir karara imza atmadım ama gerekirse üyelerle bir araya gelip karara imza atmayabilirim. Bu bizim bileceğimiz iştir" dedi.

Görüşme sırasında hakim Gülşen Deringöl ile birlikte odada bulunan 9. Vergi Mahkemesi Başkanı Mehmet Kirazgil ise, durumun kendisini rahatsız etmeyeceğini ancak bu kararın içinde Gülşen hanımın olup olmayacağına daha sonra karar vereceğini söyledi.

İşte o görüşme:

(Bu görüşme 9. Vergi Mahkemesi Başkanı Mehmet Kirazgil´in odasında yapıldı. Hakim Gülşen Deringöl de başkan Kirazgil´in odasında bulunuyordu)

Kızınızın Doğan Grubu bünyesinde görev yapan özel televizyon kanalında çalıştığı doğru mu?

Evet doğru.

Doğan Grubu´nun davalarından bir tanesi de sizin mahkemenizde görülecek. Grubun bir anlamda kaderini belirleyecek kararlarından birine imza atacaksınız. Ancak kızınız Doğan TV´de çalışıyor.

Evet doğru bu kimi ilgilendirir?

Bu durumun etik olduğunu düşünüyor musunuz?

Elbette etiktir. Ayrıca etik olmadığını tartışmak medyanın görevi değildir.

Kızınız bu grupta kaç yıldır çalışıyor, bu işe nasıl girdi, sizin bir yardımınız oldu mu?

İletişim alanında master yaptı. Daha sonra spikerlik eğitimi aldı. Kendi isteğiyle bu sektörün içine girdi. Bizim yardımımızı almadan iş başvurusu kabul edildi. Hepsi bu kadar. Önemli bir görevi yok. Düşük dereceli bir konumu var. Torpilsiz olarak girdi.

Önümüzdeki günlerde kızınızın görev yaptığı şirketlerin kaderini belirleyecek karara imza atacak mısınız? Bu durumun hakkınızda şaibe yaratacağını düşünüyor musunuz? Bu bağlantınızı heyetteki diğer arkadaşlarınız biliyor mu?

Bunu sorgulamak medyanın işi değildir. Bakın hanımefendi vergi mahremiyeti denilen bir konu var. O kişilerin dosyasındaki süreci de sizinle konuşamam.

Biz böyle bir talepte bulunmadık?

Bu davanın bizim mahkememizde açıldığı tarihlerde ben burada değildim. Raporluydum. Ayrıca henüz verilmiş bir karar yok. Dolayısıyla, karar verecek üyelerden bir tanesi olup olmayacağımı sorgulamak sizin işiniz değil. Bu karara katılırım katılmam, ona ben ve başkanım karar verir. Bir terslik varsa adalet bakanlığı müfettişleri karar verir.

Haklısınız, bu iddiayı araştıracak kurum biz değil Adalet Bakanlığı olacaktır. Ancak gazetecinin görevi kamu yararına olacak olayları araştırıp aktarmaktır. Biz de bu doğrultuda hakkınızdaki iddiayı araştırıyoruz. Sizi yargılamıyoruz.

Gelip bana sorduğunuzu için size ayrıca teşekkür ederim. Ancak bu konuyu ciddiye alıp haber haline getirmek ve beni töhmet altında bırakmanıza izin vermem. Bu çok çirkin olur.

Doğan Grubu´nda çalışan 15 bin kişi var. Kızım bu grupta torpilsiz olarak kendi imkanlarıyla girdi. Küçük bir görevi var. 15 bin kişinin içinde benim kızım çalışıyor olması beni neden altında bırakacakmış? Belgeleriyle aleyhte bir durum olduğu halde lehte karar veriyor olsaydım bunu sorgulamanızı anlarım. Ancak ortada böyle bir durum yok. Benim küçük bir kızım daha var. O da Kültür Üniversitesi´nde okuyor. O üniversitenin davaları da bize geldi. Red kararı verdik Dünya para veriyorum. O dosya Danıştay´da. Parasını veriyorum. Niye onu araştırmıyorsunuz? Bu konuyla geliyorsunuz? Mahkeme olarak verdiğimiz her kararda yüzde binbeşyüz haklıdır diyemiyoruz. Bizim bir üst mercimiz var. Danıştay var. Son merci ben değilim ki. Benim imzam hayatlarında nasıl bir değişiklik yaratabilir.

Kızınızın çalıştığı Doğan Grubu binasına gittiniz mi?

Elbette gittim. Sosyal hayatımın bir parçası. Neden gitmeyeyim? Müdürüyle de, arkadaşlarıyla da yemek yedim. Oradaki şefiyle muaviniyle avukatıyla yemek de yedim. Ancak o zaman bu durumlar ortada yoktu.

Bir başka iddia, eşiniz mali müşavir. Doğan Grubu müşavirleriyle bu dava öncesi görüşmeleri oldu mu kendilerini tanır mı, siz tanır mısınız?

Eşim asla tanımaz. Ancak ben tanırım. İçlerine girdim kızımı almak için o binaya girdim. Ancak abartmayın kızım orada düşük maaşla çalışan biri. Bakın bir örnek vermek istiyorum. Yıllar önce eşimin çalıştığı şirketiyle ilgili bir karar vermek gerekiyordu. Vicdanım rahatsız oldu, etik olmadığını düşündüm ve çekildim.

Aynı şey değil mi burada da kızınız çalışıyor. Bu dosyada benzer tutumu gösterecek misiniz?

Bakacağız. Dosyadaki belgeler neyi gerektiriyorsa ona göre karar veririm. Bir başkan iki üye ile verilecek ortak bir karar. Yalnızca benim görüşeceğim bir dosya yok ortada.

Sizinle bu görüşmeyi Vergi Mahkemesi Hakimi sayın Mehmet Kirazgil´in odasında yapıyoruz. Mesai arkadaşlarınız. Yaklaşık 8 saatinizi birlikte geçiriyorsunuz. Sonuçta bu dava ilgili de konuşarak kendilerini etkilemeniz söz konusu olmaz mı?

Olamaz. Kişisel olan hiçbir görüşmem yapmam. Onları etkilemem söz konusu olamaz.

AHT Muhabiri Tülay Acar, 9. Vergi Mahkemesi Başkanı Mehmet Kirazgil´e de şu soruyu sordu:

Doğan Grubu´nun açtığı dava ile ilgili karar verecek üyelerden birinin kızının aynı grupta çalıştığını biliyor muydunuz, bilmiyorsanız bizden öğrendiniz. Bu durumun etik olduğunu düşünüyor musunuz, bundan sonraki tutumunuz ne olacak?

Çalışıyor olması beni rahatsız etmez. Sonuçta bu dosya ilgili vergi mahkemesinden savunma istedik. Henüz üyelerle birlikte gelip bir karar vermedik. Ancak bu kararın içinde Gülşen hanımın olup olmayacağına daha sonra karar vereceğim.

Tülay Acar / AHT